Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak; Müvekkillerinin belirtilen adreste oturmamalarına ve hiçbir ilgileri olmamalarına rağmen yeterli araştırma yapılmaksızın ödeme emrine ilişkin tebligatların azaya bırakıldığını, azanın tebligat almaya yetkisinin olmadığı gibi müvekkillerine ait olduğu iddia edilen adresin kapısına da haber kağıdı yapıştırılmamış olup komşuya veya başkaca bir kişiye de haber verilmediğini, adres kayıt sisteminde hatalı olarak görünen adrese yönelik tebligatın sadece usulü gerçekleştirmek amacıyla azaya bırakılmasının borçlu tarafa tanınan haklar anlamında doğru bir hukuki işlem olduğunun ileri sürülemeyeceğini, mahkemece ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde dava açılmaması gerekçesi ile esasa girilmeyerek bu yöndeki itiraz ve şikayetleri noktasında değerlendirme yapılmamasının usule ve kanuna aykırı olduğunu, dosyadan ve ödeme emrinden haberdar oldukları 05.01.2022 tarihinin tebliği tarihi olarak tespitine ve dava...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte usulsüz tebligat ve borca itiraz şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile; ... İcra Dairesi'nin 2021/77897 Esas sayılı dosyasında davacıya ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2021 tarihi olarak tarihi olduğunun tespitine, davacının kambiyo senetlerine mahsus takibe ilişkin itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; borçlular T1 ve T2 ödeme emrinin tebliğ edildiği 07/08/2018 tarihinde henüz reşit olmadıkları, takip ehliyetlerinin bulunmadığı, bu nedenle adı geçen borçlulara çıkartılan ödeme emrinin hüküm ve sonuç doğurmayacağı, küçüğü velisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından, ödeme emrinin veliye tebliği zorunlu olup bu husus, kamu düzenine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamsız takipte, takip borçlusu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ve mükerrer takip yapıldığı iddiasına dayalı borca itiraza ilişkindir. Tebligat Kanunu’nun 24/1. maddesinde “Kendisine tebliğ yapılacak kimse imza edecek kadar yazı bilmez veya imza edemiyecek durumda bulunursa, komşularından bir kişi huzurunda sol elinin baş parmağı bastırılmak suretiyle tebliğ yapılır” düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda Mahkemece; Aksaray İl Nüfus Müdürlüğü'ne, Aksaray Tapu Müdürlüğü 'ne, Aksaray S.G.K İl Müdürlüğü'ne ve Ziraat Bankası Kalealtı ve Taşpazar Şube Müdürlüklerine yazılan müzekkereye verilen cevaplarda şikayetçiye ait imza örneğinin bulunuğu evraklar gönderilmiş olup, bu evraklarda kendi imzasının bulunduğu, imza atamayacak kadar yazma bilmediğine yönelik iddiası ciddi görülmediğinden, yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ile ilgili itirazı yerinde değildir....
(Eski dosya no: 2011/20006 E.) sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçluya gönderilen ödeme emri ilk olarak 11.06.2007 tarihinde kızı Esra Usta’ya tebliğ edilmiş olup aslında takibin kesinleştiğini, dosyanın temlik alınması üzerine dosya taraflarınca yenilenerek “yenileme emri, ödeme emri ve ekleri” ibaresiyle 10.05.2019 tarihinde muhataba bizzat tebliğ edildiğini, sonrasında borçlu tarafından 15.05.2019 tarihinde borca itiraz edilmiş olup taraflarınca Bakırköy 5....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1084 esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz davası açıldığı, borçlu tarafından 23/12/2015 tarihinde açılan bu dava nedeniyle 17/12/2015 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulünün gerektiği, ancak davacı borçlu tarafından ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 12/12/2019 tarihinde Mahkememize şikayette bulunulduğu anlaşıldığı, Birleştirilen dosyada borca ve imzaya itiraz yönünden yapılan incelemede; İİK.nun 168/5....
Temyiz Sebepleri Davacı borçlu vekili; ödeme emrinin içeriği kanunda emredici hükümlerle düzenleme altına alındığı için bu hükümlere aykırılık süresiz şikâyete tabi olduğunu, olmayan bir adres için tebligatta böyle bir şerh kullanılmaması ve sadece “tanınmıyor” ifadelerinin şerh edilmesinin hatalı olduğunu ve yapılan tebligatı yok hükmünde kıldığını, ödeme emri ekinde dayanak belgelerin gönderilmemesi, ödeme emrinde icra müdürlüğünün imza ve mührünün bulunmaması hususlarının süresiz şikayet yoluna tabi olduğunu ileri sürerek temyiz incelemesi ile kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti, gecikmiş itiraz, ödeme emri ekinde dayanak belgenin gönderilmediği ve ödeme emrinin imzasız ve mühürsüz olduğu iddialarına dayalı ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri iptali istemine ilişkindir. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu; İlamsız takip de takip borçlusu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğüne ilişkindir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve borca itirazın kabulünü talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince şikayetin ve borca itirazın reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edildiği görülmektedir....
Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin reddine, borca itirazının da yukarıda açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından; HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin (yukarıda açıklanan nedenlerle) reddine, borca itirazının (yukarıda açıklanan nedenlerle) reddine, davacı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine oy birliğiyle karar verildi....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğinin usul ve yasaya uygun olduğunu, itirazın süresinde olmadığını ve yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 7. İcra Müdürlüğü'nün 2020/1887 Esas sayılı dosyası, Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2020/217 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının davacı borçlu adına tebligat yapılan aynı yerde ikamet etmediğinden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile davacı borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin 22/02/2021 olarak düzeltilmesine, takip dayanağı bononun keşide yerinin Konya olması nedeniyle Konya İcra Daireleri yetkili olduğundan davacının yetki itirazının reddine, borca itirazını da İİK.nun 169/a maddesi sayılan belgelerin birisiyle ispat edemediğinden davacının kambiyo vasfına ve borca itirazının reddine karar verilmiştir....