Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Edremit İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında; davalının 30/09/2019 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu belirtilmiştir. Buna göre; mahkemece, davalının takibe itirazı bulunmadığından, davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, müzekkere cevabına göre davalının süresinde itirazı olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyanın HMK 353/1- a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesine iadesine karar verildi....

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanın konaklama bedeli faturasından kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine aleyhine takip başlatıldığını, itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüyle, 3.000.000.000.-TL. asıl alacak, 889.564.172.-TL. işleyen faiz tutarına yönelik itirazın iptaline, bu tutarlar üzerinden takibin devamına ve 1.555.825.668....

    Adi Komandit Şirket vekili, yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak, şirketin çift imza ile temsil edildiği halde senette tek imza olduğunu bu nedenle şirketin senetten dolayı sorumluluğu bulunmadığını ileri sürmesi İİK'nun 169. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İ... 9....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusu, senetten şahsen sorumlu olmadığına ilişkin olup, başvurunun bu haliyle İİK'nun 169. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK’nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında, ''İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde yetkiye, borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece istemin kabulüne, yetki itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesinde, yetkiye itirazının yanında borca ve faize de itiraz ettiği görülmektedir....

          Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, karşı tarafça bu borca ve imzaya itiraz edildiğini, davalı haksız ve soyut iddia ve itirazla icra takibinin durmasına sebep olduğunu, oysa davalı borçlu tarafından yapılan bu itiraz haksız, mesnetsiz ve müvekkilin alacağına kavuşmasını önleme amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığını, işbu haksız itirazın reddi ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, nitekim takibin konusu, müvekkil ile davalı borçlu arasındaki kredi sözleşmesine müstenit olup karşı tarafın takip tarihi itibariyle müvekkile 74.216,03-TL borcu bulunmadığını, müvekkili tarafından davalıya kredi kullandırıldığını, sözleşme gereği geri ödeme planına uygun bir şekilde müvekkile ödeme yapılmadığını, borca itiraz eden borçlular itiraz dilekçesinde Genel Kredi Sözleşmesindeki imzaların kendilerine ait olmadığını iddia ettiğini, borca itiraz eden karşı tarafların işbu iddiaları mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, hem dosyaya sunulan Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan imza...

            Somut olayda, borca itiraz tarihinden sonra, alacaklı vekili 22.03.2013 tarihinde takip dosyasına sunduğu dilekçesinde, “...çek bedelinin kooperatif tarafından diğer borçluya takipten önce ödendiğinin müvekkilce takipten sonra anlaşılması nedeni ile...” şeklindeki beyanı ile ödeme iddiasını kabul ettiğine göre, sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borca itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre , İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının iptali ile takibin 3.566,19 TL. asıl alacak, 1.186,22 TL işlemiş faiz, 59,31 TL. %5 BSMV olmak üzere toplam 4.811.72 TL. üzerinden ve asıl alacağa takipten itibaren %50 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanarak devamına, alacak likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine, davacı kötü niyetli olmadığından, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı tarafın, takibe itirazı kısmi itiraz olduğu halde, mahkemece, davalının takibin tümüne itiraz etmiş gibi değerlendirme yapılarak hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, davalı borçlunun davadan önce 12.04.2010 tarihinde borca mahsuben 1.000 TL'lik ödemesi yönünden de, davacının bu kısım bakımından dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı halde bu yönün gözetilmemiş olması da isabetsizdir....

                Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine istinaden davalı asıl borçlu şirkete gayri nakdi kredi açılarak teminat mektubu kredisi kullandırıldığı, kullandırılan kredi şartlarına uyulmaması üzerine hesabın kat edilerek davalılara kat ihbarnamesi gönderildiği, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibine girişildiği, ... dışındaki diğer davalıların borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davalılardan ...’in borca itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği, diğer davalılar yönünden ise takip tarihi itibari ile alacağın mevcut olduğu, takip tarihi itibarı ile gerçek nakdi alacak miktarının asıl borçlu yönünden toplam 985,68 TL davalı ...’in toplam 974.91 TL, ...’un toplam 985.60 TL, ...’ın toplam 982.06 TL olduğu, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davalılardan ... hakkında açılan davanın reddi ile diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı takibin yetkili icra dairelerinde yapılmaması sebebiyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün tavzihi talebinin reddine yönelik verilen ek kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı taraf ile ticari mal alım satım sebebiyle davalıya verilen mal karşılığı faturalardaki bedelin davalı tarafça ödenmediğini, davalı hakkında başlatılan icra takibine davalı tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiğini belirterek yapılan itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibin ... İcra Dairelerinde yapılması gerektiği gerekçesi ile ......

                    UYAP Entegrasyonu