WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İç Kapı No:....” adresine gönderilen ödeme emrinin ise TK. nun 21/2 maddesine göre 30.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de, ödeme emri tebliğ evrakında “Mernis Adresi” şerhi bulunmakla birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat bulunmadığından ödeme emri tebliği usulsüzdür. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, kabul edilecek tebliğ tarihine göre borca itirazın süresinde olup olmadığının tespite ile bu itirazların süresinde olması halinde ve alacaklının kabul beyanınında değerlendirilerek itirazın esasları yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Somut olayda, borçlunun...adresine gönderilen ödeme emrinin 14.04.2014 tarihinde muhatabın adreste tanınmadığı gerekçesi ile iade edildiği, “..... adresine gönderilen ödeme emrinin ise TK. nun 21/2 maddesine göre 16.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de, ödeme emri tebliğ evrakında “...” .. bulunmakla birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat bulunmadığından ödeme emri tebliği usulsüzdür. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, kabul edilecek tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazın süresinde olup olmadığının tespite ile bu itirazların süresinde olması halinde itirazların esasları yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İtiraz süresi ödeme emri tebliği ile başlamakla birlikte alacaklının takip iadesini sürdürdüğünün tesbiti halinde borçlunun tebligattan önce de itiraz hakkını kullanması mümkündür.Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri itiraz tarihinden sonra 01.12.2014 tarihinde tebliğ olunmakla takipten feragat beyanı da bulunmadığına göre alacaklının takibi sürdürme iradesinin varlığı muhakkaktır.O halde borçlunun borca yönelik itirazlarının değerlendirerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda, takip dosyasında borçlu .......şirketine ödeme emri tebligatı çıkartılmamış olup, tebligat yapılmadan ve takip kesinleştirilmeden alacaklının haciz talebinin kabulü ile borçlunun hak edişlerinin haczi için haciz ihbarnamesi çıkartılması usulsüzdür. Kaldı ki, .......Şirketi, asıl borçlunun tebligatları almaya yetkili temsilcisi olsaydı dahi, süresinde (02/10/2015 tarihinde) borca itiraz etmiş olduğundan takip duracağı için, yine borçlu aleyhine haciz uygulanması usulsüz olacaktır. O halde mahkemece, asıl davada borçlunun şikayetinin kabulüne, birleşen davada ise alacaklının şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 numaralı icra emrinin tebliği üzerine, borçluların icra mahkemesine yaptığı başvuruda, sair şikayetinin yanında borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır....

            Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne 14.12.2015 tarihinde sunduğu dilekçe ile usulsüz ödeme emri tebliğinden 08.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emrine, borca ve ferilerine itirazda bulunması üzerine, tebligat usulsüzlüğü itirazının icra müdürlüğünce değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle 24.12.2015 tarihinde itirazın reddine karar verildiği, yine borçlu vekilinin icra mahkemesine 25.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda da usulsüz tebligattan 08.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirttiği görülmüştür. Bu durumda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 25.12.2015 tarihinde yaptığı usulsüz tebliğ şikayetinin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşılmaktadır....

              Davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatı 08/01/2019 günü saat 09:26:59 da düzenlenerek tebliğe çıkartılmış ve 10/01/2019 tarihinde "Şirket yetkilisinin çarşıya gittiğini beyan eden daimi birlikte çalışan tebellüğde ehil ve yetkili işçisi Murat Kirazoğlu imzasına tebliğ edildi." açıklaması ile tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili tarafından 08/01/209 günü saat:10:11:27'de icra dosyasına vekaletname sunulmuştur. Ödeme emri tebligatının düzenlenmesi vekaletname ibrazından öncedir. Davacı vekilinin vekaletnamesini ibraz etmesinden önce tebligat düzenlenmesi ve tebliğe çıkartılması nedeni ile tebligatın asile tebliğe çıkartılmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Davacı vekili ödeme emri tebliği işleminin usulsüzlüğünü ileri sürmemiştir. Bu nedenle davacı borçlu asıla tebligat yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından adi kiraya dayalı icra takibine başlandığı, borçluya örnek 13 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlu icra mahkemesine başvurarak , diğer sebeplerle birlikte, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu zira tebligat adresinde ikamet etmediğini, tebellüğ edenin tebligat adresindeki şirkette çalışmadığını ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunduğunu ve tebligatın iptalini talep ettiği mahkemece, istemin reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla...

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı şirkete ödeme emrinin 16.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin herhangi bir iddiasının olmadığı, borca itirazının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde İcra Müdürlüğüne yapılması gerektiği, şirketin taraf olarak eklenmesine ilişkin şikayeti var ise bu şikayeti yine ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye bildirmesi gerektiği, davacı şirketin taraf olarak eklendiğini 16.10.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliği ile öğrendiği, icra dairesine ilk talebinin 16.09.2020 tarihi olduğu, bu tarih itibariyle de taraf olmadığını bildirdiği ancak mahkemeye şikayetinin 15.10.2020 tarihinde yaptığı, şikayetin süresinde olmadığı belirtilerek, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda takip konusu çekteki imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK.'nun 168. maddesinin 4. bendine göre; imzaya itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçlu ...'...

                  UYAP Entegrasyonu