O halde mahkemece , 26.05.2014 tebliğ tarihine göre yetki,imza ve borca itiraz süresinde olup işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile ve süre aşımı nedeniyle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin borçlu davacıya 28/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının yasal beş günlük süreden sonra, 03/09/2020 tarihinde imzaya ve borca itiraz ettiği anlaşılmakla, itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir. Davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğinden, davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine ilişkin yasal koşullar oluşmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....
Davacı kiracının istinaf talebi değerlendirilmesinde, davalı kiracı borçlunun dava sırasında zaman aşımı iddiasını süresinden sonra ıslahla yapılmasının usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de davalı kiracı borçlunun, borca itirazında zaman aşımı itirazında da bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin, kira borcunun zaman aşımı esas alınarak tespiti yapılan bilirkişi raporu esas alarak karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenlerle usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararına yönelik, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru istemlerinin ayrı, ayrı esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Eskişehir 1....
İcra Müdürlüğünün 2007/8714 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, daha sonra Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/36448 Esas sayılı dosyası ile yenilenmek suretiyle takibe devam edildiğini, takip dayanağı belgenin bono olduğunu, müvekkilinin süresi içinde itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, takiplerin devam ettiğini, müvekkiline yenileme emri gönderildiğini, bonoların zaman aşımına uğradığını, dosyanın 2021 yılına kadar bir işlem görmediğini, bu nedenlerle Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/36448 esas sayılı dosyası hakkında icranın geri bırakılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; Şikayetin kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/36448 Esas sayılı takip dosyasında İİK'nun 71/2 ve 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının yasal zaman aşımı süresi içerisinde talepte bulunmadığını, zaman aşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiği, açıklama olmaksızın bankadan gönderilen havalenin borç ödemesi niteliğinde olduğunu, davacının icra takibine konu ettiği dekontta herhangi bir açıklama olmadığını, tanık dinletilmesine muvafakati olmadığını, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve vekalet ve yargılama ücreti giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak kaçak elektrik kullanımı aynı zamanda 5237 Sayılı Yasa'nın 163/3 maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğundan ve bu suçun ceza zaman aşımı süresi 8 ve 12 yıllık zaman aşımına tabi olduğundan olayımızda uzamış zaman aşımı söz konusudur. Yani alacak için uzamış zaman aşımı mevcut olduğundan zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir. Husumet itirazında suç tarihinde yani kaçak elektrik tespit tutanağı tarihinde davalının dava konusu tutanaktaki adreste oturup oturmadığının tespiti gerekir. İki ayrı tutanak mevcut olup 19/02/2007 ve 17/05/2007 tarihlerini içermektedir. Davalı cevap dilekçesinde ve borca itiraz dilekçelerinde gösterdiği adresler kaçak elektrik tutanağından farklı adreslerdir. Kaçak elektrik tutanağındaki adres... adresidir. ... Ticaret Odası kayıtlarına göre davalının adresi ... olup cevap dilekçesindeki adresle uyumludur. ......
Borçlu tarafından aynı iddialar ile yapılan itiraz borca itiraz niteliğindedir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın, yasal 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, takip dosyalarından ödeme emirlerinin davacı borçluya 04/07/2018 ve 14/08/2018 tarihlerinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yasal beş günlük süreden sonra, 19/06/2019 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmakla itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 'Ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ilk tebligatın borçlunun mernis adresine çıkartıldığnı ve iade döndüğünü, bunun üzerine TK m. 21/2 uyarınca tebliğ edilmesi gerektiği şerhi ile birlikte borçlunun ilk tebligattaki adresiyle aynı adres olan mernis adresine çıkartıldığını, ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun olduğunu, mükerrer takibin söz konusu olmadığını, zaten bu yöndeki itirazın süresi içerisinde yapılmadığını, zaman aşımı itirazının da borca itiraz niteliğinde olup yasal süresi içerisinde ileri sürülmediğini, bu itirazı incelemekle yetkili merciin icra mahkemesi olmadığını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini ' talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/10476 Esas sayılı takip dosyalarında alacağın İİK 33/2 ve 71/2 maddeleri gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki evrede zaman aşımına uğradığını beyanla icranın geri bırakılmasına ve yargılama sonucu verilecek karar kesinleşinceye kadar Bodrum 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/10326 Esas sayılı dosyasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının zaman aşımı itirazlarını kabul etmediklerini, takip konusu alacağın icra takibi sırasında değişik kişilere kısım kısım temlik edilmiş olsa bile bu temliklerin takibin vasfını ve özelliklerini değiştirmediğini, davacının bunun aksine yönelik görüşlerini kabul etmediklerini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile Bodrum 1....
Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....