WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL bedelli, 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, ancak davacı şirket ile davalı şirket arasında planlandığı gibi bir ticari ilişkinin başlamadığını, dolayısıyla davacı şirketin davalıya herhangi bir borcun bulunmadığını, buna rağmen davalı şirketin, davacı şahısa yönelik keşide ettiği ihtarında, 315.136,15 TL borcunun bulunduğunu, borcun ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrileceğini ihtar ettiğini, cevabı ihtarnamede davalıya hiçbir borcun bulunmadığının, bu nedenle ipoteğin fekkedilmesi gerektiğinin bildirilmesine rağmen sonuç alınamadığını, bu nedenle davacı şirketin davalı şirkete borcu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı ile davadışı Ballı Gıda İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

    Temizlik Hizmetleri ve Gıda Maddeleri Ticaret Limited Şirketine hissedar iken, hisselerini devreden davacıların, hisselerin devriden sonra doğan 2007 yılı 7 ila 12. aylara ve 2008 yılı 1 ile 2. aylara ait primlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile mallarına ve hesaplarına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, 17.09.2009 tarihinde dava konusu borcun tahsil edildiği, tahsilatın davacı ... ve ...'dan yapıldığı, bu duruma göre davanın kısmen kabulü ile; davalı kurum tarafından 2007/20346 icra no’su ile yapılan takip nedeniyle davacılardan ... ve ...'ın borçlu olmadıklarının tespitine, diğer davacılar yönünden davanın reddine, borç ödenmiş ve haciz işlemi kaldırıldığından davacının hacizlerin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      borcun ödenmemesi halinde davalının iflasına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ancak; 1-Davacılar vekili esas davanın dava dilekçesinde davalı idarece istenen 50.746,29 TL borcun 6.000 TL’sinden davacılardan ...’un, 19.000TL’sinden de davacılardan ...’nın sorumlu olmadıklarının, 17.04.2008 günlü ıslah dilekçesiyle de davacılardan ...’un istenen borcun 8.390,31 TL’sinden diğer davacı ...’nın ise 20.035 TL’sinden sorumlu olmadığının tespitini istemiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da davacılardan ...’un istenen 50.746,29 TL borcun 8.390,31 TL’sinden sorumlu olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacılardan ...’un istenen 50.746,29 TL borcun istem gibi 8.390,31 TL’sinden sorumlu olmadığının tespitine karar vermek gerekirken maddi hata sonucu 8.309,29TL’sinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesi, 2- Birleşen dava dosyasında davacı vekili, davacı ... ...’un davalı idarece istenen 50.746,29 TL borcun tamamından sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece de davanın kabulüne karar verilmiştir....

          in davacı vekiline 10.500,00 TL meblağlı.... tarafından ödenecek senet ibraz ettiği, davacı vekilinin bu senedi kabul ettiği, böylelikle 6098 sayılı TBK'nın 196. (818 sayılı BK'nın 174.) maddesinde düzenlenen borcun naklinin gerçekleşmiş olduğu, davacının dava dışı.... tarafından düzenlenen senedi kabul etmiş olmakla artık davalılara karşı talepte bulunmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlendiği gibi, dava konusu borcun üçüncü kişiye naklinin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Olay tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 174. maddesi uyarınca, borcun nakli ancak taraflar arasında yapılacak bir sözleşme ile mümkündür....

            Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece res'en gözetilmesi gerekir. İİK'nun 68. maddesinde, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık süre, öğrenme tarihinden değil borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça itirazın kaldırılması için öngörülen hak düşürücü süre işlemeye başlamaz. Somut olayda borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmediğnden alacaklının icra mahkemesine başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir....

            Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki borcun ifa edildiği iddiasına dayalı sözleşmeyle konulan teminat ipoteğinin kaldırılması istemine ilişkindir. Aynı talebe ilişkin aynı taraflar arasında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/77 esas sayılı dosyasında görülen dava, bozma ilamına uyularak reddedilmiş olup, kararda kesinleşme şerhi bulunmamaktadır. Anılan dosyadaki Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 18.04.2006 tarih ve 2005/3137 esas, 2006/2293 karar sayılı bozma ilamında, "bazı işlemlerin davacı yüklenici tarafından tamamlanmaması nedeniyle yapı kullanma izin belgesinin geçerli olmadığının Belediyenin cevabı yazısında belirtilmesi karşısında ipoteğin kaldırılması şartlarının oluşmadığı" gerekçesine yer verilerek bozma yapılmıştır....

              İcra Hukuk Mahkemesinin 2005/1721 Esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiğini ve bu karar sonrasında da davalı banka tarafından borcun yasal yollardan tahsili için herhangi bir işlem yapılmadığını, müvekkilinin borçlu olduğuna dair mahkeme kararı olmamasına rağmen ilgili borcun Garanti Bankası tarafından silinmediğini ve halen bireysel otomatik istihbarat detay sorgulamaları ve dökümlerinde zarar niteliğinde kredi ve diğer alacak bilgisi olarak gözüktüğünü ve bu durum müvekkilin bankalar nezdinde ki kredi ve diğer işlemlerinde itibarını zedeler nitelikte olduğunu, nitekim müvekkilinin kredi kartı başvurusu yaptığını ve bu durum dolayısıyla başvurusu reddedildiğini, T....

              Şubesi ile görüşüldüğünü ve o dönem için ipotek borcunun 10.000 TL olduğunun söylendiğini, asıl borçlu tarafından kalan borç tutarı ödenmediğinden davalı tarafından ....İcra Müdürlüğünün 2013/6706 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçildiğini, ipoteğin kaldırılmasını temin için bu borcun müvekkilinin eşi tarafından yatırıldığını, ipoteğe ilişkin başka bir borcun söz konusu olmadığını, davalının asıl borçlunun tüm risklerini taşınmaz üzerindeki ipotekten tahsil etmeye çalıştığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki dava konusu ipoteğin fekkini, müvekkilinin ipotek ile ilgili borçlu olmadığının tespitini, davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin dava dışı borçlu ...’ın doğmuş ve doğacak borçlarından dolayı verildiğini, adı geçenin bankaya borcu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderinden kaynaklanan 49.506,43 TL borcun 6.500 TL'sinden, birleşen dava ile de ilaveten 16.198 TL'sinden sorumlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı idarece istenen 49.506,43 TL borcun 6.500 TL’sinden, birleşen dosya ile de yine davalı idarece istenen borcun ayrıca 16.198 TL’sinden davacının sorumlu olmadığının tespitini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu