Diğer taraftan davalı davacıdan olan alacağı için 19.08.2011 tarihinde ilamsız icra takibi başlatmış ve takibe de itiraz edilmiştir. Davalı bu takipteki asıl alacağını asıl davadaki cevap dilekçesinde takas-mahsup olarak ileri sürmüştür. Ancak daha sonra 29.06.2012 tarihinde daha önce yaptığı ilamsız icra takibine itirazın iptali için birleşen davayı açmış, açılan bu dava da asıl dava ile birleştirilmiştir. Davalının karşı alacağının hem asıl davada, mahsup-takas def’i olarak ileri sürülmesi, hem de ayrı bir dava konusu yapılması, iki talebin de aynı anda sürdürülmesi muhakeme hukuku açısından mümkün değildir. Davalının mahsup-takas talebi asıl alacağa ilişkin olup, birleşen itirazın iptali davası asıl alacak ve faizi içerdiğinden daha kapsamlıdır. Bu durumda asıl dosya davalısı, birleşen itirazın iptali davasını açmakla, asıl davadaki mahsup talebinden vazgeçmiş sayılır....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/11847 Esas Sayılı dosyada takip tarihi itibariyle alacak miktarı olan 8.141.715,14 TL'nin avukatlık ücreti hariç olmak üzere takas ve mahsubuna karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 1-Borçlu vekilinin takas mahsup itirazı yönünden; takasa konu edilen İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/11847 Esas sayılı dosyasında Yargıtay 11....
Firmasından iplik aldığını, söz konusu ipliklerden kumaş üreterek bu kumaşları fatura ettiğini, taraflar arasında oluşan bu üçlü ticari ilişkide cari hesap ile takip edilen borç alacak ilişkisinin takas mahsup şeklinde yürütüldüğünü, davacı yanın sattığı kumaşın ham maddesi olan ipliği aldığı dava dışı ...'e olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu sebeple davacı yan ile aralarındaki takas mahsup ilişkisinin gerçekleşmediğini savunmaktadır. Taraflar ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmuştur....
Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir; aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar, hükmün hedefine ulaşılmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/6-18 Esas-2011/30 Karar sayılı, 19.6.1991 gün 323/391 sayılı; 10.9.1991 gün 281-415 sayılı; 25.9.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı kararları). Somut olayda, borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, takas ve mahsup talebi yanında itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunmuş, Mahkemece "...borcun takas mahsup ve ödeme şeklinde itfa edildiği anlaşıldığından İİK'nın 33/1.maddesi gereğince bu borçlu bakımından icranın geri bırakılmasına, icra avukatlık ücreti bakımından icranın geri bırakılması talebin reddine" karar verilmiştir.....
ÇEKLE ÖDEMELERİN DÜZENLENMESİ VE ÇEK HAMİLLERİN... [ Madde 10 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 427 ] 3167 S. ÇEKLE ÖDEMELERİN DÜZENLENMESİ VE ÇEK HAMİLLERİN... [ Madde 6 ] 3167 S. ÇEKLE ÖDEMELERİN DÜZENLENMESİ VE ÇEK HAMİLLERİN... [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilinin talebi, Adalet Bakanlığının ilgili yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozulması istemi ile temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2021 NUMARASI : 2020/322 ESAS - 2021/361 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2022 NUMARASI : 2021/504 ESAS - 2022/155 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2021/18089 esas sayılı dosyasında Ankara 11....
Davalı RTÜK tarafından yapımcı şirket olan davalı firmaya kesilen idari para cezalarının ve cezai şartın davacının alacaklarından takas/mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Takas ve mahsup birbirinden farklı kavramlardır. Mahsupta, birbirinden ayrı ve bağımsız iki alacak mevcut olmayıp, alacak miktarından belli olgular dolayısıyla indirme talebi bulunmaktadır. Alacaktan indirilecek olan meblağ bir karşı alacak değildir. Mahsup, alacağın gerçek miktarını belirlemek üzere yapılan bir işlemdir. Mahsup itirazının karşı dava olarak ileri sürülmesine gerek olmadığı gibi, ayrı bir davada istenmesi zorunluluğu da bulunmamaktadır. Takasta ise, birbirinden bütünüyle ayrı ve bağımsız, karşılıklı iki alacak (borç) vardır. Ayrıca takas edilecek alacakların muaccel, dava edilebilir olması ve takas hakkının kanunla veya tarafların yapmış olduğu sözleşmeyle ortadan kaldırılmamış olması gerekir....
Esas sayılı dosyasında verilen 01/07/2020 tarihli geçici mühlet kararının 12 numaralı hükmünde "Takas ve mahsubun İİK’nın 200. maddesi uyarınca alacaklılar tarafından yapılmasının TEDBİREN ÖNLENMESİNE” ve 25/11/2020 tarihli kesin mühlet kararının 5 numaralı hükmünde "Kesin mühletin sonuçlarına dair İİK’nın 294. maddesinin uygulanmasına, ayrıca tüm ihtiyati tedbirlerin devamına" ilişkin tedbir kararlarının verildiğini ve mahkemece alacaklılar tarafından takas ve mahsup yapılmasının bu süreçte açık bir şekilde yasaklandığını, nitekim İİK’nın 294. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine tâbidir....
Mahkemece, borçlunun istemin kabulüne karar verildiğine göre yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takas mahsup yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 10/03/2016 tarih ve 2015/815 E. - 2015/210 K. sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendinin tamamen karar metninden çıkartılmasına, yerine "davacının takas ve mahsup talebinin kabulü ile ... 30....