Sayılı dosyasından başlatılan takip usulsüz tebligat şikayeti, ödeme emri işleminin iptali istemine ilişkindir. Adana 6. İcra Dairesinin 2020/9711 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı T2 tarafından borçlu T1 hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte ödeme emri yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin 18.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 29.12.2020 tarihinde borca itiraz edildiği, icra dairesince süresinde olmayan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. "Bilinen en son adreste tebligat" başlığını taşıyan 10 maddesinde aynen "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.Şu kadar ki, kendisine tebligat yapılacak şahsın müracaat veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir."hükmü yer almaktadır....
Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu.... aleyhinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, anılan borçlu şirkete gönderilen örnek 10 ödeme emrine karşı, borçlu şirket vekili icra mahkemesine başvurusundan, diğer itirazları ve tebligat usulsüzlüğü işlemi şikayeti ile birlikte şirketin temsilinin iki temsilcinin birlikte imzası ile mümkün olup, takibe konu çekte tek temsilcinin imzasının bulunduğunun, bu nedenle müvekkili şirketin borçtan sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek takibin iptalini ve alacaklı aleyhine % 20 tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece; ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihinin 21.12.2014 olarak düzeltilmesine, borçlunun itirazlarının reddine ve şartları oluşmadığından borçlu aleyhine tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Sayılı dosyası ile davalı borçlu şirket hakkında 02.03.2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin ödeme emri tebliği işleminin usulsüzlüğü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine yönelik şikayeti üzerine ... Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 18.04.2023 tarih ve 2023/... E., 2023/... K. sayılı ilamıyla kesinleşen ....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.02.2023 tarih ve 2022/... E., 2023/... K. sayılı hükmü gereğince kanuni süresinde kabul edilen borca itirazı sebebiyle takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğunu, davalı borçlu şirketin icra takibine konu borca yönelik itirazı haksız ve kötüniyetli olup, takibe vaki itirazının iptali ile icra takibinin aynı koşullarla devamına ve davalı borçlu şirketin takibe konu borcun %20'sinden az olmamak icra inkâr tazminatına hüküm edilmesini, müvekkilinin .... İcra Müdürlüğü'nün 2022/......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2406 KARAR NO : 2021/1954 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2020/242 ESAS, 2020/298 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ŞİKAYETİ KARAR : Muğla İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/242 Esas, 2020/298 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine Muğla 2....
Davacının ödeme emrine yönelik şikayet ve borca itirazının incelenmesinde; Davacı yan icra takibinde takip tarihi itibariyle 397.873,50 TL borcun faiz ve ferileri ile birlikte ödenmesi istendiğini, takibe dayanak kredi sözleşmesinde borcunun 275.000,00 TL ile sınırlandığını, bunu aşan kısım için ayrı bir ödeme emri gönderilmesi gerektiğini iddia etmiş ayrıca mükerrerlik iddiasında bulunmuştur. Ödeme emrinin incelenmesinde davacının ödeme emrinde gösterilen alacağın "275.000,00- TL sı ile bu tutara işleyecek faiz ve tutarlarından sorumlu " olduğunun açıkça belirtildiği, davacının ayrı bir ödeme emri gönderilmesine yönelik şikayetinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan takibin mükerrer olduğu ve faiz ile oranına ve borcun miktarına yönelik itirazları borca itiraz mahiyetinde olup seçilen takibin şekline göre davacının söz konusu itirazları İİK'nın 63. maddesi uyarınca icra müdürlüğüne yapması gerekirken icra mahkemesine yapması sebebiyle sonuç doğurması mümkün değildir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/57 Esas, 2020/65 Karar sayılı dosyasında verilen 06/02/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA, -Ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin KABULÜNE, -İzmir 7....
Madde metninden de anlaşılacağı üzere, ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı cezalandırabilmek için öncelikle ihlalde bulunanın borçlu olması gerekmektedir. Oysaki somut olaya bakıldığında üçüncü şahıs durumunda bulunan sanık ...’in 14.08.2007 tarihinde borçlu adresinde yapılan haciz işlemi sırasında borca icra kefili olduğu ve borcu taksitler halinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, belirttiği tarihte ödeme yapmaması üzerine örnek 4-5 icra emri çıkarılarak 07.11.2007’de tebliğ edildiği, (7) günlük süre içerisinde ödeme yapmaması nedeniyle de takibin kesinleştiği anlaşılmakta ise de, müşteki vekili henüz icra emri icra kefiline tebliğ edilmeden eş anlatımla borçlu haline getirilmeden 01.11.2007 havale tarihli dilekçe ile anılan suçtan dolayı şikayette bulunmuştur. Hal böyle olunca henüz borçlu sıfatını taşımayan sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi isabetsizdir....
Şikayetçinin borca itiraz ve yetkiye itirazı hususunda da; İİK'nun 62/1. maddesine göre genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde icra dairesine yapılması gerekir. Takibin şekli itibariyle icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan borca ve yetkiye itiraz sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile davacının borca ve yetkiye itirazının reddine karar verilmiştir ...'' şeklindeki gerekçe ile davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, mahkeme değerlendirmesinin Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmeliğe aykırı olduğunu, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti ve borca ve yetkiye itirazlarının süresinde kabul edilerek takibin durdurulması istemine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1140 KARAR NO : 2021/803 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2019/494 ESAS, 2020/50 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ŞİKAYETİ KARAR : Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/494 Esas, 2020/50 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/23213 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip yapıldığını, takip dosyasından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin takipten 10/12/2019 tarihinde haberdar olduğunu, borçlu müvekkiline TK 21/2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacı ve dava dışı borçlular hakkında davalı alacaklı tarafından Ilgın İcra Müdürlüğü'nün 2020/1060 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun ödeme emrini tebliğden önce ödeme emrinin sonradan tebliğ edilmesi şartı ile dosya numarasını bildirerek takip konusu borca itiraz edebileceğini, böyle bir itirazın geçerli olduğunu, ödeme emrinin hiç tebliğ edilmemiş olması hallerinde borçlunun takibi haricen öğrenerek itirazda bulunması durumunda itirazın geçerli olmadığının kabul edildiğini, oysa davalı borçluya ödeme emri tebliği ile ilgili eksiklik tamamlandığını, de herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, ödeme emrinin davacı borçlu T1 28/11/2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacı borçlu T1 vekilinin 25/11/2020 tarihli dilekçe ile dosyaya yetkiye ve borca itiraza ilişkin dilekçe ibraz ettiğini, 10/12/2020 tarihli tensip karar tutanağı ile davacı borçlu vekilinin ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce borca itiraz etmiş olması...