Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili; murislerinin vefatı sırasında terekesinin borca batık olup, mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağını, bu nedenle sorumlu olmadıkları gibi ayrıca takibe kısmen değil tamamen itiraz ettiklerini bildirerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; yapılan araştırma sonucunda toplanan delillere göre davalıların murisinin vefatı sırasında terekesinin borca batık olduğunun saptandığı, bu olgunun saptanması için dava açmak gerekmeyip mirasın reddinin def'i olarak da ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Somut olay bakımından TMK'nun 605. Maddesi uyarınca muris ...'...

    Davalılar vekili; murislerinin vefatı sırasında terekesinin borca batık olup, mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağını, bu nedenle sorumlu olmadıkları gibi ayrıca takibe kısmen değil tamamen itiraz ettiklerini bildirerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; yapılan araştırma sonucunda toplanan delillere göre davalıların murisinin vefatı sırasında terekesinin borca batık olduğunun saptandığı, bu olgunun saptanması için dava açmak gerekmeyip mirasın reddinin def'i olarak da ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Somut olay bakımından TMK'nun 605. Maddesi uyarınca muris ...'...

      Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalıların murisi arasında imzalanan kredi sözleşmesi çerçevesinde murise çek defteri verildiğini, müvekkili bankanın ödediği çek yasal sorumluluk bedelinin tahsili ile karşılıksız çıkıp henüz sorumluluk bedeli talep edilmeyen ve ibraz edilmeyen çeklerle ilgili yasal sorumluluk bedelinin deposu için davalılar aleyhine icra takibine giriştiğini, takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., murisin mal varlığının bulunmadığını, terekenin borca batık olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı def’inde bulunup, mahkemenin, Adana İcra Müdürlüğünde açılan takipten dolayı itirazın iptali davasına bakmaya yetkili ve görevli olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, Adana İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin, davalıların borca itirazı üzerine durduğu, itirazın iptali davasının da Adana Mahkemelerinde istenmesi gerektiğinden, davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. ../... -2- 2009/4582 2009/7555 Dava, kasko sigorta poliçesi nedeniyle, İİK.’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi, Adana 4.İcra Müdürlüğü’nün 2008/1310 Esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir....

          Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre ve özellikle; davanın icra takip dosyasına vaki borca itirazın iptali için takip alacaklısı tarafından açılan “itirazın iptali” davası mahiyetinde olması, icra inkar tazminatının ise borca itiraz eden takip borçlusu aleyhine hükmedilebileceği gözetildiğinde, davanın reddi halinde davacı takip alacaklısı hakkında hükmedilebilecek tazminat icra inkar tazminatı olmayıp, kötü niyet tazminatı olacağından, davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedildiğinin kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan kararın bu ilave gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            İİK'nın 67. maddesine dayanan davanın, mutlaka takibi yapılan ... dairesinin yetki çevresinde açılacağını gösteren bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla, başka bir yer mahkemesinin başka bir yer ... dairesindeki takibe yapılan borca itirazı incelemesinde yasal bir engel bulunmadığı da gözetilmelidir. Somut olayda, ... takibi, ... ... Müdürlüğü'nde yapılmış ve tebliğ edilen ödeme emri üzerine davalı-borçlu, ... dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiş olmakla, .... ... Dairesi'nin yetkisi kesinleşmiştir. ... dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin değildir. Bu durumda mahkemece, ... dairesinin (İİK'nın 50/.... maddesi yollaması ile) HUMK'nın .... (HMK'nın ....) maddesi uyarınca yetkili olup olmadığının incelenmesi gerekmeden, itirazın iptali davasının kesin yetkili mahkemede açılıp açılmadığı üzerinde durulması gerekeceğinden, itirazın iptali davasının açıldığı tarih itibariyle davacı kooperatifin merkezinin bulunduğu yer olan ......

              Mahkemece, yetki itirazının reddine, dosya kapsamından borca yapılan itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı- borçlu icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine itirazla yetkili icra müdürlüğünün ikametgahı yeri olan Gediz İcra Müdürlüğü olduğunu bildirmiş, açılan itirazın iptali davasında da süresinde verdiği dilekçesinde akdi ilişkiyi inkarla birlikte mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Gediz Mahkemeleri olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece yetki itirazının reddi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı – borçlunun hem icra dairesinin hem de borca itirazı halinde İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir....

                Mahkemece, takibe ve davaya konu zamanaşımına uğramış çeklerin keşidecisi davalı olup, davacının yetkili hamil olduğu, davalının davacıya çek bedelleri miktarınca borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde ilamsız takip yapılması, itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece, öncelikle İİK.nun 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                  Somut olayda, davalı tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine başlanmasından sonra alınan ihtiyati haciz kararına istinaden davacının malvarlığına ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin tebliğinden önce takipten haberdar olan davacının 26/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesinin 11/10/2020 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı tarafça 7 günlük yasal süre içinde itirazın iptali veya itirazın kaldırılması istemi ile dava açılmadığı tartışmasızdır. Davacının yurt dışı adresine gönderilen ödeme emri borca itiraz dilekçesinin verilmesinden sonra TK'nın 25/a maddesine göre 14/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacının borca itirazı ile takibin durduğu açıktır. Bu nedenle, davalı tarafından İİK'nın 264/2 maddesi uyarınca yasal süresinde itirazın iptali veya kaldırılması davası açılmadığından, ihtiyati haciz hükümsüz hale gelmiş olup, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  Dava konusu icra takibinde ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı şirket borca itirazlarının yanında yetkili icra müdürlüğünün Darıca/Kocaeli adresi itibariyle Gebze icra müdürlüğü olduğunu, diğer davalılar ise borca itirazlarının yanında yetkili icra müdürlüğünün Pendik icra müdürlüğü olduğunu bildirerek icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiş, davacı yan davalıların icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazının iptali için iş bu itirazın iptali davasını açmıştır. Yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunması itirazın iptali davasının dava şartlarından biridir. Bu itibarla icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle incelenmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu