Takibin bonodan kaynaklanan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olduğu, söz konusu takibe ilişkin olarak bonoların TTK 749 maddesi gereğince 3 yıllık zaman aşımı süresine tabii olduğu, davacı tarafından takibin devamına yönelik en son 04/04/2017 tarihinde haciz talebinde bulunulduğu, bu tarihten sonra dava tarihine kadar takibin devamına yönelik herhangi bir işlem yapılmadığı, dava tarihi itibariyle 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, mahkemece icranın geri bırakılmasına yönelik verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/5062 E sayılı dosyasında başlatılan kambiyo takibinde 2012 ile 2017 yılları arasında icra takip işlemi gerçekleştirilmediğini, takip konusunun da senet olması sebebiyle 3 yıllık zaman aşımı şartının bu hali ile gerçekleşmiş olduğunu belirterek, zaman aşımı nedeniyle icra takibinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; kambiyo takibine dayanak yapılan senedin kambiyo vasfı bulunmadığından zaman aşımı süresi on yıla tabidir. Alacaklı tarafından takibin 18.03.1999 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin şikayetçiye 06.04.1999 tarihinde tebliğ edildiği, 31.12.2002 tarihinde takipsizlik nedeni ile işlemden kaldırılan dosyanın 14.08.2009 tarihinde yenilendiği, alacaklının talebi üzerine haciz işlemleri yapıldığı, kaldı ki en son dosyanın yenilendiği tarih ile şikayet tarihi olan 09.02.2015 tarihi itibari ile dahi on yıllık zaman aşımı süresinin geçirilmediği anlaşılmıştır. Takip dosyasında on yılı geçmeyecek şekilde takibi ilerletmek üzere yapılmış alacaklı işlemleri bulunduğundan on yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı borçlular tarafından icra mahkemesine yasal (5) günlük süreden sonra 16.10.2018 tarihinde başvurularak borca itiraz edildiği, ayrıca davalının takip hakkına sahip olmadığı ileri sürüldüğü, Davacıların borca itirazları ile davalı alacaklının takip hakkı bulunmadığına dair şikayetlerinin yasal süre içinde yapılmamış olması nedeniyle süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece şikayetin esastan reddedilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılmasına, davacıların borca itirazlarının ve alacaklının takip hakkı bulunmadığına yönelik şikayetinin süre aşımından reddine, davacıların sair şikayetlerinin esastan reddine, davacıların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
, davalı tarafın iddia ettiği borcun zaman aşımına uğramış olduğunu beyan ederek haksız başlatılan icra takibinin zaman aşımı nedeniyle iptaline, haksız icra takibi sebebiyle davalı hakkında %20’den az olmamak koşuluyla tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Karar, temyiz edene, 10.07.2014 tarihinde tefhim edildiği halde temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra 28.08.2014 tarihinde verilip kaydettirilmiştir.Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2)Borçlu ...'ın temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından (14) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, İİK.'nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz ettiği, mahkemece, itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.'nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borca yönelik itirazlarını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Öte yandan, İİK.'nun 19/3. maddesinde ise; ''Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takibeden günde biter'' hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlu ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verdiği anlaşılmıştır. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkilin davalıların murisine peyder pey inşaat malzemesi satışını yaptığını ve bu kayıtların da bilgisayara işlendiğini, bu tür alışverişin örf ve adet haline geldiğini, mahkemece gerekli araştırmanın yapılmadığını, inşaat malzemesi satışının müvekkilin ticari işletmesinde yapıldığını, bundan dolayı zaman aşımı süresinin 5 yıllık süreye değil, 10 yıllık süreye tabi olduğunu, davalı murisine yapılan satış üzerinden de 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını, borçluların borca itiraz dilekçelerinde sadece borca itiraz ettiklerini, zamanaşımını ileri sürmediklerinden bahisle mahkemece verilen kararın kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı....
TTK'da öngörülen zaman aşımını kesen sebeplerin gerçekleştiği de iddia ve ispat edilmediğinden, İİK. m.33a uyarınca davacı yönünden zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takip kesinleştikten sonra şikayet yolu ile takibin durdurulamayacağını bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İcra müdürlüğünün 2022/7995 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını, takibe dayanak bonoların zaman aşımına uğradığını, bonoların vade tarihlerinin 2015 yılına ait olduğunu, bonoların zaman aşımına uğradığından dolayı kambiyo takibine konu edilemeyeceğini, takibe dayanak bonolardaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, icra takibi ile istenilen faizin yasal olmadığını, zaman aşımına uğrayan bono alacağının adi borca dönüşmesine imkan bulunmadığı gibi zaman aşımına uğrayan bononun da adi senede dönüşmesinin mümkün olmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda; yetkiye ve borca itirazın ayrıca anılan şikayetin beş günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı anlaşıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Bu nedenlerle, davacının (borçlunun) istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 355/1, 353- 1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....