İcra Müdürlüğü'nün 2010/16054 esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının yetkiye ve borca itirazı ile takibin durduğunu, bunun üzerine takibe yetkili icra müdürlüğü olan Karabük İcra Müdürlüğü'nün 2010/5285 esas sayılı dosyasında kaldığı yerden devam edildiğini belirterek, davalının borca karşı yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkil ile dava dışı ... Metal Nak. İnş. İml. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. arasında yapılan mal alım satım sözleşmesi uyarınca müvekkilin takibe konu olan çeki keşide ettiğini, sözkonusu sözleşmenin feshedilmesi üzerine Karabük 2....
Müdürlüğü'nün gösterildiği, ödeme emrinin de anılan kuruma gönderildiği, borca itirazın ise, takipte yer almayan ... Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü adına ... Kaymakamı tarafından yapıldığı, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin borca itiraz edenin takibin tarafı olmaması nedeniyle takibin devamına karar verilmesi yönündeki talebinin müdürlükçe 26.5.2014 tarihli kararla, reddedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62. maddesi gereğince, itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Buna göre, borca itiraz ancak takibin borçlusu tarafından yapılabilecek olup, takip talebindeki tarafların değiştirilmesi mümkün olmadığından, takipte borçlu olarak gösterilmeyen Kartal Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü'nün itiraz hakkı bulunmamaktadır....
Yetkisiz icra müdürlüğü tarafından borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, yetkiye ve borca itiraz edilmiş ise de borçluya yetkili icra dairesi tarafından ödeme emri gönderilmeden, itirazın iptali davası açıldığı anlaşmaktadır. Yetkili icra dairesinde icra takibi yapılmış olması, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi koşuluyla itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşuludur. Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilip borçlu itiraz etmediği müddetçe itirazın iptali davası açılamaz. Çünkü itirazın iptali davasının görülmesini gerektiren geçerli bir itiraz bulunmamaktadır....
Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......
kaynaklanan yetkiye itiraz edilmediği takdirde takibin açıldığı icra müdürlüğünün yetkili hale geleceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Yetki İtirazının İleri Sürülmesi’ başlıklı 19....
kaynaklanan yetkiye itiraz edilmediği takdirde takibin açıldığı icra müdürlüğünün yetkili hale geleceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Yetki İtirazının İleri Sürülmesi’ başlıklı 19....
İİK’nın 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanunun 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. İİK’nın 168/5 maddesinde borçlunun borca itirazını “ sebepleri ile birlikte” icra mahkemesine bildirmesi gerektiği yazılı ise de; borçlu, borca itiraz ederken sebep bildirmek zorunda değildir. ”İtiraz ediyorum”, ” borcum yoktur” gibi bir beyan ile de yetinebilir ve böyle bir beyan da borca itirazdır. Bu halde, borçlu duruşmada ancak alacaklının dayandığı takip konusu kambiyo senedi metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Borçlu alacaklının muvafakati olmadıkça itirazında bildirmediği ve kambiyo senedi metninden anlaşılmayan itiraz sebeplerini icra mahkemesinde ileri süremez. (Prof.Dr....
Somut olayda; mükerrer olduğu iddia edilen takibin ilamsız icra takibi olduğu, ilamsız takipte borçlunun mükerrer takip yapıldığı iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca doğrudan icra dairesine yapılması gerektiği, başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılmasının hukuki sonuç doğurmayacağı, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin talep niteliği itibari ile borca itirazdır. Ancak murisin takibin kesinleşmesinden sonraki vefatı halinde takip mirasçılar açısından da kesinleşmiş bulunduğundan yani muris döneminde kesinleşen takibe mirasçıların itiraz etme hakları bulunmadığından bu dönemde alınan mirası ret kararı gereğince takibin iptali her zaman talep edilebilir....
nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK.'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......