WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; İlk derece mahkemesince davanın sadece usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirildiği ve bu şikayete ilişkin değerlendirme yapılıp hüküm kurulduğu görülmektedir. Dairemizce dava dilekçesinin incelenmesi sonucunda HMK 33. Maddesi gereği yapılan nitelendirmede; davacının başvurusunun usulsüz tebliğ şikayeti yanında borca ve imzaya itiraz ile hacizlerin kaldırılması olduğu, davacının dava dilekçesinin 4. Sayfasının 3. Maddesinde açıkça kambiyo senedindeki davacıya imzaya ve borca itiraz ettiği belirlenmiştir....

İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlattığı, sanık ... İhsan da vekil sıfatıyla mal beyanında bulunarak eczanenin alacaklarının İcra Müdürlüğü’ne bildirilmesi ile İcra Müdürlüğü’nce alacakların üzerine haciz konulduğu, söz konusu olayın katılan tarafından haricen öğrenilmesi üzerine icra hukuk mahkemesinde borca ve imzaya itirazın kabulü üzerine tahsilinin engellendiği, katılanın şikayeti ile sanık ... ...’nin icra takibindeki 250.000 TL alacaktan vazgeçtiği, bu şekilde sanıkların kamu kurumu olan icra müdürlüğünü aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda, mahkemenin kabulünde ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ........

    İcra Müdürlüğü'nün 2015/1091 Esas No'lu dosyadalarındaki takiplerin kesinleşmediği ve ihtiyati haciz aşamasında oldukları, her iki takibin genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi olduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda özetlenen nitelikteki borçlu vekilinin şikayeti, ihtiyati haciz kararının mükerrer infaz edilerek hacizler konduğuna yönelik olup, takibin mükerrerliğine dair açıkça bir iddiası da yoktur. Kaldı ki, takibin mükerrer olduğu hususu takip şekli itibarı ile İİK'nun 62. maddesi uyarınca yasal 7 günlük sürede borçlu tarafça icra dairesine yapılması gereken borca itiraz niteliğinde olup, mahkemece bu hususun re'sen gözetilmesi mümkün değildir. O halde mahkemece; borçlunun asıl şikayet konuları üzerinde inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın, re'sen gözetilmesi de mümkün olmayan hususlar nazara alınarak sonuca gidilmesi isabetsizdir. Borçlunun şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden hüküm bozulmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun, ödeme emri tebliğ edilmeden mallarına haciz konulduğunu, hacze ilişkin davetiye kağıdını 25.06.2014 tarihinde tebliğ aldığını, muhtar tarafından teslim edilmeyen tebligattan dolayı kanuni süresi içerisinde borca itiraz edemediğini, bu nedenle gecikmiş itirazda bulunduklarını, takibe konu senet üzerindeki imzaların senet keşidecisi ve murisi ...'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takip borçlusunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine, senedin kabiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1340 KARAR NO : 2021/1310 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DEVELİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2020 NUMARASI : 2020/33 ESAS 2020/29 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 6....

        Borçlunun, borca itiraza ilişkin itirazını da ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekmekte olup, icra dairesi yerine icra mahkemesine başvurması hukuki bir sonuç doğurmayacağından davacının borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2020/7785 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 05/11/2020 olarak düzeltilmesine, Davacının borca itirazının REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süreye tabi olup, sürenin geçirilmesi hak kaybına yol açacağından, şirketi müştereken temsile yetkili diğer temsilci ya da temsilcilerine ulaşılamaması halinde, sonradan diğer yetkili temsilci ya da temsilcilerin icazet vermesi koşuluyla şirket yetkililerinden biri şirket adına icra mahkemesinde borca itirazda bulunabilir. Somut olayda, itiraz ve şikayette bulunan T1 takip borçlusu olmadığı, dolayısıyla itiraz ve şikayetini şirket adına yaptığının kabulü gerekir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2019/1638 sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını belirttiği bu durumda borçlunun tebligattan en geç 06.02.2019 tarihinde haberdar olduğu halde, İİK'nin 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 24.01.2020 tarihinde şikayette bulunduğu, belirtilerek usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine yine borçlunun borca itirazını yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürmediği anlaşıldığından borca itirazının da süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usule ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, ancak tebliğin müvekkiline yapılmadığını, müvekkilinin hiçbir tanışıklığı olmayan Yasin Yücel isimli kişiye tebliğ edildiğini, taraflarınca tanınmayan ve aynı konutta bulunmayan birine usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğunu, borca taraflarınca 29/01/2021 tarihinde itiraz edildiğini, buna rağmen usulsüz tebligata göre itiraz günü sayıldığından süre geçirilmiş kabul edildiğini, bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığı bir dosyayı icra tehdidi altında ödeme durumu ile karşı karşıya kaldığını ve telafisi imkansız zararların doğacağını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yapılan tebliğin geçersiz sayılarak tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 29/01/2021 olarak kabul edilmesini ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu