WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun süredir rahatsızlığından dolayı Ankara İli'nde tedavi görmesi nedeniyle tedavide olduğu 2019 yılı Ağustos ayında Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı dosyasından, borca itiraz nedeniyle durdurulan takip dosyasından ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin Ankara İli'nde olması nedeniyle ödeme emrinin Kum Mahallesi Muhtarlığına bırakıldığını, müvekkilinin Ankara İli'nden Amasra İlçesi'ne geldiğinde ödeme emrinden 25/09/2019 tarihinde haberi olduğunu, İstanbul 18....

İcra Müdürlüğünün 2018/6869 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip konusu borcun davacı şirket ve davalı şirket arasındaki sözleşmeye dayalı olduğunu, davacı gerçek kişinin şahsi borcu bulunmadığını, İİK'nın 85. maddesine aykırı olarak alacağın çok üstünde malvarlığına haciz konulduğunu, davacı gerçek kişiye ait evin İİK'nın 82/1- 12. maddesine göre haczedilemeyeceğini, takip konusu senedin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğini, yapılan sözleşme uyarınca davalı tarafından 25.000,00 TL bedelli makine teslim edildiğini, buna karşılık 23.500,00 TL ödeme yapıldığını, kalan borcun 1.500,00 TL olduğunu bildirerek ödeme emri ve takibin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

İlk derece mahkemesi; davalı tarafça icra takibi başlatıldığı, takibe konu senetteki ve takip dosyasından gönderilen ödeme emri tebligat mazbatasındaki imzanın inkar edildiği, davacıya ait imza asıllarını ihtiva eden evrakların celp edildiği ve istiktap tutanağı ile imza incelemesi için dosyanın uzman bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından senet ve ödeme emri tebliğ mazbatasındaki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu, ödeme emri tebligatındaki imzanın davacıya ait olduğu anlaşıldığından, ödeme emri tebliğine yönelik şikayetin reddine, ödeme emri tebligatının 20/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği kabul edilerek borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın süresinde açılmadığı dikkate alındığında davacının borca ve imzaya itirazının süre yönünden reddine karar vermiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla; mahkemece davaları kabul olmuşsa da işin esasına girilmediğini, borca ve tüm ferilerine itirazlarının değerlendirilmediğini, tüm bu nedenlerle, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin usulsüz tebliği öğrenme tarihi olan 29/01/2020 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ile süresinde borca ve tüm ferilerine itirazımızın kabul edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz niteliğindedir olup istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

Söz konusu dosyada örnek 13 ödeme emri düzenlenerek hem dava dışı borçlu kefil, hem de davalı kiracı şirket adına ödeme emri tebliğ mazbatası düzenlenmiş ise de, davalı kiracı adına yapılan ödeme emri tebliği iade olunmuştur. Dava dışı borçlu kefil ve davalı borçlu kiracı vekili ... İcra Müdürlüğü dosyasında 10.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, aralarında bir ticari ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını, bu nedenle takibe, borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak borçlu kiracının itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

    İtirazın iptali davası açılabilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir.Yetki itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nce davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılması talebinin red edildiği anlaşılmakta ise de ,yetkisiz icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrine borca itirazda bulunmanın bir hükmü bulunmamaktadır.Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borca itiraz edilmesi gerekir. Davanın açıldığı aşamada iptaline karar verilecek bir itirazın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.Borçlunun ,borca itiraz edip etmeyeceği belli olmayan bir evrede itirazın iptali davası açılması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.Zira ,borçlunun borca itiraz etmemesi de ihtimal olarak mevcuttur. Ancak geçerli bir itirazın varlığı halinde itirazın iptali istenebilir. Bu dava şartı sonradan tamamlanabilecek bir dava şartı değildir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, İİK'na göre icra dairesince ödeme emri tanzim edilirken kanuna aykırı hususların ödeme emrine yazılamayacağını, kanuna aykırı hususların ödeme emrine yazılmış olmasının ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini ve süresiz şikayete tabi olduğunu, müvekkilinden talep edilen borcun tamamen ödendiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca çek tazminatının fazla talep edildiği ve borcun bulunmadığı iddiaları ile borca itiraz istemine ilişkindir. Somut olayda, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2019/3346 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emri, davacıya 11/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, dava 24/02/2020 tarihinde ve ödeme emri tebliğini takiben beş günlük yasal süreden sonra açılmıştır....

      Somut olayda, dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle takibin ve ödeme emrinin iptali istenmiş ise de, mahkemece takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmemesi şikayetine ilişkin değerlendirme yapıldığı, diğer iddiaların borca itiraz olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Davacının faiz oranı ve muacceliyet kaydına ilişkin iddiaları borca itiraz olup, bu yönden mahkemenin değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan, dava dilekçesinde yer alan ödeme emrinde takip konusu taşınmaz ve kira sözleşmesinin belli olmadığı, ödeme emrindeki bazı kayıtların sonradan eklendiği ve paraflanmadığı iddiaları borca itiraz olmayıp, şikayete konu edilmelerine karşın, bu iddialara ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, karar bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır....

      Mahkemece;"2004 sayılı iik'nın 17. maddesi gereğince şikayetin kısmen kabulü ile davacıya ödeme emri ve dayanak belgeyi içeren tebligatın usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2019/118683 esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde davacı borçluya örnek 10 nolu ödeme emri ve dayanak belgelerin tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 24/12/2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali, ödeme emrinin yeniden tebliği, takibin durdurulması, hacizlerin kaldırılması ve borca itiraz taleplerinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı hem ikinci gönderilen ödeme emri ekine dayanak belgenin bağlanmadığından bahisle İİK'nın 61. maddesine dayalı şikayette bulunmuş, hem de duran takipte ikinci ödeme emri gönderilemeyeceğinden bahisle ödeme emrinin iptalini istemiş olup, somut olayda ilk ödeme emrine itiraz edilip takibin durduğu, itirazın yarattığı hukuki sonuçların ortadan kaldırılmasının ancak mahkemeye kararıyla mümkün olduğu, aksi halde ilk ödeme emrinin hukuki mevcudiyetini koruyacağı, sadece ödeme emrinde ''null'' yazmasının ikinci bir ödeme emrinin gönderilmesi yönünden meşru bir sebep sayılamayacağı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının ikinci ödeme emri çıkarılamayacağı yönündeki şikayetinin kabulü ile 23.02.2021 tarihinde tebliğ edilen ikinci ödeme emrinin iptaline, davacının İİK'nın 61.maddesine dayalı şikayeti konusuz kalmakla talep hakkında...

        UYAP Entegrasyonu