Davacı, davalıya borç para verdiğini, geri ödenmediğini ileri sürerek, verdiği paranın davalıdan tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacı ise, modaevi sahibi olduğunu, davalı ile sosyal hayat arkadaşı olduğundan yurt dışına ya da il dışına gittiği zamanlarda davacının, modaevinde kendisine yardım amacıyla bulunduğunu, davacının dosyaya sunduğu belgelerin, davacıya iş yerini emanet ettiği zamanlarda yapılan satışların bedellerini gösteren bilgiler olduğunu, davacıdan borç para almadığını, borç almış olsaydı bunu net olarak borç ilişkisini gösterir şekilde düzenleneceğini belirterek davanın reddini dilemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından davalı T3 Yapı Kredi Bankasından, davalıya ait hesaba göndermiş olduğu EFT gönderimi ile 34.000- TL borç para verdiğini, İlgili meblağın borç olarak verildiğinin ilgili banka dekontunun açıklama kısmındaki "borç" ibaresinden belli olduğunu, Davalı tarafın ilgili meblağın bir kısmı olan 4.000- TL'yi müvekkilinin Yapı Kredi Bankasındaki hesabına "borç iade" açıklaması ile EFT yolu ile ödediğini ve fakat bakiye 30.000- TL'yi ise ödemediğini, Davalının, müvekkilinin defalarca sözlü ve yazılı uyarılarına rağmen, müvekkiline bakiye 30.000- TL borcunu haksız şekilde ödemekten imtina ettiğini, Davalının borcunun bakiye 30.000- TL'lik kısmını ödememesi üzerine bu meblağ için banka dekontu da dayanak gösterilmek üzere davalı taraf aleyhine İstanbul 37....
Mahkemece, davanın kabulüne,davalının ... 16 İcra Müdürlüğünün 2011/20601 esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki borç ilişkisinden kaynaklı bedelin iadesi istemine ilişkin olup, davacının mahkemeye imzası taraflarca inkar edilmeyen ve tarih ihtiva etmeyen 6.600,00 TL borç şeklinde yazılı belgeyi ibraz ettiği anlaşılmıştır....
Bölge adliye mahkemesince; davaya konu dekontlarda "borç" açıklamasının bulunduğu, bu açıklamanın, içeriği itibariyle gönderilen paranın davalıya borç olarak verildiğinin ispatı için yeterli olmayıp, paranın borç olarak verildiğine ilişkin ispat yükünün davacıda olduğu, davacının ödünç iddiasını yazılı deliller ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya karz ilişkisine dayalı olarak borç para verdiğini ve geri ödenmediğini ileri sürerek, verdiği paranın davalıdan tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, gönderilen paranın borç olarak gönderilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
İtirazın iptali kararı üzerine, alacaklının başvurusu ile dosyanın yenilenerek 18.03.2013 tarihinde yenileme emri düzenlendiği, yenileme emrinde, borç miktarının faiz ve masraflar hariç 20.015,51 USD olarak gösterildiği, bakiye borç miktarının tespiti için 19.03.2013 tarihinde hesap yapılarak borç miktarının 59.517,28 TL olarak hesaplandığı, aynı tarihte 3. kişilere gönderilmek üzere İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri düzenlendiği görülmektedir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden, takipte istenip de mahkemece de takibin devamına karar verilen asıl alacak ve faizi hakkında takibe devam edilmesine engel yoktur. Bunun için icra emri gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır....
Dosyanın incelenmesinde, Kurumun 08.02.2018 tarih 1809259 sayılı yazısı kapsamında, re’sen borç tahakkuk işlemine ilişkin olarak, davacı şirkete yönelik, 2009/06-2010/05 dönemlerine ait 5510 sayılı indirimlerinin iptali sonucu 28.02.2018 tarihi itibariyle 528.269,17 TL Asil, 642.786,31 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 1.171.055,48 TL borç tahakkuk ettirildiğinin belirtilmesi karşısında, davacı şirketin 5510 sayılı Yasanın 81.maddesinin 1.fıkrasının (ı)bendine göre %5 puanlık prim teşviğinden yararlandırılmasına ve varsa iptaline ilişkin tüm kayıt ve belgelerin eksiksiz olarak Kurumdan celbi sağlandıktan sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Av. ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 18.06.2013 gün ve 2013/36 E. 2013/216 K. sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 20.000 USD borç verdiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin ortağı ve genel müdürü ...' a iş avansı ve komisyon ücreti gönderdiğini, müvekkili şirketin hesabına borç para gönderildiğine ilişkin iddianın doğru olmadığını belirterek davanın reddine, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının davalı ve eşinin almayı düşündükleri ev için borç para verdiği ve borç ilişkisinin aile hukukunu ilgilendirdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Elazığ 2. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4721 sayılı Kanunun İkinci Kitabı kapsamında Aile Hukukundan doğan dava ve işlerden olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacının, davalı ve davalının eşine verdiği borcun ödenmemesi üzerine yapmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istendiği somut olayda, alınan borç para ile davalı adına ev satın alındığı anlaşılmakta olup, davacı ile davalı ve davalının eşi arasında aile hukukunu ilgilendiren bir bağ bulunmamaktadır....
Tıbbi Cihazlar A.Ş yazıldığını beyanla; davalılar arasında düzenlenmiş bulunan 15/11/2005 tarihli 250.000 TL bedelli borç senedinin ve bu borç senedine dayanarak ....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile yapılmış olan icra takibinin muvazaa nedeniye iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve ... Tıbbi Cihazlar San Ve Tic A.Ş her iki davaya cevap dilekçesi sunmamıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; asıl davanın, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanan tasarrufun iptali davası, birleşen davanın ise borç senedinin ve borç senedine dayalı olarak yapılan icra takibinin muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkin olduğu görülmüştür. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, ... Tapu Sicil Müdürlüğünden dava konusu ... Mah. 1956 ada, 14 parselde kayıtlı, 19 ve 20 bağımsız bölümlere ilişkin tüm tedavülleri gösterir şekilde tapu kayıtları celp edilip incelenmiş, ... 1.İcra Müdürlüğü'nün (yeni ....İcra Müdürlüğünün) ......
Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.05.2019 tarih,2019/132 esas,2019/648 karar sayılı itirazın iptali davası ilamında takibin devamına karar verilen "takip vekalet ücreti" ve "tahsil harcı" yönünden bakiye borç muhtırası gönderildiği, söz konusu muhtıranın borçluya 20.09.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından da borç muhtırasının iptali için mahkememize işbu şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden, takipte istenip de mahkemece de takibin devamına karar verilen asıl alacak ve faizi hakkında takibe devam edilmesine engel yoktur. Bunun için icra emri gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır....