WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yağma suçuna ilişkisin bir şikayeti bulunmadığı gibi müvekkili aleyhinde açılmış bir ceza davası da bulunmadığını, ayrıca ayrıca karşı tarafın itiraz ettiği faiz, faiz oranı ve çek komisyonu alacağının da yasayla belirlenmiş oranlar olduğunu öne sürerek davanın reddine ve davacı aleyhine itiraz edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir....

Hal böyle olunca; borca itiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen ve senet metninden anlaşılabilen hususlardan olmayan, borçlu şirketin çift imzayla temsili nedeniyle tek imza bulunan takip dayanağı belgenin İİK’nun 68. maddesindeki belgelerden olmadığına yönelik iddianın, itirazın kaldırılması aşamasında ileri sürülmesinin, İİK’nun 63. maddesinde düzenlenen itiraz sebeplerinin genişletilmesi yasağı gereğince değerlendirilemeyeceği ve alacağın, İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve mücerret borç ikrarını içeren bir belgeye dayandığı nazara alınarak, borçlunun işlemiş faiz tutarı ile faiz oranına itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi yerinde değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi'nin 23.9.2021 tarih ve 2021/978 E....

    - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 15.12.2004 tarihli hazır beton satış sözleşmesi gereğince müvekkili şirket tarafından davalı sirkete hazır beton satılarak teslim edildiğini, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili için girişilen icra takibine davalının yetkiye, borca ve tüm ferilere itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek itrazın iptali ile takibin davamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu alacak miktarının müvekkili ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arzetmediğini, kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, davacı yanca talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Bu durumda, davalı borçlunun borca ve ferilere itirazı ile tahliye talebi konusunda hüküm kurulması gerekli ise de, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun yalnız faiz ve ferilere yönelik olduğu asıl borca yönelik değerlendirme yapılmadığı gibi faiz hesabı yapılırken kira miktarı konusunda da 2019 şubat ve mart ayları kira bedeli farklı olarak alındığı gibi bunun sebebi de raporda belirtilmemiştir. Buna göre, davalı tarafın borca itirazı da olduğu değerlendirilerek, asıl kira borcu ile faiz yönünden denetime elverişli bilirkişi ek raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir....

      sayıldığını, takip dayanağı senede, senet altındaki imzasına ve senet içeriğine itiraz edilebileceği ilgili maddede açıkça anlaşıldığını, sahte olarak düzenlenmiş olan bonodaki kefil ve şirket yetkilisi olarak imzanın müvekkiline ait olduğunu, fakat bunun dışındaki kısım sonradan eklenilerek altında müvekkilinin imzası bulunan sayfa sahte bir şekilde bono haline getirildiğini, bononun sahte olduğunu, temerrüt söz konusu olmadığından faize de itiraz ettiklerini, faiz oranının da fahiş olduğunu ve itiraz ettiklerini, borca, faize, bono içeriğine tüm ferilere, takibe itiraz ettiklerini, HMK m. 209 vd’de düzenlenen sahtelik iddiası borca ortadan kaldıran özel bir düzenleme olup, sahtelik iddiası borca itirazın bir nevi olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

      (İİK 170/3) Davacı her ne kadar borcu olmadığını belirterek işlemiş faize ve faiz oranına, diğer ferilere itiraz etse de İcra ve İflas Kanunu’nun 169/a maddesine göre borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede, borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bononun karşılığının ödendiğinin usulüne uygun delillerle ispat olunamamıştır. Davacı-borçlunun faiz miktarına itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde 3095 Sayılı Kanun'un 2/2. maddesinde öngörülen avans faiz oranları esas alınması gerektiği, takip ve vade tarihi itibariyle uygulanması gereken avans faiz oranın ise 18,25 olduğu, takipteki miktar yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır....

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlunun yasal sürede borca ve ferilerine itirazı ile duran takipte, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; borca ve faize itiraz edilmiş ise de takibin dayanağı olan faturalara itiraz edilmediği, aradaki borç ilişkisinin de inkar edilmediği gerekçesi ile borçlunun muhasebe kayıtları incelenerek tanzim edilen bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kısmen kabul, kısmen reddi ile itirazın 786.351,30 TL asıl alacak ve 295.991,25 TL işlemiş faiz alacağı yönünden kaldırılmasına, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl...

        Esas sayılı dosyaları ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun işbu icra dosyalarında borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, davanın kabulü ile itirazın iptalini, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; davalı yan cevap dilekçesi sunmamış ve bu nedenle de münkir kabul edilmiştir ancak icra dosyalarına sunulan itiraz dilekçelerinde borca ve tüm fer'ilere itiraz etmiştir. DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyada delil olarak; dava dilekçesi, BA ve BS Formları, beyan dilekçeleri, .... İcra Müdürlüğünün ... Esas ve ... Esas sayılı dosyaları mündericatı, .......

          Somut olayda alacaklı vekili vasıtasıyla keşideci borçlu aleyhinde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu vekilinin 16.03.2011 tarihli banka dekontu ile borca kısmi itiraz ettiği, alacaklı vekilinin 27.12.2011 tarihli cevap dilekçesi ile kısmi ödemeyi kabul ettiği, mahkemece, davanın kabulü ile asıl alacak miktarının 17.500 TL'si ile buna ilişkin faiz miktarı olan 785,35 TL'nin iptaline, kalan miktar yönünden takibin devamına yönelik dosya üzerinde karar verildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin kısmi itirazında 7.935 TL ve bu miktara ilişkin ferilere itiraz etmesine karşın mahkemece, talep aşılarak 17.500 TL asıl alacak ile hatalı hesaplama sonucu 785,35 TL işlemiş faizin iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi ödeme def'inde bulunulduğuna göre İİK'nun 169/a'ya göre duruşma açılmaması da doğru görülmemiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde borca, faiz ve ferilerine yönelik itiraz ile mükerrer takip yapıldığı iddiasına ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı taraf borcun esasına yönelik itirazı ile birlikte, faiz ve ferilerine itiraz ile mükerrerlik itirazında da bulunduğu halde, mahkemece faiz ve ferilere ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış, mükerrerlik iddiası hakkında ise hüküm kurulmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu