Her ne kadar davacı vekili tarafından yargılamanın duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de, HMK 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan dosya üzerinde karar verilebileceğinden davacı vekilinin istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması talebi yerinde olmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiş olup; Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu T3 hakkında genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlenip borçluya ödeme emri tebliğ için çıkartıldığı, icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlemesinden sonra ödeme emri tebliğ edilmeden icra müdürlüğüne vermiş olduğu 29/07/2022 tarihli dilekçe ile takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce itiraz süresi içerisinde olduğundan takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğüne verilen 17/08/2022 tarihli dilekçe ile ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itiraz geçerli olmadığından takibin durdurulması işleminin kaldırılmasının talep edildiği...
Borçlunun vefatından sonra mirasçılarına ödeme emri çıkartılmıştır. Davacıya ödeme emri 11/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 13/11/2020 tarihinde şikayet ve takibin iptali davası açmış, yapılan yargılama sonucunda davacının şikayetinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlu istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Her ne kadar takip dosyasından borçlu mirasçısı davacı T1 yeniden ödeme emri gönderilmiş ise de, bu ödeme emri gönderilmesi kesinleşmiş takipte hukuki sonuç doğurmayacak olup, vefat eden borçlu mirasçılarına muhtıra gönderilmesi gerekmektedir. Davacının talebi, takibin kesinleşmesinden sonra ki dönemde gerçekleşen mirasın reddi kararı nedeniyle takibin iptali şikayeti niteliğinde olup, davacı mirasçı tarafından borçlu murisin mirasının reddi davası açıldığı belirtildiğinden (Afyonkarahisar 1....
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayet kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 04.08.2020 olduğunun tespitine ve buna göre işlem yapılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesi yerinde görülmeyerek mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04.08.2020 olarak düzeltilmesine, düzeltilen tarihe göre takibe itiraz süresinde olduğundan icra müdürlüğünce bu hususta işlem yapılmasına karar verilmiştir....
Davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle beş günlük süre geçirildikten sonra itiraz ve şikayette bulunulduğu görülmekte ise de, dava dilekçesinin 6. maddesinde açıkça davacıya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmekte ve ödeme emri tebliğinin iptali talep edilmektedir. Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....
Somut olayda davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptali kararı sonucu borçluya icra dairesince yeniden kararda belirtilen eksiklikler giderilerek ödeme emri tebliği gerekeceğinden davacı borçlunun icra dairesince gönderilen iptaline karar verilen ödeme emrine dayalı olarak yaptığı borca itirazının ve sair itirazlarının konusu kalmamıştır. Bu durumda Mahkemece konusu kalmayan sair itiraz ve şikayetler hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması isabetsiz ise de sonuca etkili olmadığından bu konu eleştirilmekle yetinilmiştir. Öte yandan, İİK.nun 168/1. maddesine dayalı icra takibinin dayanağı olan belgenin ödeme emri ekinde borçluya gönderilmediğine ilişkin iddia, aynı Kanun'un 16.maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, İİK.'...
İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Borçlunun, vekili aracılığıyla .... İcra Müdürlüğü 2014/7078 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yetki ve borca itiraz ettiği ve vekaletnamenin takip dosyası içinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, yetkili icra müdrülüğünce düzenlenen ödeme emrinin itiraz eden vekile tebliği gerekir. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen ödeme emri tebligatı yok hükmündedir....
Tebligat usulüne uygun olarak kabul edildiğinden davacının şikayeti ve borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmamış olup süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının takip öncesi zamanaşımı şikayeti de gerekse de bononun tüketici işleminden kaynaklanması nedeniyle nama yazılı olması gerektiği yönündeki şikayeti yasal süresi içerisinde yapılmamıştır. Ödeme iddiası da aynı şekilde takip öncesi ödeme itirazı niteliğinde olduğundan (borca itiraz) süresinde yapılmamıştır.Faiz türüne yapılan itiraz da yasal süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Taşkın haciz şikayetinin öğrenmeden itibaren başlayan 7 günlük yasal süresi içerisinde yapıldığının kabulü halinde takip miktarı dikkate alındığında salt maaş haczi yapılması borcun ödenmesi için yeterli değildir. 34 XX 359 plakalı araca haciz uygulanması taşkın haciz yapılması sonucunu doğurmaz.Belirtilen nedenlerle davanın reddine dair hüküm kurulduğu " şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/4788 esas sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespitine, öğrenme tarihinin 24/04/2022 tarihi olduğunun tespitine, takibin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına ve fazlaya dair tüm talepler yönüyle Şikayetin Reddine, karar verdiği görülmüştür....
Ödeme emrinin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayete dair hiçbir karar verilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verildiği görüldüğünden, gerek ödeme emrinin iptali, gerekse meskeniyet şikayetine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ödeme emrinin iptali talebi yönünden hiçbir karar verilmediğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı görülmüştür. Davacı tarafça her ne kadar ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülerek ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de, davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile takipten haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir....