Karar sayılı dosyası üzerinden usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmuş, mahkeme tarafından şikayetin kabulü ile tebligatın usulsüz yapıldığı tespit edilmiş ve öğrenme tarihi itiraz tarihi olarak değiştirildiğini, söz konusu karar 25/05/2018 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiğini, yapılan söz konusu itiraz kısmi bir itiraz olup müvekkil tarafından davacıya karşı borçlu olunan miktar kabul edilmiş ve ödemesi gerçekleştirildiğini, Davacı tarafın haksız ve fahiş olan diğer taleplerine karşı ise itiraz edilmek suretiyle takip bu yönüyle durdurulduğunu, yapılan bu kısmi kabul ve ödeme davacı tarafın da kabulünde bulunmakta olduğunu, Müvekkil tarafından borçlu olunan miktarın ödemesi gerçekleştirilmiş olup bakiye kısıma dair müvekkilin davacıya karşı bir borcu bulunmadığını, söz konusu borç ilişkisi üzerinden 5 yılı aşkın bir süre geçmiş olması nedeniyle zaten borç talebi zaman aşımına uğradığını, davacı tarafça müvekkil aleyhine başlatılan icra takibine karşı, yasal borç miktarı dosya...
Ayrıca borçlu icra mahkemesine başvurusunda, alacaklıya 35.000,00 TL borcu olduğunu, 136.133,06 TL borcunun olmadığını ileri sürmüş olup İİK'nın 169. maddesi uyarınca, bu yöndeki iddia borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nın 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Borçlu tarafça borca kısmi itirazına ilişkin iddiasını ispata yarar İİK'nın 169/a maddesi anlamında yazılı bir belge sunulmadığına göre itirazın reddi yerindedir. Davacı vekilince, davalı alacaklının ticari defteri incelenmeden ve tanıkları dinlenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de; İcra mahkemeleri İİK'nın 18. maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK'nın 316- 322. maddeleri arasında düzenlenen basit yargılama usulüne göre yargılama yapar....
Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 86. maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir. Borçlardan hiçbirinin ifa zamanı gelmemişse, kısmi ödeme alacaklı için güvencesi en az olan borca mahsup edilmiş sayılır....
Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 86 ncı maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir. Borçlardan hiçbirinin ifa zamanı gelmemişse, kısmi ödeme alacaklı için güvencesi en az olan borca mahsup edilmiş sayılır. III....
Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 102.maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir. Borçlardan hiçbirinin ifa zamanı gelmemişse, kısmi ödeme alacaklı için güvencesi en az olan borca mahsup edilmiş sayılır....
İnceleme konusu dava İİK'nın 169/a maddesi uyarınca açılmış 100.000 TL'lık alacağa yönelik borca kısmi itirazdır....
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu ve rehinli taşınmaz maliki mecburi dava arkadaşı olup, her ikisi de itiraz etmiş bulunduğundan, ikisi hakkında da itirazın kaldırılabilmesi için dava açılması zorunludur. Somut olayda davacı ödeme emrine itiraz eden ipotek maliki davalı ... hakkında itirazın iptali davası açmış ise de yine takibe itiraz eden asıl borçlu...hakkında herhangi bir dava açılmamıştır. Bu durum bir dava şartı olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Davalılar vekilinin itirazın kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; davalı borçlular 6 aylık kira bedeli toplamı olan 12.000,00 TL kira borçlarının olduğunu, takibe konu 36.000,00 TL borca itiraz ettiklerini bildirerek borca kısmi itirazda bulunmuşlardır. Ne var ki mahkemece takibin tümü üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmiş ve itirazın kaldırılmasına karar verilen miktar üzerinden %20 tazminata hükmedilmiştir....
KARAR Davacı vekili, müvekkilinin davalının kullandığı kredi borcunu ödemesi nedeniyle bunun rücuen iadesi için davalı aleyhine...İcra Müdürlüğü'nün 2010/320 sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, davalı borçlunun borca kısmen itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazına konu asıl alacağa ve faize itirazının bir dayanağı olmadığını beyanla, davalının kısmi itirazının iptaline, itiraz edilen kesim için de takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 25.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 31.07.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, 5 günlük sürenin son günü olan 30.07.2014 tarihi resmi (bayram) tatile denk geldiğinden itirazın İİK'nun 168. maddesi gereğince yasal 5 günlük sürede yapıldığı görülmektedir....