İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
İcra Müdürlüğünün ...E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısının, davalı/takip borçlusu aleyhine ilamsız yolla, 5.401,89 TL hasar bedeli, 217,11 TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 5.619,00 TL alacağın tahsilini talep etttiği, ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine davalı/takip borçlusunun süresinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür. İhtilaf, davacı/takip alacaklının davalı/takip borçlusundan takip sebebi itibarıyla hasar bedelinin davalıdan talep edilip edilemeyeceği buna göre davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmaktadır. Huzurdaki itirazın iptali davasına konu takibin dayanağının 25/11/2017 tarihinde ... adresinde meydana gelen 5.401,89 TL'lik hasar bedeli olarak gösterildiği, ......
İcra Müdürlüğünün ...E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısının, davalı/takip borçlusu aleyhine ilamsız yolla, 755,09 TL hasar bedeli, 24,39 TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 779,48 TL alacağın tahsilini talep etttiği, ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine davalı/takip borçlusunun süresinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür. İhtilaf, davacı/takip alacaklının davalı/takip borçlusundan takip sebebi itibarıyla hasar bedelinin davalıdan talep edilip edilemeyeceği buna göre davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmaktadır. Huzurdaki itirazın iptali davasına konu takibin dayanağının 25/02/2018 tarihinde ... adresinde meydana gelen 755,09 TL'lik hasar bedeli olarak gösterildiği, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve usulsüz tebligattan 09.5.2014 tarihinde haberdar olduğunu, uzun zamandır Irak'ta çalıştığını, borca ferilerine itiraz ettiğini belirterek, gecikmiş itirazının kabulünü talep ettiği, mahkemece, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
a karşı 4.895,60 TL Kaçak Elektrik Bedeli, 91,39 TL Gecikmiş Gün Faizi, 16,45 TL Faizin KDV'si olmak üzere toplam 5.003,44 TL alacağın tahsili amacıyla 08.10.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilince 18.10.2019 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile alacaklı tarafa müvekkilinin borcunun bulunmadığından bahisle takipte talep edilen borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, icra dosyası içinde itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine dair bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır....
Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Alacaklının temyiz itirazları yönünden; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; sair iddiası yanında, takip konusu bonolardan, - 15/04/2013 vade tarihli bono için 06/05/2014 tarihinde 2.400 TL, 17/01/2014 tarihinde 3.000 TL, - 15/06/2013 vade tarihli bono için de 08.08.2014 tarihinde 4.000 TL, olmak üzere toplam 9.400 TL'nin, takipten önce, alacaklının banka hesabına ödendiğini, ödenen bu bedellerin düşülmeden takibe girişildiğini ileri sürmüş, mahkeme, borca itirazın kabulü ile takibe ne miktarda devam edileceğine karar vermiştir. Başvuru bu hali ile borca, kısmen, itiraz niteliğindedir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takip borçlusunun icra mahkemesine başvurusu usulsüz tebliğ edilen tebligatın öğrenme tarihinin düzeltilmesi şikayeti olup, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz ettiğini ileri sürmüş olması, hukuki nitelendirme Hakime ait olduğundan sonuca etkili olmayıp ilk derece mahkemesince de tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak inceleme yapıp şikayetin süreden reddine karar vermiştir....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi gereğince; borçlunun her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu hakkında yapılan ilamsız takipte icra müdürlüğüne İİK.62....
Her ne kadar şikayet dilekçesinde gecikmiş itirazdan da söz edilmekte ise de; İİK’nun 65.maddesine dayanan gecikmiş itirazın kabulü öncelikle usulüne uygun tebligat yapılmış olmasını gerektirir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 76. maddesi) uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü de saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime ait olduğundan ve özellikle borçlu vekilinin 10.01.2013 tarihli beyanından başvurunun, usulsüz tebliğ şikayeti olarak kabulü gerekir. Mahkeme kararında bu nitelemenin yanında gecikmiş itirazın kabulü şeklinde de hüküm kurulmuş ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri usulüne uygun tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir. Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyanın elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek tarafların iddia ve savunmaları, davacı şirketin taraflar arasında düzenlenen elektrik abonelik sözleşmesinin, elektrik mevzuatı kapsamında icra takibine konu kaçak elektrik enerji bedeli, gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’sinin ayrı ayrı hesap edilerek, icra takibinden sonra varsa yapılan ödemeler de dikkate alınarak rapor düzenlenmesine karar verilmiştir....