HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/638 KARAR NO : 2021/680 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 NUMARASI : 2019/75 ESAS, 2019/88 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/75 Esas, 2019/88 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 25....
emri tebliğ edildiğini, geminin sadece liman acentesi olan Marina Denizcilik Firmasına ödeme emrini tebliğ ettiğini ve takibi haksız yere kesinleştiğini, açıklanan nedenlerle ödeme emri tebliğ edilen samsun liman acentesi marina denizcilik firması alacağın doğumuna neden olan takip konusu sözleşmede aracılık yapmadığından donatanı temsil yetkisi olmaması nedeniyle ödem emri tebliği yok hükmünde olup,tebligat olarak nitelendirilebilecek bir hukuki işlem olmadığından ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, ödeme emri borçlu ...’ya 13/09/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, adı geçen borçlu tarafından yasal 5 günlük süre geçirildikten sonra 19/09/2014 tarihinde icra mahkemesine başvurulmuştur. Bu durumda mahkemece; borçlu ...’nın isteminin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan mahkeme kararının -bu kısım yönünden-onanması gerekmiştir. 3- Borçluların teminat iddiasına dayalı borca itirazının reddi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK'nun 169/a maddesi birinci fıkrasının son cümlesinde "icra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmü nedeniyle HMK 150/1 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez....
cirolandığını Ödeme emrinde yıllık yüzde 16,75 oranında faiz talep edildiğini ve ödeme emrinde ihtiyati haciz vekalet ücretinin de ödenmesi istenildiğini, mahkeme ilamına dayalı avukatlık ücreti talebinin; Örnek 4- 5 icra emri ile tebliği gerektiğini. vekalet ücretine işleyen faiz oranına da ayrıca itiraz etiğini belirterek,. ödeme emri ve takibin iptaline, alacaklı aleyhine %20' den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı-alacaklı 22.06.2006 tarihli takibinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte öngörülen ödeme emri gönderilmesini talep etmiş, borçlunun icra mahkemesine şikayeti üzerine takip dayanağı belgede tanzim tarihi bulunmadığı, bu nedenle kambiyo senedi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.Davacı-alacaklı vekili 07.07.2006 tarihinde “örnek : 10” ödeme emrinin iptal edildiğini belirterek "örnek:"7 ödeme emri tebliğini talep etmiş, davalı-borçluya aynı takip dosyasında ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. İİK’nın 43. maddesine göre; alacaklı başlatmış olduğu takip yolunu bir defaya mahsus olmak üzere değiştirebilir. Ancak, takip yolunun değiştirilmesi haciz yolundan iflas yoluna, iflas yolundan haciz yoluna şeklinde gerçekleştirilmesi suretiyle olur....
başlatılmaması hukuka aykırı olduğunu, takibe dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmemesine rağmen, yerel mahkemece ödeme emrinin iptali yerine şikayetin reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ zarfında da evrakın yalnızca ödeme emri ihtiva ettiği belirtildiğini, yerel mahkemece ödeme emrinin iptali yerine davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılması ve icra emri tebliği üzerine İcra Mahkemesi'ne başvurunda İcra Dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş ayrıca ipoteğin limit ipoteği olduğundan ödeme emri yerine icra emri gönderilmesinin yasaya aykırı olduğundan bahisle şikayette bulunmuştur...
İlk derece mahkemesince; Davacı tarafın ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayetinin kabulü ile 16.07.2020 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz ve geçersiz olduğuna ve TK'nun 32. maddesine göre ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 14.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine. Davacı tarafın borca itiraz ile ilgili taleplerinin takibin türüne göre İİK'nun 62. maddesine göre görev yönünden usulden reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
kavuşmasını sağlamak olduğunu, yerel mahkemece yorum yolu ile davanın türünün değiştirildiğini ve yine yorum yolu ile davanın kabul edildiğini, yürürlükte bulunan İİK.nun borca itiraz ve şekli ile şikayet yolunu ayrı ayrı belirlediğini, görülmekte olan davanın da borca itiraz iken şikayet olarak kabul edilmesinin hukukun temel kaidelerine aykırı olduğunu, ödeme emrinde küçüğün velisi veya vasisi gösterilmediği için davanın kabulüne karar verilmesinin de açıkça hatalı olduğunu, davacı çocukların velisi Ayşenur Aytaç'a gönderilen tebligat zarfı üzerinde "Bu zarfta örnek no 10 ödeme emri ve senet fotokopisi vardır.T1 T1 yazdığını, gönderilen ödeme emrinin velayeten gönderildiğinin tebligat zarfı ile sabit olduğunu, bunun dışında borçlu mirasçıların isim ve soyisimlerinin de ödeme emrinde ayrı ayrı belirtildiğini, ödeme emrinin icra müdürlüğünce resen tanzim edilen bir evrak olduğunu, böyle bir evrakta hata olması durumunda alacaklıyı yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutmanın...
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına icra emri tebliğinin müvekkilin mernis adresine usulsüz olarak tebligat yapıldığını, TK 10/2 fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili iki aşamalı yol benimsendiğini, muhatabın adresinin alacaklı tarafından bildirileceği ve normal tebligat çıkarılacağı ilk defa bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmadığı, her iki adresinde TK 10/1 maddesi kapsamında bilinen adres olduğunu, bila gelmesi halinde TK 21/2'ye göre tebliğ yapılacağını, doğrudan TK 21/2'ye göre yapılan tebliğin doğru olmadığını, müvekkile yapılan ilk ödeme emri tebliğinde TK 21/2 maddesi uygulandığını, tebligattan 21/2 uygulanacağına dair şerh bulunmadığını, sorulan komşu adı soyadının belirtilmediğini, hiçbir araştırma yapılmadan yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını,...