Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 09/02/2022 tarih ve 2021/945 Esas 2022/207 Karar sayılı ilamı ile davacıların mirası hükmen reddetmiş sayıldığının tespitine karar verildiği görülmekle mirasın reddinin tesciline dair kararının takibin kesinleşmesinden sonra alındığından süresiz şikayete tabi davanın kabulü ile takibin Kayseri Genel İcra Dairesinin 2021/33317 Esas sayılı takibin davacılar yönünden iptaline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Müdürlüğü'nün gösterildiği, ödeme emrinin de anılan kuruma gönderildiği, borca itirazın ise, takipte yer almayan ... Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü adına ... Kaymakamı tarafından yapıldığı, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin borca itiraz edenin takibin tarafı olmaması nedeniyle takibin devamına karar verilmesi yönündeki talebinin müdürlükçe 26.5.2014 tarihli kararla, reddedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62. maddesi gereğince, itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Buna göre, borca itiraz ancak takibin borçlusu tarafından yapılabilecek olup, takip talebindeki tarafların değiştirilmesi mümkün olmadığından, takipte borçlu olarak gösterilmeyen Kartal Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü'nün itiraz hakkı bulunmamaktadır....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2, 33/a maddeleri, 6762 sayılı TTK’nın 726., 730/18. ve 662. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sair yasal mevzuat 3....

      İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır.( Yargıtay 12 HD .2022/5299 E. 2022/12102 K .) Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK.'...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin yasal mirasçısı olan davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının açtığı dava sonucu verilen reddi miras kararının kesinleşmemiş olmasının davacının borçtan sorumluluğunun devamına sebebiyet vereceğini, bu durumun öğreti ve içtihatlarla sabit olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddedildiğine ilişkin icra dairesine mahkeme kararı sunulmadığını, ödeme emrinin iptaline karar verilmemesi gerektiğinin içtihatlarla da sabit olduğunu, tüm bu sebeplerin yanı sıra mirasın reddi ile icra takibi yapılamayacağı hususunun borca itiraz niteliğinde olup olmadığı, İcra ve İflas Kanunu madde 62/1 gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede mirasın reddi kararının veya mirasın reddi için dava açıldığının icra dairesine bildirilmemesi halinde icra takibinin kesinleşmesinden sonra icra dairesine sunulup sunulmayacağı ve icra takibinin iptal edilip edilmemesinin Yerleşik İçtihatlar ve doktrinde sıklıkla görüş belirtilen...

      Borçlunun başvurusu; takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığı iddiasına ilişkin olup, bu husus mahkemenin de kabulünde olduğu halde mahkemece, İİK'nun 71/2. maddesi göndermesiyle aynı kanunun 33/a-1. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

        Madddesi yollaması ile İİK 33/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı itirazına ilişkindir. İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2021/14257 Esas sayılı dosyası ile takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine 24.820,00 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapılmış, davacı borçluya ödeme emri 23/10/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Takibin dayanağı 07/10/2013 keşide aynı ibraz tarihli, 08/06/2013 keşide 10/06/2013 ibraz tarihli, 19/08/2013 keşide aynı ibraz tarihli ve 30/09/2013 keşide aynı ibraz tarihli çekler olup kambiyo senedi vasfındadırlar. İİK'nın 71/2 maddesi uyarınca, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığı ileri sürülecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır....

        İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlular adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının bulunamadığı icra müdürlüğünün 27.11.2015 tarihli kararında belirtildiğinden ve borçlulara daha sonra takiple ilgili bir ödeme emri gönderilmediği anlaşıldığından, muteriz borçlular yönünden kesinleşmiş bir takip bulunmadığı, borçlulara daha sonra yenileme emri ile birlikte ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmüştür. Borçlular, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettikleri zaman dilimini belirtmemişler ise de, başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçluların başvurularının, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir....

          Borçlu alacağın takipten önce zamanaşımına uğradığı iddiasını icra emri tebliğinden itibaren yukarıda yazılı yasal düzenleme gereğince yedi günlük sürede getirmemiş, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ise dosya 10 yıldan fazla işlemsiz bırakılmamıştır. Bu durumda mahkemece yukarıda zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takibin kesinleşmesinden sonraki devrede takibe konu borcun itfa edilmesi sebebiyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, davanın reddine karar verildiği görülmektedir....

              UYAP Entegrasyonu