Ödeme emri tebliği üzerine davalı kiracı süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde,takibe,borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, faize ilişkin itirazın iptaline, İİK 62/4 maddesi gereğince borca kısmi itiraz edildiğinde itiraz edilen kısım açıkça belirtilmemişse itiraz edilmemiş sayılacağından borçlunun kısmi itirazında miktar açıkça belirtilmediğinden borca yönelik itirazın yapılmamış sayılması gerektiği, dolayısıyla geçerli olmayan bir itirazın iptalinde de davacı alacaklının hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca 6183 sayılı Kanuna tabi alacaklarla ilgili icra dairesindeki takibin hüküm ifade etmeyeceği, kira alacağı dışındaki belediye gelirlerine ilişkin diğer alacak kalemlerinin de kamu alacağı niteliğinde ve 6183 sayılı Kanunun hükümlerine tabi olup icra dairesinde takibinin yapılmasının mümkün bulunmadığı, geçersiz bir takipte itirazın iptalinin talep edilmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinde reddi miras davası açıldığının 13/09/2022 tarihli dilekçede bildirildiğini, ayrıca 21/04/2022 tarihinde her iki takip dosyasına takibin iptali ve durdurulması istemli itirazın kabul edilmesi talepli dilekçeler gönderildiğini, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2021/3587 Esas sayılı dosyasından T1'a ödeme emri tebliğ edilip edilmediği hususunun sorulduğunu, 20/06/2022 tarihli cevap ile T1'a ödeme emri tebliğ edilip edilmediği hususunun bilinmediğinin bildirildiğini, gerekçeli kararda borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden haricen takibi öğrenip itiraz etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağına işaret edildiğini, ancak dosya içerisinde sunulan evraklar ile müvekkili T1 Kuzey Irak'ta gizli görevde olduğu, bu nedenle yasa gereğini yerine getiremediğinin açık olduğunu, bu görev askeri gizlilik ve sır içinde yapıldığından adres verilemediğini, Mustafa yönünden tebliğ yapılamaması sebebi ile red kararı verilemeyeceğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın müvekkilleri yönünden...
İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının itirazının iptali ile, takibin 4.150 TL asıl alacak ve 190 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.340 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden uygulanacak yasal faizi ile devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TTK. 1301. maddesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibin durduracağı, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam edeceği düzenlenmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının itirazının iptali ile, takibin 4.150 TL asıl alacak ve 190 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.340 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden uygulanacak yasal faizi ile devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TTK. 1301. maddesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibin durduracağı, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam edeceği düzenlenmiştir....
ve şubesi bulunmayan yabancı şirketler hakkında temsilci aleyhine de dava/icra takibi açılabileceğini, takibe itirazında temsilci olmadığını bildirmeyip sadece borca itiraz ettiğinden temsilci olduğunu zımnen kabul ettiğini, bu nedenle temsilci hakkında da icra takibi yapılması ve dava açılmasının mümkün olduğunu ileri sürerek, davalının her iki icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %40'dan az olmak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Madde hükmü kamu düzenine ilişkin olduğundan, davacı tarafın mahkemece bu beyanının resen dikkate alınması gerektiğini ve takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, alacaklı vekilince ödeme emri içerisinde, ihtiyati haciz ile ilgili alacak kalemleri istenmiş ise de, bu alacaklara yönelik Mahkeme ilam bilgisi eklenmediği gibi, ödeme emri üstünde de açıklanmadığından ödeme emri usule aykırı olduğunu, iptaline karar verilmesinin gerektiğini, ödeme emrinde talep edilen İhtiyati haciz evrağının gönderilmemesine yönelik, davacı tarafın itiraz hakkının saklı kalmak kaydı ile 2018 yılında alınan İhtiyati haciz kararının uygulanabilir bir hükmünün olmadığını, İhtiyati haciz kararı alındıktan sonraki 7 gün içerisinde icra dairesine verilmesi gerektiğinden; bu dosyada uygulanmasının mümkün olmadığını, takip dosyasında alacak kalemi olarak eklenen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi zorunlu iken yerel mahkemenin bu hususu dikkate almamasının bozma sebebi olduğunu, alacaklı tarafından...
emri düzenlendiğini, usul ve yasaya aykırı söz konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....