Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şubesi'nden Alman Yapı Tasarrufu Kredisi kullandığını ve borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapılmış, cevap da vermemiştir. Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2014/16924 Esas sayılı dosyasıyla takip yapıldığını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip ve davanın yetkisiz yerde başlatıldığını, ayrıca davacıya borçları bulunmadığını ve mal da teslim almadıklarını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının icra takibine yapmış olduğu yetki itirazı yerinde görülerek usul yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, ödeme emrinin tebliği üzerine icra dosyasına 19.09.2014 havale tarihli dilekçesiyle borca ve yetkiye itirazda bulunmuştur. İtiraz dilekçesinde yetki yönünden “... .., ...” ve “... İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu bildirmiş olup, iki ayrı yerin yetkili olarak bildirilmesi nedeniyle usulüne uygun bir yetki itirazının bulunduğundan söz edilemez....

      İcra Müdürlüğü'nün 2013/12183 Esas sayılı dosyası ile hakkında kambiyo takibi başlatıldığını, yetki, imza ve borca itiraz ettiğini, Konya 2....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden doğan mal ve hizmet bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız yere borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı, davacı şirketin merkezinin İstanbul olup, davaya konu alacağın Milas Şubesi'nin işlemlerinden kaynaklandığını ispat edemediği, hal böyleyken takibin yetkili icra müdürlüğünde açılmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı mal ve hizmet faturasına dayanarak icra takibi başlatmış, davalı icra dosyasında borca ve yetkiye itirazda bulunmuştur....

        Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla), davanın tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen karara itiraz mahiyetinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 3. Tüketici Mahkemesince ise, davanın hakem heyeti kararına itiraz olmadığı ve davalının ... ilçesinde ikamet ettiği ve yetki itirazı bulunmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/8 de “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup kesin yetki hali söz konusu değildir....

          İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanunu'nun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanun'un 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İİK 50/2’nci maddesinde, Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur, hükmü yer almaktadır....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/518 D.İş - 2022/524 Karar sayılı dosyasında verilen 16/06/2022 tarihli ek karar ile; "Mahkememizce görülüp karara bağlanan talebin, çek aslına dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkin olduğu, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından her ne kadar ihtiyati hacze yetki yönünden itiraz edilmiş ise de; ihtiyati hacze dayanak çekin ibraz edildiği ve ödeme yasağı bulunduğundan işlem yapılamadığı, götürülecek borca dönüşen istem bakımından alacaklının kendi yerleşim yeri itibariyle yetkili olan mahkememizden talepte bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına yapılan yetki itirazının iş bu gerekçelerle yerinde olmadığı; yine itiraz eden vekilinin çek lehtarı tarafından dolandırıldığı ve çeke ilişkin olarak tanzim tarihinden önce ödeme yasağı kararı alındığı şeklindeki itirazlarının ise ihtiyati haciz kararına engel oluşturmadığı, zira bu yöndeki itiraz sebeplerinin yargılamayı gerektirdiği ve dosyanın mahiyeti gereği...

              Dairelerinin görevli ve yetkili olduğunu belirttiğini ve itirazında yetki sözleşmesine dayanmadığını, ancak borçlunun dava esnasında dayandığı yetki sözleşmesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, itiraz eden borçlunun, itirazın kaldırılması duruşmasında itiraz sebeplerini değiştiremeyeceğini ve genişletemeyeceğini, borçlunun, icra müdürlüğüne yaptığı yetki itirazı ile bağlı olduğunu, hem geçerli bir yetki itirazı olmadığından hem de eser sözleşmesinden kaynaklanan davalarda, işin yapıldığı yer mahkemesi de yetkili olduğundan Gebze İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tartışmasız hale geldiğini, icra dairesinin yetkisinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olmadığını, bu nedenle alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip başlatması halinde icra dairesinin yetkisizliğini kendiliğinden gözetemeyeceğini, davalı/borçlunun takip konusu borcu kısmen kabul ettiğini ve o kısmı aşacak şekilde de ödeme yaptığını, yetki itirazının, borca itiraz ettiği kısma ilişkin kabul edilmesi gerektiğini...

              Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nın 22/09/1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25/12/1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır. Yetkili olmaları koşulu ile birden çok yetkili mahkeme (icra dairesi) belirtilmiş olsa dahi, yetkili yeri bildirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olur. Ancak, borçlu bu yerlerden birini tercih etmelidir....

              II)Yetki itirazı bakımından; Takibe konu senet incelemesinde; bonoyu düzenleyen kişinin adresinin yazılı olduğu yerde Ataşehir/ İstanbul olarak idari birim belirtildiği, icra takibinin burada da yapılabileceği göz önünde bulundurularak davacı tarafın yetki itirazı yerinde görülmemiştir. II)İmzaya itiraz bakımından; Dosya kapsamında Grafoloji Uzmanı Bilirkişi tarafından sunulan 01/10/2021 tarihli bilirkişi raporunun "10/08/2018 düzenleme 10/08/2020 ödeme tarihli 300.000 TL bedelli senetteki imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla Emrah Soyuer'in eli ürünü olduğu " şeklinde kesin kanaat belirtecek şekilde düzenlenmiş olup, hüküm kurmaya elverişli ve denetime olanaklı olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin imza itirazı yerinde görülmemiş, icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verilmediği anlaşıldığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu