Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün ....sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğundan bahisle itirazın iptaline, takibin devamına , davalının taşınır ve taşınmaz mallarından borca yetecek olan kısmına ihtiyaten haczine , %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre olduğundan öncelikle zaman aşımı itirazlarının bulunduğu , müvekkilinin basiretli bir tacir olarak HGS-OGS bakiyelerini zamanında ödemiş olduğundan doğru plaka tespit edilmesi gerektiğini, cezanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu bildirerek davanın reddine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine talep etmiştir. DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara ......

    DELİLLER : 1-Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/17873 sayılı dosya kapsamı, 2-Tüm dosya kapsamı ve sair belgeler KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davası olup, davacı mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, dava dışı asıl borçlu ... nin davacı bankadan işletme ihtiyaç kredisi talebinde bulunduğu, dava dışı asıl borçlu şirkete ... nolu işletme ihtiyaç kredisi verildiği, davalı ...'ın ise bu borca kefil olduğu, davalının 12/04/2019 tarihinde borcu kabul etmeyerek borcun tamamına faiz oranına ve işletilmiş faize itiraz ettiği, Bu nedenle davalının faiz oranına ve miktarına itiraz etmesi hukuki dayanaktan yoksun olduğu, borçlunun borcunu bildiği halde kötü niyetli olarak davacı bankanın alacağını ödememek ve sürüncemede bırakmak niyetiyle itirazda bulunduğundan bahisle takibe ve borca yapılan itirazın iptali için iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Bilindiği gibi 7155 sayılı Kanun'un 20....

      -TL alacak yönünden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlular vekilinin borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır. Davalılar vekilinin 23/12/2020 tarihli dilekçesi ile itirazın iptali davasına konu olan Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2018/. esas sayılı takip dosyasında borca, faize, faiz oranına, yetkiye ve borcun tüm ferilerine itiraz ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla dosyadaki itirazlarından vazgeçtiklerini beyan etmiştir. Yargılamanın devamı sırasında icra takibine itirazdan vazgeçme nedeniyle dava konusuz kaldığından mahkememiz 28/12/2020 tarihli ara kararı uyarınca dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        itirazın iptali ile takibin devamına ve takip tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte tahsiline, haksız olarak borca itiraz eden borçlu aleyhine asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı vekili, icra takibi sırasında yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise,alacaklı İİK.nun 50/2.maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, icra hukuk mahkemesinden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1.maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir....

            İcra Müdürlüğünün 2012/3808 esas sayılı takip dosyası ile 15.784,00 TL fatura alacağı için 935,47 TL gecikme zammı ve 168,38 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 16.887,85 TL bedel için takip başlatılmış, davalının süresinde borca ve yetkiye itirazı üzerine davacı yetkiye itirazı kabul ederek dosyanın, yetkili ... İcra Dairelerine gönderilmesini istemiş, dosya 04.07.2013 tarihinde yetkili icra dairelerine gönderilmiş ve ... 1.İcra Müdürlüğünün 2013/3576 esas sayılı takip numarasını almıştır. Davalı, 26.07.2012 tarihinde ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde yetkisiz ... 13. İcra Müdürlüğünün 2012/3808 esas sayılı takip dosyasına konu 15.784,00 TL bedelli fatura ile ilgili olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebine ilişkin menfi tespit davası açmış, davacı ise takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi ve davalının borca itirazı üzerine yetkili ... 1.İcra Müdürlüğünün 2013/3576 esas sayılı takibine vaki itirazın iptali için iş bu davayı açmıştır....

              İcra Müdürlüğü'nde icra takibi yapılmasına ve itirazın iptali davasının .... Mahkemelerinde görülmesine engel bir durum bulunmamaktadır. O halde mahkemece, bu husus gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. 2- Kabule göre de; davalı, aleyhine başlatılan icra takibi sırasında borca itirazları yanında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasında usulüne uygun biçimde yapılmış geçerli bir icra takibinin varlığı dava şartıdır. Takip borçlusu tarafından borca itirazın yanında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmesi halinde mahkemece öncelikle icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı karara bağlanıp icra müdürülüğünün yetkili olmadığının kabulü halinde ise ortada usulünce başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                Akabinde davacı 09/12/2020 tarihinde itirazın iptali davası ikame etmek amacıyla arabuluculuğa başvurmuştur. Borca itiraz dilekçesi davacı alacaklıya tebliğ olunmadığından alacaklı davacının borca itirazdan haberdar olduğu tarihi arabuluculuğa başvuru tarihi olarak kabul etmek gerekir. Arabuluculuk süreci 05/01/2021 tarihinde anlaşamama ile sonuçanmıştır. Arabuluculuğa başvuru, dava açmak için kanunda öngörülmüş süreleri durdurur. Bu nedenle arabuluculuk sürecinde geçen sürenin itirazdan haberdar olma ile başlayan br yıllık sürenin sonuna eklenmesi gerekir. Somut olayda davacının borca itirazı öğrendiği tarih 09/12/2020 olarak kabul edildiğinde itirazın iptali davası açması amacıyla kanunda öngörülen hakdüşürücü süre09/12/2021 tarihinde dolacaktır. Arabuluculukta geçen 27 günlük sürenin bu tarihe eklenmesi gerekir. O halde davacının İİK 67. Maddesi gereğince itirazın iptali davasını 10/01/2022 tarihine kadar ikame etmesi gereklidir....

                  Şayet itirazın iptali davası devam etmekte ise tahliye davası yargılama devam ettiği sürece her zaman açılabilir. Eğer itirazın iptali kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın iptali kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır. Zira İİK.nun 269/a maddesinde "takibin kesinleşmesi halinde tahliye davasının ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde açılması gerektiği önörülmüştür. Yasa koyucunun amacının 269/a maddesinde olduğu gibi tahliye davası için süre bakımından bir sınırlama getirmek olduğuna göre bu maddede öngörülen sürenin itirazın iptali kararının kesinleşmesini müteakip açılacak tahliye davalarında da uygulanması gerekir.İtirazın iptali davasının neticesinin beklenmesinin bir diğer nedeni de itiraz edilen alacağın kesinleşmesidir. Kesinleşmeyen alacak için temerrüt nedeniyle tahliye talep edilmesi mümkün değildir....

                    Dosya kapsamından davanın, taraflar arasında düzenlenen faturaya dayanarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, İcra takibi .... 3. İcra Müdürlüğünün 2011/15009 Esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, davacı alacaklının da 07.02.2012 tarihinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı ve davalının da cevap dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir....

                      UYAP Entegrasyonu