Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle davacı vekilinin borca itirazın süresinde olmadığına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiş, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 30/11/2020 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....

    Takibe konu fatura adresinde davalının -----davalının elektrik faturasını ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içerisinde borca itiraz ettiği ancak imzaya itiraz etmediği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali ile icra inkar tazminat davasına ilişkin olduğu, davalının fatura adresinde --------, borca itiraz ettiği, takipte İİK 62/5 maddesi uyarınca imzaya itirazın açıkça beyan edeceğinin bildirildiği, davalının takipte imzaya açıkça itiraz etmediği itirazın iptali davasında bu hususun ileri sürelemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takibin fatura alacağına ilişkin olduğu bu nedenle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu ----....

      Takibe konu fatura adresinde davalının -----davalının elektrik faturasını ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içerisinde borca itiraz ettiği ancak imzaya itiraz etmediği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali ile icra inkar tazminat davasına ilişkin olduğu, davalının fatura adresinde --------, borca itiraz ettiği, takipte İİK 62/5 maddesi uyarınca imzaya itirazın açıkça beyan edeceğinin bildirildiği, davalının takipte imzaya açıkça itiraz etmediği itirazın iptali davasında bu hususun ileri sürelemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takibin fatura alacağına ilişkin olduğu bu nedenle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu ----....

        Takibe konu fatura adresinde davalının -----davalının elektrik faturasını ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içerisinde borca itiraz ettiği ancak imzaya itiraz etmediği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali ile icra inkar tazminat davasına ilişkin olduğu, davalının fatura adresinde --------, borca itiraz ettiği, takipte İİK 62/5 maddesi uyarınca imzaya itirazın açıkça beyan edeceğinin bildirildiği, davalının takipte imzaya açıkça itiraz etmediği itirazın iptali davasında bu hususun ileri sürelemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takibin fatura alacağına ilişkin olduğu bu nedenle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu ----....

          Takibe konu fatura adresinde davalının -----davalının elektrik faturasını ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içerisinde borca itiraz ettiği ancak imzaya itiraz etmediği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali ile icra inkar tazminat davasına ilişkin olduğu, davalının fatura adresinde --------, borca itiraz ettiği, takipte İİK 62/5 maddesi uyarınca imzaya itirazın açıkça beyan edeceğinin bildirildiği, davalının takipte imzaya açıkça itiraz etmediği itirazın iptali davasında bu hususun ileri sürelemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takibin fatura alacağına ilişkin olduğu bu nedenle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu ----....

            Takibe konu fatura adresinde davalının -----davalının elektrik faturasını ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içerisinde borca itiraz ettiği ancak imzaya itiraz etmediği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali ile icra inkar tazminat davasına ilişkin olduğu, davalının fatura adresinde --------, borca itiraz ettiği, takipte İİK 62/5 maddesi uyarınca imzaya itirazın açıkça beyan edeceğinin bildirildiği, davalının takipte imzaya açıkça itiraz etmediği itirazın iptali davasında bu hususun ileri sürelemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takibin fatura alacağına ilişkin olduğu bu nedenle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu ----....

              Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere; HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

              Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler.Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir.Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir.Bu durumda, borçluların başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, anılan itirazın ise takibin şekline göre (genel haciz yolu ile takip yapıldığından) uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur.O halde, icra takibinin şekline göre, borçlunun borca itirazlarını, icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi bir hukuki sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı...

                Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 168/5. maddesine göre yapılmış borca itiraz niteliğinde olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanun'un 169/a-5. maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçluların borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 168/5. maddesine göre yapılmış borca itiraz niteliğinde olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanun'un 169/a-5. maddesinde; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ......

                    UYAP Entegrasyonu