Somut olayda, davacı borçluların takibe konu borcun likit olmayıp mevcudiyeti ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu iddiası ve faize itirazı, İİK'nın 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. İcra mahkemesince işin şikayet yoluyla çözümlenmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin anılan iddialara ilişkin kabulü isabetlidir. Diğer taraftan, davacılar vekili dava dilekçesinde sair nedenlerin yanında, aynı taraflar arasında aynı alacağa ilişkin olarak İstanbul Anadolu 22....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda imzaya itirazının yanında borca, faize ve borcun fer'ilerine itiraz ettiği halde mahkemece anılan itirazlar yönünden inceleme yapılmaması ve olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, borçlunun borca itirazını İİK 169/a maddesinde gösterilen delil ve belgelerle kanıtlayamadığına, faize ve imzaya ilişkin Mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğuna, takipten sonra yapılan ödemelerin borca itiraz davasında değerlendirilemeyeceğine, istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının HMK'nun 353/1- b.(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 6....
Mahkemece, ilamın aynen icrasının mümkün olmaması durumunda, İİK'nun 24. maddesi gereği, ilam konusunun icra müdürü tarafından değeri tespit edilerek bu değer üzerinden takibin devamının gerektiği, şikayete konu icra takibinde de, bu şekilde bilirkişiye tespit ettirilen değer üzerinden takibe devam olunduğu, borca ve faize itiraz mahiyetindeki diğer taleplerin süresi içinde ve ayrıca itiraz yolu ile ileri sürülebileceği, bu şekilde şikayet istemine konu edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda, takibin devam edeceği miktara ilişkin icra memuru işlemini şikayeti yanında, ödeme itirazı ile işlemiş ve işleyecek faize yönelik talepte de bulunduğu halde, mahkemece anılan konularda inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
Esas Sayılı takip dosyası celp edilerek dosya içine alınmış, alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı tarafından toplam 62.415,14 TL üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresi içinde ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlenmiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Dava dosyasının 25/01/2022 tarihli celsede işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili 27/01/2022 tarihinde davanın yenilenmesi için talep dilekçesi gönderdiği, dosyanın ele alınıp duruşma günü verildiği, 06/06/2023 tarihli duruşmada davacı vekilinin hazır olmadığı, mazeret bildirmediği ve taraflarca takip edildiğine ilişkin herhangi bir irade beyanında bulunulmadığı görülmekle 06/06/2023 tarihli celsede HMK Md. 320/4 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Borçlu tarafça temyize konu edilen 18.06.2014 tarihli işbu mahkeme kararı gerekçesinde yalnızca zamanaşımı itirazına ilişkin hususların yeraldığı, diğer itiraz nedenleri hakkında bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Oysa, mahkemece incelenip hakkında karar verilen zamanaşımı iddiası dışında, borçlu vekilinin icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde senedin vade tarihinde tahrifat yapıldığı bildirilmiş ve borca, faiz ve fer’ilerine de itiraz edildiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece; borçlunun senedin vade tarihindeki tahrifata, borca, faiz ve fer’ilerine yönelik itirazlarının esası incelenerek 6100 Sayılı HMK’nun 297 (2) maddesine uygun olarak bir karar verilmesi gerekirken bu taleplerin inceleme dışı bırakılması ve bu hususlarda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
beyan etmesi üzerine 80.000,00 TL borcun ödendiğini ve ...’ya ait dairenin alacaklı adına tapuda devredildiğini, buna rağmen alacaklının protokol gereği kendine düşen edimlerini yerine getirmediğini, alacaklıya borcun kalmadığını ileri sürerek borca, faize ve fer’ilere itiraz ettiği, mahkemece; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda takibe konu senedin protokol kapsamında verilmiş teminat senedi olduğundan bahisle İİK’nun 170/a-2 maddesi gereğince takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
adresine yapılan usulsüz tebliğin iptaline, borca, takibe, ödeme emrine, faize, yetkiye, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, takibe konu senedin bedel kısmında tahrifat yapıldığı, senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla borca itiraz ve talep edilen işlemiş faize itiraz istemine ilişkindir. İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2019/4582 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine 743.161,77 TL asıl alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine geçildiği, takibin konusunu keşidecisi davacı şirket, kefili davacı T1 lehtarı davalı şirket olan 13/06/2018 tanzim, 12/07/2018 vade tarihli senedin oluşturduğu, ödeme emrinin borçlulara 19/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edenleri hakkında Bodrum 2....