Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca Borçlunun icra mahkemesi'ne başvurusu, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın kabulü halinde, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi tesisi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. O halde, mahkemece, borçlu yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    in düzenlenme tarihi itibariyle şirketi temsile yetkisi bulunsa da senetteki... imzalarının şirketi temsilen atıldığının da iddia edilmediği gerekçesiyle, borca itirazın kabulü ile takibin borçlu şirket yönünden iptaline karar verildiği görülmektedir. 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun icra mahkemesine başvurusu,İİK’nun 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olup,aynı Kanun'un 169/a-5. maddesi gereğince,borca itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru olmayıp, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; İİK'nun 169-a/6. maddesine göre, borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu (asıl) alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir....

      Somut olayda, takibe konu senedin, teminat olarak verildiği ve senet bedelinin tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borçlunun itirazı kabul edildiğine ve dolayısıyla borca itirazın esasına girilmediğine göre; yukarıda değinilen İİK'nun 169/a-6. maddesinin açık hükmü gereğince, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulması doğru değildir. Öte yandan, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 4....

        SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün birinci fıkrasında yer alan “davanın kabulüne, borca yapılan itirazın iptaline” sözlerinin hükümden çıkartılarak yerine “... Anadolu 16.İcra Müdürlüğü'nün 2015/6095 sayılı icra dosyasındaki vaki itirazın asıl alacak yönünden iptali ile asıl alacak 6.500,71 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacak tutarı olan 6.500,71 TL'ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan 111,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, takibe konu senedin, teminat olarak verildiği ve senet bedelinin tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borçlunun itirazı kabul edildiğine ve dolayısıyla borca itirazın esasına girilmediğine göre; yukarıda değinilen İİK'nun 169/a-6. maddesinin açık hükmü gereğince, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulması doğru değildir. Öte yandan, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

            Şubesine ait, B-8363068 çek seri nolu, 24/07/2016 keşide tarihli, 55.000,00 TL bedelli çekten dolayı 55.000,00 TL asıl aşacak ve 14.836,44 TL işlemil faiz olmak üzere toplam 69.836,44 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme genel yetki hükümlerini düzenleyen HMK 6 ve devamı hükümlerine göre belirlenir. Zira usul yasamızda itirazın iptali davası ile ilgili özel bir yetki hükmü düzenlenmiş değildir. Buna göre yetkili mahkeme davalı ... Kimyasalları Tic. Şti....

              Esas sayılı dosyası da başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli davadır. Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede .... İcra Dairesinin 2022/... Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanmıştır....

                Yönetmeliği'nin 9/1-b maddesi gereği dava dışı 3.kişiye destekten yoksun kalma tazminatı ödeyen davacının ödediği bedelin, davalıdan rücuen tahsili için başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ...'nın, ödeme yapmasına neden olan sigortasız aracın maliki olması hasebiyle rücu haklarının bulunduğunu iddia ettiği davalı aleyhine, ... Müdürlüğü'nde ilamsız ... takibi başlattığı; davalının yetki itirazı üzerine ... dosyasının ... Müdürlüğü'ne gönderildiği; davalıya ödeme emrinin tebliği üzerine, davalının ... Müdürlüğü'nün yetkisi ile borca itirazı üzerine, davacı ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/146 Esas sayılı dosyasında, davalının yetkiye ve borca itirazının iptali istemiyle itirazın iptali davası açıldığı; bu mahkeme tarafından, "davacı ...'nın yetki itirazının iptali isteminin reddine, takipte .........

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinden limon satın aldığını, borcun bir kısmının ödendiğini, bakiye 38.864,41 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine, davalının icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm fer’ilere itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek davalının takibe yönelik tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    İcra Dairesi’nin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanununun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, Mahkemenin yapılan yargılama sonunda icra dairesinin yetkili olmaması nedeniyle İcra İflas Kanununun 50/2’nci maddesi hükmü kapsamında icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığından itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra takibinde ... ......

                      UYAP Entegrasyonu