İcra Müdürlüğünün 2014/662 esas sayılı dosyasında, borca ve faize yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, muteriz- davalının kötü niyetli olduğundan %20'den aşağı olmamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/3809 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibin 26/10/2015 tarihinde kesinleştiğini, müteveffa Sevgi Öztürk'ün 30/11/2017 tarihinde vefat ettiğini, bu sebeple dava konusu icra takibinin davacılara yöneltildiğini, her ne kadar davacı tarafça mirası reddettiklerinden bahisle borca itiraz edilmiş ise de, borcun borçlu Sevgi Öztürk'ün vefatından önceye dayanması, ödeme emrinin davacılardan Elif Karaoğlu ile aynı adreste ikamet eden müteveffanın bizzat kendisine tebliğ edilmiş olması, davacıların söz konusu borçtan evvelden beri haberdar olmaları, davacıların mirasın reddi ve borca itiraz işlemlerinin borcu ödemekten kaçınmak amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığının göstergesi olduğunu, bu nedenlerle; davanın reddine ve Zonguldak 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/3809 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER : Zonguldak 2....
İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; icra dosyasında alacaklı vekilinin takip talebi ile aynı gün 13/10/2020 tarihinde saat 11.34 de ödeme emri gönderilmesi talebinde bulunduğu, aynı tarihte saat 15.23 de dosya kapak hesabının alındığı ve yine 13/10/2020 tarihinde saat 16.23 de tahsilat makbuzu kesilerek ödemenin alındığı ,ödeme emri gönderilmesi talebi daha önce yapıldığı ve bu sırada dosyada ödeme bulunmadığı için alacaklı vekilinin ödeme emri gönderilmesi talebinin yasal olduğu, icra müdürlüğünce ödeme yapılmış-infaz olmuş dosyada bu talebe dayanılarak ödeme emri çıkarılmış olmasının fuzuli olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulü ile ödeme emrinin iptaline, alacaklının ödemeden önce ödeme emri çıkarılması talebinde bulunması nedeni ile dava açılmasında kusuru bulunmamakla, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer...
İcra Müdürlüğü'nün 2021/1925 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkiline ödeme emri tebliğ edildiğini, icra takibi süresinde kesinleştiğini, ödeme emrinin usulsüz tebliğ iddiası ile Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/142 E. sayılı doyası ile tebligatın iptali davası açtıklarını ve icra dairesine borca itiraz dilekçesi verdiklerini, ancak icra takibi kesinleşmiş olduğu için icra dosyasına ödeme yaparak dosyayı infaz ettiklerini, icra hukuk mahkemesinde tebligatın iptaline karar verildiğini, akabinde ödediği parayı geri almak amacı ile davalı aleyhinde Adana Genel İcra Müd. 2021/20921E. sayılı dosya ile icra takibi açtıklarını, davalının borca itiraz etmesi üzerine itirazın iptali için iş bu davayı açtıklarını, yerel mahkemece davanın reddine karar verildiğini, Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2007/5426 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı vekilinin 09.09.2008 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesini talep ettiği, bu talep üzerine yetkili ... 5. İcra Müdürlüğü'nce 05.09.2008 tarihli ödeme emri düzenlenerek davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili Av. ...'ın 22.09.2008 tarihli dilekçe ile süresinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle mahkemenin gerekçesi dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Yetkili icra müdürlüğündeki takibe süresi içinde itiraz edildiğinden 1 yıllık yasal süre içinde açılan davanın esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ödeme emri düzenlenip tebliğ edildiği ve takibe itiraz edildiği gözden kaçırılarak yazılı nedenlerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine 27/01/2020 tarihinde ilamsız icra takibine gidildiği, ödeme emrinin 30/01/2020 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı takip borçlusu vekilinin 29/09/2020 tarihinde icra dosyasına itirazlarını içerir dilekçe verdiği, icra müdürlüğünce takibe itiraz nedeni ile 30/09/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, 02/10/2020 tarihli karar ile de borca itiraz süresinin geçmiş olmasına rağmen dosyanın sehven durdurulduğu anlaşıldığından takibin devamına şeklinde karar oluşturulduğu görülmüş olup, davacı şirkete ödeme emri 30/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini takipten daha sonra haberdar olduğunu ileri süren davacının takipten haberdar olduğunu iddia ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurması gerektiği, icra dosyasına...
GEREKÇE:Adi kiraya ait örnek 13 takipte borçlu icra mahkemesine başvurarak, ödeme emrini 18.11.2020 tarihinde aldığını ve 10.12.2020 tarihinde takibe itiraz ettiğini, itiraz dilekçesi ekinde tebligatı muhtardan geç aldığına dair yazıyı da eklediğini ve icra müdürlüğüne sunduğunu, icra müdürünün (itirazın süresinde olmadığından bahisle) talebini reddettiğini belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 18.11.2020 olarak kabulünü ve takibin durdurulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi üzerine şikayetçi-borçlu tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda; ödeme emri borçluya 16.11.2020 tarihinde TK.nun 21/1. Maddesine göre tebliğ edilmiştir. TK.nun 21/1....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/776 ESAS 2020/64 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine İstanbul 21.İcra Dairesinin 2018/23742 esas sayılı dosyasında, ödeme emri ekinde kambiyo senetlerinin eklenmediğini, kambiyo örneklerinin noksanlığı nedeniyle kambiyo vasfını taşımadığını, iki taraf arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, herhangi bir irsaliye, fatura v.s. nin bulunmadığını, faizin takip tarihinden başlatılması gerektiğini beyan ederek, ödeme emri ekinde bono örnekleri bulunmadığından takibin ödeme emrinde borcun sebebini gösterir belgeler bulunmadığından takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, yargılama...
Bunun yanında davacı-borçlunun takibin iptali talebinin gerekçesinin borca itiraz olup, takibin niteliği gereği icra dairesinde yapılması gerektiği, ödeme emrinin de iptalini gerektirir usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir. O halde mahkemece davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, takibin niteliği gereği borca itirazın İİK 62. Maddesi uyarınca icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden ödeme emri ve takibin iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davalı-alacaklılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı alacaklıların istinaf başvurusunun kabulü gerekçeleri dikkate alındığında davacı-borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacı-borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353 1/b-1....