Sayılı dosyası ile davalı borçlu şirket hakkında 02.03.2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin ödeme emri tebliği işleminin usulsüzlüğü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine yönelik şikayeti üzerine ... Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 18.04.2023 tarih ve 2023/... E., 2023/... K. sayılı ilamıyla kesinleşen ....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.02.2023 tarih ve 2022/... E., 2023/... K. sayılı hükmü gereğince kanuni süresinde kabul edilen borca itirazı sebebiyle takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğunu, davalı borçlu şirketin icra takibine konu borca yönelik itirazı haksız ve kötüniyetli olup, takibe vaki itirazının iptali ile icra takibinin aynı koşullarla devamına ve davalı borçlu şirketin takibe konu borcun %20'sinden az olmamak icra inkâr tazminatına hüküm edilmesini, müvekkilinin .... İcra Müdürlüğü'nün 2022/......
-KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlattığını, ancak kredi sözleşmesinin kefil kısmındaki müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacının şikayeti üzerine dava dışı kredi asıl borçlusu ve davalı kooperatifin yetkilileri ile çalışanları hakkında başlatılan ceza soruşturması sırasında savcılıkça alınan ekspertiz raporu ile takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Başvuru konusu sair şikayet ve itirazları yönünden: Davacı T2 başvurusunda, takibin dayanağı olan senedin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayetinin yanında takibe yetkiye imzaya ve borca itirazlar ve sair şikayetlerini de ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiş Mahkemece davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Buna göre; davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptali kararı sonucu borçluya icra dairesince yeniden kararda belirtilen eksiklikler giderilerek ödeme emri tebliği gerekeceğinden davacı borçlunun icra dairesince gönderilen iptaline karar verilen ödeme emrine dayalı olarak yaptığı borca itirazının ve sair itirazlarının konusu kalmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur....
İCRA HUKUK) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2021 NUMARASI : 2021/15 2021/133 DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Yetkiye, İmzaya, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili aleyhine Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2019/409 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emirlerinin İsa Bilecik isimli bir şahsa tebliğ edildiğini, tebligatın yapıldığı İsa Bilecik isimli şahsı müvekkilinin tanımadığını, müvekkilinin adına kayıtlı işyerini 31 Aralık 2018 tarihinde kapattığını, bu durumun icra dosyasında yapılan Bağkur kaydı sonucunda açıkça görüleceğini, iş yerini kapattıktan sonra müvekkillinin yanında birinin çalışmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin yanında çalışmayan ve tanımadığı bir şahıs tarafından alınan tebligatın usulüne uygun olmadığını, usulsüz tebligat uyarınca üzerine...
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel haciz yolu ile ilamsız takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.11.2019 olarak düzeltilmesine, davacı vekilinin icra takibinin durdurulması yönündeki talebi ile ilgili olarak, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.11.2019 tarihi olarak düzeltilmesi esas alınarak icra müdürlüğünce değerlendirilmesi gerektiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir....
Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda ödeme emri tebliatının usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunduğu görülmektedir.Mahkemenin öncelikle ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetini incelemesi, tebligatın usulsüz olduğu ve öğrenme tarihine göre İİK'nun 16. maddesinin birinci fıkrasına göre süresinde şikayet yapıldığını tespit etmesi halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi...
İcra müdürlüğünce icra takibi durdurulamayacağı gibi, iş bu dava süresinde açılmış borca itiraz ve teminat senedinin takibe konulduğu şikayeti olarak değerlendirildiği takdirde; itirazın süresinde olmadığı, davalı vekilinin Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/570 Esas nolu dosyasına verdiği cevap dilekçesinde senedin teminat senedi olduğu ya da borcun ödendiği konusunda bir beyanının bulunmadığı, icra müdürlüğüne yapılacak talep üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği sonucuna varılmakla, davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararı yerinde görüldüğünden, istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Kayseri 2....
FİLİZ ARICI METİN -UETS DAVA : Meskeniyet İddiası KARAR TARİHİ : 06/06/2023 G.KARAR YAZIM TARİHİ : 06/06/2023 İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Nazilli İcra Müdürlüğünün 2020/1992 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 04/07/2020 tarihinde müvekkilinin oğlu İsa Gülsever'e tebliğ edildiğini, müvekkili ile oğlunun aynı konutta sürekli ikamet etmediğini, İsa Gülsever'in tebligatı aldıktan sonra müvekkilini haberdar etmediğini, açıklanan nedenlerle takibin tedbiren durdurulmasına, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin takibi öğrenme tarihi olan 04/06/2021'in ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava...