"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibinin, davalının borca ve İcra Müdürlüğü'nün yetkisine itiraz etmesiyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı hakkında %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, süresinden sonra sunduğu dilekçe ile davanın reddini istemiştir....
den kocasının borcu nedeniyle zorla ve tehditle alındığını, davacı ile aralarında borç doğuran bir ilişki bulunmadığını, bu konuda açtıkları boşanma, menfi tespit, senet iptali davaları ile Savcılık soruşturmasının devam ettiğini, dava konusu taşınmazın kısmen borca mahsuben kısmen de bedel karşılığı davalı ...'e devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalıların dayı yeğen olması nedeniyle davanın kabulüne davalılar arasındaki dava konusu 13.1.2009 tarihli satışın muvazaalı olması nedeniyle iptaline, davacıya alacağını tahsil konusunda cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, itirazın iptali davasının koşullarından birisinin de yetkili icra dairesinde yapılmış ve itiraza uğramış bir icra takibi olduğu, somut olayda yetkili icra dairesinde (Karaman İcra Müdürlüğü'nde) usulüne uygun biçimde yapılmış bir icra takibi, davalıya çıkartılmış bir ödeme emri ve davalının böyle bir icra takibine itirazı söz konusu bulunmadığı gerekçesiyle dava koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen bir dava olup, ilamsız icra takibinin yapıldığı yerde bu davanın açılması zorunluluğu da bulunmamaktadır. Davalı borçlu, icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı incelenmelidir. Mahkemece icra dairesinin yetkili olduğunun anlaşılması halinde mahkemenin yetkisine itiraz edilmediğinden işin esasına girilerek bir karar verilmelidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/53 Esas KARAR NO : 2023/49 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/01/2023 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun, Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğü’nün ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı ile süresi içinde davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, cari hesap borcundan kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya olan borcunu ödediğini, temerrüdün oluşmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki, itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair hüküm davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili tarafından konut sigortası poliçesi ile sigortalanan ...'e ait Rize ili Merkez ilçede bulunan apartman dairesinde 24/05/2011 tarihinde apartman çatısından su sızması neticesinde hasar meydana geldiğini, 22.074,00 TL tazminatın sigortalıya ödendiğini, müşterek sorumlu tüm kat maliklerinden tazminatın rücuen tahsili için ... İcra Müdürlüğünde başlatılan takipte bir kısım kat maliki davalıların borca itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını talep ve dava etmiştir. Davalılar, hasarla ilgilerinin olmadığını, borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir....
Mahkemece, dava dilekçesinde borçlunun yetkiye ilişkin itirazından hiç söz etmeksizin borcun esasına ilişkin açıklamalardan sonra davalının borca itirazının haksızlığı dile getirilerek dava açıldığı, talep kısmında da borçlunun haksız itirazının iptalinin talep edildiği, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik olan itirazın kaldırılması istenmediğinden davalının yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün bulunmadığı, mevcut icra dosyası bulunmadığından itirazın iptali davasının da dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir....
Dava, su tüketim faturasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, icra takibinde sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. İcra takibinde sadece borca itiraz edip, yetkiye itiraz etmeyen davalı icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Ne var ki, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmez. Bu durumda mahkemece genel hükümlere göre mahkemenin yetkisine yönelik itirazın incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken icra dairesinin yetkisine itiraz bulunmadığı halde takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalılar vekili, dava konusu borca esas kredi kartının çalındığını, harcamaların müvekkileri tarafından yapılmadığını, olayla ilgili bankaya bildirimde bulunulduğu gibi adli makamlara da başvurulduğunu, bunun yanısıra borca ilişkin olarak menfi tespit davasının açıldığını belirterek davanın reddine ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, İstanbul 4. Tüketici Mahkemesince icra takibine konu edilen miktarın 7.600,00 TL lık kısmı için davalıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiği, bu miktarın banka alacağından tenzili sonucu davalıların toplam 53,98 TL miktardan sorumlu oldukları gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne itirazın 53,89 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve koşulları bulunmadığından taraflar yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığıına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/6508 sayılı takip dosyasındaki itirazın iptaline, takibin bu davalı yönünden devamına, diğer davalı-borçlu mirasçılar yönünden terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddini talep etmiş olduklarından, murislerinin borcu için bu davalılar hakkında icra takibi yapılamayacağından, bu kişiler yönünden itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 26.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....