WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin 2020/13223 esas sayılı dosyasında örnek no:10 ödeme emri 24/08/2020 tarihinde davacı/borçluya tebliğ edilmiş ve eldeki başvuru da yasal beş günlük süre içerisinde 26/08/2020 tarihinde yapılmış olduğundan, başvuru bu hali ile takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğinde olup, Mahkemece İİK'nın 169/a-4. ve 5. madde ve fıkraları uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı itirazı bakımından uygulama alanı bulun İİK'nın 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1814 KARAR NO : 2023/1490 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ACIPAYAM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2022 NUMARASI : 2020/65 ESAS 2022/27 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, takip alacaklısı davalıya borcunun olmadığını, ferileriyle birlikte tüm borca itiraz ettiğini belirterek davasının kabulü ile takibin iptalini, karşı tarafın alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir....

Somut olayda; borçlunun başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede yapılan zamanaşımı şikayetine ilişkindir. Söz konusu icra takibinde; dosyanın takip edilmemesi nedeni ile işlemden kaldırılmasından önce, son icra takip işleminin 26/04/2004 tarihinde yapıldığı ve alacaklı vekilinin yenileme talebi ile takibin 04/06/2014 tarihinde yenilendiği belirlenmiş olup; takip dosyasında belirlenen tarihler arasında zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmıştır. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2. fıkrasında düzenlenen ''Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır'' hükmünün göndermesi ile yine aynı kanunun 33/a fıkrası gereğince zamanaşımı şikayetinin değerlendirilmesi ve takibin geri bırakılmasına veya devamına karar verilmesi gereklidir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçluların icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece; 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir....

    İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir. O halde, mahkemece, takip borçlusunca icra dairesine yapılan ödemeler değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir. O halde mahkemece, öncelikle duruşma açılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, borçlunun haricen ödemeye ilişkin olarak sunduğu 01.9.2013 tarihli belge alacaklıya gösterilip beyanı alındıktan sonra, sonucuna göre İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        durmayarak söz konusu borcu ödemediğini, bunun üzerine taraflarınca Fatsa İcra Müdürlüğünün 2022/3864 Esas sayılı dosyasından ilamsız takip olarak borçlu davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin taraflara 11/06/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, borçluların müvekkile olan borcu bildikleri için iş bu ödeme emrine süresi içerisinde itiraz etmediklerini, dolayısıyla yasal itiraz süresinde herhangi bir zamanaşımı, borca ve ferilerine ilişkin bir itirazda bulunmayan borçluların iş bu davayı kötüniyetli olarak açtıklarının ortada olduğunu, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebildiğini, İİK 33.a. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere davacılar tarafından süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunulmamış olup dolayısıyla süresinde açılmayan...

        İİK'nun 71/2. maddesinde, "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya takip tarihine göre yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663.maddelerinin uygulanması gerekir....

          Keşideci muris hakkında başlatılan icra takibi, muris hayatta iken başlayıp kesinleştiğine ve keşideci muris tarafından imza ve sahtecilik itirazı ileri sürülmediğine göre, sonradan mirasçı Tukan'ın, muris tarafından itiraz edilmeyen keşideci imzasına itiraz hakkı bulunmamaktadır. Mirasçı şikayetçinin takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinin ise değerlendirilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, zamanaşımı itirazının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile imza itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Keşideci muris hakkında başlatılan icra takibi, muris hayatta iken başlayıp kesinleştiğine ve keşideci muris tarafından imza ve sahtecilik itirazı ileri sürülmediğine göre, sonradan mirasçıların, muris tarafından itiraz edilmeyen keşideci imzasına itiraz hakkı bulunmamaktadır. Mirasçı şikayetçilerin takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetlerinin ise değerlendirilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, zamanaşımı itirazının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile imza itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu