Hukuk Genel Kurulu’nun,19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E.-2014/929 K. sayılı kararında borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olduğu, itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması ve imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazların borca itiraz olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptali amaçlanmıştır. İİK'nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davalarında yapılan icra takibinde usulüne uygun olarak borca itiraz edilmiş olması dava şartıdır. İcra takibinde borca itirazın süresi ve şekli İİK'nun 62. maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda Samsun 9....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptali amaçlanmıştır. İİK'nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davalarında yapılan icra takibinde usulüne uygun olarak borca itiraz edilmiş olması dava şartıdır. İcra takibinde borca itirazın süresi ve şekli İİK'nun 62. maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda... İcra Müdürlüğü'nün ....Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin borçlu ...'...
Diğer taraftan, borçluların başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, mahkemece, icra takibinin şekline göre; borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmelerinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, hukuki sonuç doğurmayacağı nazara alınarak, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, istemin kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/11/2019 tarihinde 120.583,36 TL asıl alacak, 257,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 120.841,04 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun 17/12/2019 tarihli dilekçe ile borca itirazda bulunduğu, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir....
KARAR Davacı, Dava dışı Kooperatif ile aralarında bulunan tarımsal sulama aboneliği nedeni ile doğan muhtelif dönemlerine ilişkin enerji borcu ödenmeyince dava dışı kooperatif ve borca kefil olan davalılar aleyhine icra takibi yaptığını, davalı borçluların kefil oldukları borca haksız olarak itiraz ettiklerini, itirazın haksız olduğunu zira, davalılar ile aralarında 24.04.2003 tarihinde kooperatifin borçlarının taksitle ödenmesine ilişkin protokol yapıldığını, bu protokol ile davalılar protokol tarihinden evvelki dönem borçlarını ödemeye şahsen kefil olduklarını, bir kısım ödeme yaptıktan sonra ödemeyi taahhüt ettikleri 2002/11 döneme ait borcu ödemediklerini belirterek, itirazın iptali ile ödemeler düştükten sonra takibin 84.040,57- YTL üzerinden devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
itirazın iptali davasının takibin durdurulduğu tarihten itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde itiraz edildiği, icra müdürlüğünün 07/11/2018 tarihli kararı ile takibi durdurduğu, 14/10/2019 tarihinde şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Borçlunun "Alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği faturaya ait toplam borcumun miktarı bu kadar değildir. Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde yaptığı itirazında borçlu, itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermemiştir. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli değildir....
Esas sayılı ilamsız takip dosyası ile icra takibine girişildiğini ancak davalıların “borca, faize ve tüm fer'ilere" itiraz edilerek takibin durdurulması talep edilmiş ve İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, Gönderilen hesap kat ihtarnamesi üç davalıya da ... tarihinde davalılardan ... imzasına tebliğ edildiğini, borçlular tarafından her ne kadar borca ve ferilerine itiraz edilerek icra takibinin durdurulması talep edilmiş ve söz konusu itiraz dilekçesi sonucunda ilgili icra müdürlüğünce itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de yasal süre içerisinde ihtarnameye itirazda bulunulmamış olmakla borca, ferilerine, faize ve faiz oranına karşı yapılan itirazın hükümsüz olduğunu, davalı borçlular tarafından yapılan itirazların kötü niyetli olduğu ve zaman kazanma amacına dayandığı açık olmakla davalılar tarafından itiraz olunan takip tutarının % 20’nden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ediyoruz....
İcra Müdürlüğü'nün dosyasından tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, ancak davalının yetkiye, borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin yetkili icra müdürlüğü olduğu değerlendirilen Borçka İcra Müdürlüğü'nde devam edildiği, ancak davalının borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu davacının ise davalının itirazının iptali ve takibin devamı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça sunulan ihlalli geçişe ilişkin tutanak ve fotoğraflar ile hükme esas alınan 30/01/2023 tarihli bilirkişi raporları incelendiğinde; davalı yana ait ve ihlalli geçiş yaptıkları fotoğraflar ile anlaşılan araçlar sebebiyle, davacı tarafça başlatılan icra takibinde davalının borca yaptığı itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır....