Borçlunun başvurusu bu haliyle İİK'nun 168/5 ve aynı Kanunun 169. maddelerine göre borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında "itirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçluların borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Dairemizce, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile .....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, Davalı tarafından ödenmeyen elektrik borçları nedeni ile alacaklarının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın kabulüne; davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, 903,50 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir....
Daha önce HUMK'nun 187/4. maddesinde bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus, HMK'nun 114/1-ı maddesi hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir. Aynı Yasanın 115.maddesi uyarınca, taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği gibi, mahkemece de davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilerek, dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusunda, şikayet ve borca itiraz nedenleri açıklanarak Manavgat 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3241 E. sayılı dosyasına konu takibin şikayet yolu ile iptalinin talep edildiği, istemin, mahkemenin 2014/547 E. sırasına kaydının yapıldığı, ancak borçluların bu talepten bir gün evvel de aynı nedenlere dayalı olarak “borca itiraz” adı altında aynı takibin iptali için talepte bulundukları ve istemin, mahkemenin 2014/546 E. sırasına kaydedildiği görülmektedir. HMK.'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, (1) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun,sair itirazları ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ederek takibin iptali istemi ile süresinde icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazının reddine, borca itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....
in düzenlenme tarihi itibariyle şirketi temsile yetkisi bulunsa da senetteki... imzalarının şirketi temsilen atıldığının da iddia edilmediği gerekçesiyle, borca itirazın kabulü ile takibin borçlu şirket yönünden iptaline karar verildiği görülmektedir. 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun icra mahkemesine başvurusu,İİK’nun 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olup,aynı Kanun'un 169/a-5. maddesi gereğince,borca itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru olmayıp, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; İİK'nun 169-a/6. maddesine göre, borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu (asıl) alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir....
Ö.. yönünden, İİK'nun 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük süreden sonra gerçekleşen istemin süre aşımı sebebiyle reddine karar verildiği, ayrıca adı geçen borçlu aleyhine tazminata hükmedildiği, borçlu şirket bakımından ise; teminat iddiası yerinde görülerek anılan borçlu şirket hakkındaki takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlu M.. Ö..'nun borca itirazı süreden reddedildiğinden İİK'nun 169/a-6. maddesinin açık hükmü gereğince adı geçen borçlunun tazminat ile sorumlu tutulması doğru değildir. Diğer taraftan, mahkemece, borçlu N.. Kazan Tank ve Mak. San. Tic. Ltd. Şti.'nin İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca söz konusu borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
San ve Tic A.Ş. olduğu, takibin faturadan kaynaklı 3.330,39 USD asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 04/10/2018 takip tarihli ödeme emrinin borçluya 11/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 15/10/2018 tarihinde süresi içerisinde takibe ve borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 01/11/2018 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....
Mahkemece, dava dışı Şuayip Yılmaz hakkında icra takibi yapıldığı, takibin halen devam ettiği, aynı borca ilişkin ... hakkında mükerrer takipte bulunduğu, aynı borç sebebiyle borçlu hakkında iki ayrı icra takibi yapılamayacağından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı şirket tarafından, davalı ...’na mıcır satışı ve nakliyesi işi yapıldığı, bedelin 4.000 TL'sinin ödendiği, bakiye borç için muhtar .... tarafından 20.687 TL bedelli senet düzenlendiği, tahsili için ... 4.İcra Müdürlüğünün 2010/1695 esas sayılı dosyası ile Şuayip Yılmaz hakkında icra takibi yapıldığı, takibin halen devam ettiği, aynı borca ilişkin ... hakkında ... 5.İcra Müdürlüğüne 2010/4286 esas sayılı dosyası ile “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” takipte bulunulduğu, bu takibe itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....
E. sayılı icra takibini başlattığını, davalı-borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine 03.01.2023 tarihinde İcra Müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesi ile borcunun bulunmadığından bahisle borca ve yetkiye itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu belirterek davalı-borçlu şirketin yetki ve borca yönelik itirazının iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı-borçlu şirketten fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak ve %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatı alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın yetkili mahkeme olan ... mahkemeleri ve icra dairelerinde görülmesi gerekirken yetkisiz .......
İcra Müdürlüğünün 2015/19618 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine takip başlattığı, bu dosyada davalı Lütfi'nin borca, davalı Necmettin'in borca ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine takip dosyasının gönderildiği Çaldıran İcra Müdürlüğünün 2016/81 E sayılı dosyasında davalıların borca yeniden itiraz ettikleri, mahkemece davalı Necmettin yönünden davanın kabulüne, davalı Lütfi yönünden davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1. İcra Müdürlüğünde açılan takibin, borçlulardan birinin yetkiye ve borca itirazı üzerine icra dairesinin sehven iki borçlu yönünden de takip dosyasını Çaldıran İcra Dairesine gönderildiğini, ancak davalı Lütfi'nin Çaldıran İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyip yalnız borca itiraz ettiğinden bu borçlu yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. İtirazın iptali davasının ön şartı, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Davaya konu icra takibi Van 1....