WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamına göre davacı ile davalı arasında 34 XX 717 plakalı aracın mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışına ilişkin noterden 05/01/2017 tarihli satış sözleşmesi yapıldığı, aracın satış bedelinin 100.000,00 TL olduğu ve satış bedelinin tamamı için 30/12/2017 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bono alındığının sözleşmede yazılı olduğu, davacının söz konusu bonoyu davalı şirkete elden ödediği ve bonoyu geri aldığı halde davalı şirketin araç üzerindeki mülkiyeti muhafaza kaydını kaldırtmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ve mülkiyeti muhafaza kaydının kaldırılması istemi ile işbu davayı açtığı anlaşılmıştır....

Alacaklı vekili, itirazın kaldırılması istemi ile birlikte ... 3. Noterliği’nin 02.09.2014 tarih 28505 yevmiye numaralı ihtarnameyi dilekçe ekinde sunmuştur. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Şu hale göre alacaklının takip talebinde dayandığı belgeler dışında bir belge dilekçeye eklenmek suretiyle itirazın kaldırılması istenemez. Alacaklının itirazın kaldırılması talebinin reddi yerine itirazın kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

    e” tebliğ edildiği ve 7 gün içinde itiraz edilmediği gerekçesiyle cebri icra yoluna gidildiğini belirttiğini, borcun zamanaşımına uğradığını ve tahsil kabiliyeti bulunmadığını belirterek hacizlerin kaldırılması ile maaş haczinin durdurulması, davacının borcunun olmadığının tespitine, ödeme emrinin tebligat ve düzenleme şartlarını oluşturmadığından iptaline, davacının hissesi oranında sorumlu olduğu kanaatine varılsa dahi borcun zamanaşımı yönünden iptaline, aylıklarından kesilen tutarların faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile; "davanın kabulüne, SGK Başkanlığı tarafından 2007/1775 sayılı ödeme emrine dayanılarak yapılan maaş haczi ve araba haczi işlemlerinin kaldırılmasına, maaş haczi nedeniyle yapılan kesintilerin iadesine" karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      öngörülemeyecek nitelikte olduğundan davalı vekillerine yapılan ödeme ile borcun sona erdiği ve yenilenen takip sebebiyle borçlu olmadığının tespiti gerektiği ve bu kabul ile kurulan davanın kısmen kabulü şeklindeki hükümde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır....

      Davacı, davalı bankadan taşıt kredisi aldığını, bankanın ödenmeyen kredi taksidi nedeniyle kalan taksitlerinde muaccel olduğu gerekçesiyle hakkında icra takibi başlatarak aracına haciz koyduğunu, bu haciz gereğince aracının 24/07/2006 tarihinde trafik ekiplerince trafikten men edilerek otoparka çekildiğini, halen teslim edilmediğini, Suluova Asliye Hukuk Mahkemesinde takibe konu borcun muaccel olmadığının tespiti davası açtığını ve borcun muaccel olmadığının tespitine karar verildiğini, takibin ve haczin haksız olduğunu, aracının kullanamadığını, icra baskısı altında kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/368 Esas KARAR NO : 2022/424 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/06/2022 KARAR TARİHİ: 08/06/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynak- lanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dilekçede özetle: Davalı alacaklı tarafından müvekkili hakkında Kumluca İcra Müdürlüğünün ...ve ...Esas sayılı dosyaları üzerinden takibe girişildiğini, müvekkilinin takip başlatıldıktan sonra borcun tamamını ödediğini, icra takibine başlanmadan önce borcun tamamen ödendiğini belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          sözleşme gereğince borcun yine sözleşmede yazan şekilde alacaklıya ödendiğini, davalı tarafından akdedilen sözleşmenin gereği olarak takipten vazgeçilmediği gibi malvarlığı üzerindeki haczin kaldırılmadığını, menfi tespit davasının açılmasını gerektirecek ve mahkemenin gerçekte bir borcu bulunup bulunmadığına karar vereceği bir durumun söz konusu olmadığını, ayrıca borcun davalıya ödenmiş bir borç olduğunu, menfi tespit davasının açılmasını gerektirecek bir borcun olup olmadığının tespitinin yapılmasını gerektirecek bir durum olmadığı gibi, borcun davalıya ödendiğini, boçlunun borcu ödedikten sonra menfi tespit davası açamayacağını, bu durumda hukuki yararı olmadığını, borç ödendikten sonra açılabilecek davanın istirdat davası olduğunu istirdat davasının açılmasını gerektirecek sebeplerin yine davaya konu olan bu olay ile haciz bulunmakta olup mevcut davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığını belirterek; Niğde 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/97 Esas, 2021/182 sayılı kararının bozulmasına...

            Uygulamada ve doktrinde tüzel kişi ile ortaklarının alanlarının ve malvarlığının birbirine karışması halinde, aynı şirketler topluluğu içinde yer alan kardeş şirketler arasında koşulların varlığı halinde ve çok istisnai hallerde Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisinin uygulanmasının mümkün olabileceği de kabul edilmektedir. Perdenin kaldırılması müessesinde olduğu gibi hukuki dayanağı TMK m. 2 hükmünde öngörülen dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılmaması olan organik bağın tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ile benzer yönleri bulunmasına rağmen farklı bir kavramdır. Şöyle ki; perdenin kaldırılması teorisi, şirket borçlarından dolayı ortaklarının sorumluluğuna ya da ortakların borçlarından dolayı şirketin sorumluluğuna veyahut da şirketler topluluğunda ana-yavru şirket sorumluluğuna gidilmesi imkanını alacaklılara verirken, organik bağ, bir tüzelkişinin borcundan dolayı başka bir tüzel kişinin sorumluluğuna gitme imkanı tanımaktadır....

              Hukuk Dairesinin 2019 / 2494 — 3652 E.K. sayılı 27.05.2019 tarihli kararında belirtildiği üzere “menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Bu sebeplerle mahkemece, davacının davalı-alacaklının takip yetkisine ve borcun esasına itirazi olduğu değerlendirilerek öncelikle davalının takip yetkisi olduğu ve icra takibine konu borcun doğduğu hususunu sunacağı delillerle ispatlaması gerektiği göz önüne alınıp, tarafların sunacağı deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLER:Amasra Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14/07/2021 tarih, 2020/292 Esas - 2021/201 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava ve ıslah dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan 117.412,04 TL borcun 84.412,66 TL'sinden davacılar .... ve ...'un 105.642,21 TL'sinden davacı ...'ın borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava dilekçesinde ise, 117.412,04 TL borcun 892,69 TL'sinden davacı ...'un, 19.269,36 TL'sinden davacı ...'un borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu