Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlu 22.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde, borç iddiası imzaya olan kuşkuları dolayısıyla ve tahliye talebinin dayanağı borca itirazları nedeniyle tahliye şartlarının oluşmadığını, icra takibinin başlatıldığı İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, icra takibindeki borcun tamamına, imzaya, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

    olduğunun tartışmasız olduğunu, buna rağmen davalı sırf mal kaçırmak ve/veya alacağı tamamen semeresiz bırakmak kastıyla ve de kötü niyetli olarak aleyhine başlatılan takibe itiraz etmiş ve takibi durdurduğunu, davalı itirazında hiçbir belge sunmadığının da bunun göstergesi olduğunu, bu sebeple %20 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebi olduklarını belirterek davanın kabulü ile samsun icra müdürlüğü’nün 2019/63217 esas sayılı dosyası ile davalı tarafça icra takibine yapılan borca ve faize itiraz neticesi takibin durması karşısında alacağın kesinti tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınarak itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

    Sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, davalıların takibe itirazda bulunduklarını, arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, haksız ve hukuka aykırı yetkiye ve borca itirazın iptali ile kötüniyetli itiraz nedeniyle alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir ...İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyası ile davacı ....Bankası Anonim Şirketi tarafından ......

      GEREKÇE : Uyuşmazlık genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takibe karşı yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ile takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2020/5071 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 Ltd....

      İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekilinin 16.01.2006 tarihli dilekçesinde, takipten sonra faize faiz işletilmesinin sözkonusu olmadığının belirtilmiş olduğu da dikkate alınarak takipten sonra uygulanacak olan avans faizinin asıl alacak üzerinden yürütüleceğinin tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 12.20 YTL onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 08.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet, borca ve faize itiraz Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan şikayete ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 27/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak takip kesinleştikten sonra borç ödenmiş ise İİK 71. maddeye göre takibin iptalini isteyebilir." dolayısıyla davacının borca ve imzaya itiraz hakkı bulunmadığından zamanaşımı talebinin ise takip konusu alacak takip nedeniyle zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          DAVA Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde; aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, usule uygun herhangi bir tebligat olmadığından takipten haricen haberdar olduklarını, takip dayanağı çeklerde keşide yeri, muhatap banka şubesi ve müvekkili adresinin ... olduğunu, takipte ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ayrıca borç ilişkisine, faize, ferilerine de itiraz ettiklerini beyanla yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ... İcra Dairelerine gönderilmesine, yine borca, ferilerine ve faize itiraz doğrultusunda takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....

            Tekstil ile Banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca tahsis edilen kredinin ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefiller tarafından itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini ve davalıların % 40 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalılar, borca, faize ve fer’ilerine itiraz etmiştir. Mahkemece bir kısım davalıların iflas etmeleri ve borçlarının iflas masasına kabul edilmesi veya diğer mahkemelerin karara bağlanması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ... Turizm İşletmeleri, ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulü ile alacağa % 187,5 faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir....

              Dosya içerisindeki ... 1.İcra Müdürlüğünün 2007/898 sayılı takip dosyasında yer alan 02.03.2007 tarihli takip talebi ekinde yer alan borç listesi incelendiğinde, davacının 1996-2005 yılları arasında tahakkuk eden ve ödenmeyen elektrik bedellerinin tahsili için takip talebinde bulunduğu, davalının borca itiraz dilekçesi ile 1996 yılına ait 2010/9526-16642 Borçların zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Yine, Davacı ... ile davalı arasında abonelik ilişkisi bulunmakla birlikte, Davalının aboneliğinin Köy aboneliği olarak adlandırıldığı, 1975 yılında köy elektrik hizmetlerinin TEK’e devri nedeni ile bu abone ile ilgili herhangi bir kaydın ve sözleşmenin mevcut olmadığı anlaşılmakta olup, esasen tüm bu hususlar tarafların ve mahkemenin de kabulündedir....

                UYAP Entegrasyonu