WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2007/3747 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibinde bulunmuş ve davalı borçlu süresi içinde borca itiraz etmiştir. Davalı borçlu takibe itiraz dilekçesinde borçlu olmadığını belirterek itirazda bulunmuştur. Davacı tarafça açılan itirazın iptali davasında ise zamanaşımı defini ileri sürmüştür. Öncelikle kesinleşen kısmi davaya göre davacının 18.07.2002-05.05.2005 dönemi için brüt 8.449.14 TL. fazla çalışma alacağı bulunduğu ve bunun 1.000 TL lik kısmı hüküm altına alındığından bakiye brüt 7.449.14 TL fazla çalışma alacağı bulunduğu sabittir. 6098 sayılı TBK 154. maddesinde (818 sayılı BK.133) zamanaşımını kesen nedenler gösterilmiştir. Bunlardan alacaklarının icra takibinde bulunması, zamanaşımını kesen nedenlerden biridir....

    Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu miktar için takibe geçtiğini, davacının yetki ve borca kısmi olarak itiraz ettiğini, bunun üzerine davacıya yetkili icra dairesinden yeniden ödeme emri gönderildiğini, davacının 09.03.2006 tarihli banka havalesi ile ana alacağı ve kısmi faiz borcunu ödediğini, davanın konusuz kaldığını, zira taleplerinin ödenmemiş kısmi faiz ile icra gideri ve vekalet ücretinden ibaret bulunduğunu, davanın sebepsiz açıldığını öne sürerek reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; takip tarihi itibari ile davacı borcunu asıl alacak ve fer’ileri toplamının 15.911.74.-YTL. olduğu, davacı borçlunun bu borcunu 09.03.2006 tarihinde 15.970.00.-YTL. olarak ödediği, bu nedenle davanın konusunun kalmadığı gerekçesi ile konusuz kalan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine, davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılması konusunda karar vermeye yer olmadığına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı 06.03.2009 tarihli süresinde verdiği itiraz dilekçesinde "tarafımın ödeme emrinde geçen miktar kadar borcu yoktur. Borcun tamamına ve ferilerine ve faizlerine itiraz ederim" demek suretiyle borcun tamamına itiraz etmiştir. Mahkemece kısmi itiraz edildiği gerekçesiyle uygulama olanağı bulunmayan İ.İ.K.'nun 62/4. maddesi uyarınca itiraz edilmemiş sayılarak, İ.İ.K.'nun 269/a maddesi uyarınca tahliye kararı verilmesi doğru değildir....

        aralarındaki borça kısmi itiraz davası hakkında Söke İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 20.11.2006 gün ve 163-176 sayılı hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, borca itiraz ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE , 05.06.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

          aralarındaki borça kısmi itiraz davası hakkında Söke İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 20.11.2006 gün ve 163-176 sayılı hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, borca itiraz ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE , 05.06.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

            ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işveren tarafından yapılan kısmi ödemenin işçinin hangi alacağına mahsup edileceği noktasında toplanmaktadır. Birden fazla borcu bulunan borçlunun yaptığı ödeme, ifa zamanında beyan ettiği borca mahsup edilir. Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir. Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Türk Borçlar Kanununun 102 nci maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır....

              Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 102. maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir. Borçlardan hiçbirinin ifa zamanı gelmemişse, kısmi ödeme alacaklı için güvencesi en az olan borca mahsup edilmiş sayılır....

                Davalılar, dava tarihinden sonra verdikleri ortak dilekçeleri ile kısmi ödemeyi davacıya ifa ettiklerini belirterek, borca itirazlarından vazgeçtiklerini açıklamışlardır. Mahkemece, davalıların aleyhlerindeki icra takibine yönelik itirazlarından yargılama sırasında feragat ettikleri, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle dava konusu itiraz yönünden karar verilmesine yer olmadığına, icra takibinin 20.000 TL üzerinden devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalıların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 22.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1992 KARAR NO : 2023/1058 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KÜTAHYA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2022/69 2022/113 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Kütahya 2....

                  İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin ---- borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 24.02.2020 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır. Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıya mal satışının ve tesliminin yapıldığını, davalının kısmi olarak ödemede bulunduğunu, ancak bakiye bedeli ödememesi nedeni ile icra takibi başlattıklarını iddia etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın defterlerini sunduğu, davalı tarafın ise muhtıra gönderilmesine rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu