İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2021/140 ESAS 2021/385 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının, aleyhine İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğü'nün 2021/11080 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, araba satışı olduktan sonra senetlerin işleme gireceğini, ancak senetlerin işleme konulduğunu, bu senetlerin teminat senedi olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
E. sayısı ile 4.130,00 TL’lik ‘ilamsız icra takibi’ yapıldığını, bunun üzerine davalı, takip konusu ‘borca, faize ve borcun diğer ferilerine ilişkin ‘’ itirazında bulunduğunu, Davacı ......... Pazarlama ve Dış Ticaret A.Ş.’nin unvanı, 22.01.2016 tarihinde gerçekleşen birleşmeden dolayı “ ....... Yatırım San. ve Tic....
İcra Müdürlüğünün 2011/13281 Esas Sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, borçlunun borca faize ve tüm ferilerine itirazda bulunduğunu, borçlunun itiraz dilekçesinin tarafına tebliğ edilmediği icra takibinin durduğu karşı tarafın itirazlarının haksız ve dayanıksız olması nedeniyle itirazın iptali gerektiini, borca faize ve tüm ferilerine yapılan itirazın iptaline % 40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 26.07.2011 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: "Ödeme emrinde yazılı olan borcu kabul etmediğini, kendisinin alacaklıya böyle bir borcu olmadığını, herhangi bir kimseye kefil olmadığını, borçlunun elinde yeterli derecede belge bulunmadığı gibi alacak ise ilamsız takibe dayalı olduğundan tüm borca ve işlenen faizlerine ferilerine itiraz ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri teblği üzerine borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptıkları başvuruda keşideci murislerinin imzasına, borca ve ferilerine itiraz ettikleri anlaşılmıştır. Mahkemece grafoloji dalında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 22.05.2014 tarihli raporda, keşideci imzanın borçluların murisi Yavuz İş eli ürünü olduğunun tespit edildiği görülmüştür....
Nitekim davalı borçlu takibe karşı itirazında, davacı alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisine ve kira sözleşmesindeki imzasına karşı çıkmamış, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Davalı borçlu yargılama sırasındaki beyanında da kira ilişkisini inkar etmemiş, aksine kira bedellerinin ödendiğini ileri sürmüştür. İİK'nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. İİK'nun 63. maddesine göre de davalı borçlu itiraz sebeplerini değiştiremez genişletemez. Davalı borçlu az önce değinildiği gibi itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açıkça reddetmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur....
Maddesinde belirtilmiş ödemeleri ödemekle yükümlü tutulduğunu, Taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden------gönderdiğini, fakat davalı tarafından ne verilen sözler tutulmuş ne de sözleşmedeki yükümlülükler yerine getirilmediğini, Müvekkilin güveni kötüye kullanılarak zor durumda bırakıldığını, davalı tarafın tüm ihtarlara rağmen yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeniyle aleyhinde------. sayılı dosyası kapsamında takibe geçilmiş olup; davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak ödeme emrine, borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı haksız ve kötüniyetli olarak, zaman kazanmak ve borcun tahsil sürecini uzatmak kastıyla borca itiraz ettiğini, yapılan itiraza istinaden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında dava şartı ----- kapsamında --- tarihli son oturum tutanağı uyarınca --- anlaşamamış olduklarını, -------------kararı uyarınca alacağın gerçek miktarı belli ve sabit ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmekte veya bilinmesi...
Davalı tarafça, icra takibinde, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmiş ise de; dosyamızda alınan ve karar vermeye uygun bulunan uzman bilirkişi raporuna göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından icra takibine dayanak yapılan faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 21.240 TL alacağının mevcut olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davacının davalıdan 17.700 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından icra takibinde davalıdan 17,700 TL talep edildiği, bu talebin davalı kayıtlarındaki miktar ile aynı olduğu, 6100 sayılı HMK'nun 222. maddesi de göz önüne alındığında davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 17.700 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Bu sebepler ile davacının icra takibine vaki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir....
A.Ş. aracılığıyla 24/05/2018 tarihinde davalı şirkete ait 500.000,00-TL tutarında finansman bonosu satın alındığını, davalı şirketin söz konusu finansman bonosuna ilişkin 06/07/2018 tarihli 3. ve 17/08/2018 tarihli 4. kupon ödemelerini gerçekleştirmediğini ve bunun yanında anapara ödemesini de gerçekleştirmeyerek müvekkilini işlemiş faizleriyle birlikte toplamda 597.883,52-TL zarara uğrattığını, bunun üzerine davalı aleyhine .... İcra Müdürlüğü'nün... E. sayılı dosyası ile toplam 597.883,52-TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından icra takibine 19/03/2019 tarihinde borca, faizine ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğini, akabinde 05/04/2019 tarihinde ... arabuluculuk numarası ile taraflarınca zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak borçlu vekilinin görüşmelere gelmemesi nedeniyle anlaşma sağlanamadığını, taraflarınca 25.03.2019 tarihinde ......
Davalı borçlu 28.01.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkiline kiraya verilen yerin .... isimli ... nin restoranı olduğunu, ancak alacaklı olduğunu iddia eden şirketin halen bu .... açmadığını, bu nedenle müvekkilinin kira borcu ödeme yükümlülüğünün halen doğmadığını, nitekim..... halen açılmadığı için kiralanan restorana gelecek kişiler de .... ye gelecek kişiler olduğu için müvekkilinin kira borcu ödeme yükümlülüğünün doğmadığını, borçlarının bulunmadığını bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
itiraz ettiğinden %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....