İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle davacının yapmış olduğu zaman aşımı itirazı karşısında icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin durdurulmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu mahkemece her iki tarafın da talepleri bulunmamasına rağmen takibin durdurulmasına karar verdiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını davanın reddini istemiştir....
itiraz yönünden davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, zamanaşımı itirazı yönünden yapılan inceleme de ise, takip tarihinin 10.09.2018 olduğu, takip talebinde borçlu adının T1 olduğu, takip açıldığında yanlış TC numarasının girildiği, girilen yanlış TC numarasının Gökhan Göksu ' ya ait olduğu, alacaklı vekilinin talebinde belirtmiş olduğu TC numarasının dosyanın asıl borçlusu T1'ya ait olduğu, icra müdürlüğünce 27.01.2022 tarihinde bu yönde tespit yapılarak, asıl borçlu T1'ya ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı ve 29.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı borca itiraz olup, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması gerektiği, yasal 5 gün için geçtikten sonra itiraz edildiği, mahkemece zaman aşımı yönünden de davanın süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve ... nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve ... nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 26.05.2016 tarihli ... nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, davalı aleyhine borç tahakkuk yaptığı, davacının tahakkuk tarihleri itibariyle zarardan ve tazminat sorumlusundan haberdar olduğu, zaman aşımı süresinin borç tahakkuk tarihi itibariyle işlemeye başladığı, davacı iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 13/05/2019 tarihinde icra takibi başlattığı, herhangi bir suç oluşmadığından uzatılmış ceza zaman aşımı süresinin de uygulanamayacağı anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve 107 nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve 106 nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 26.05.2016 tarihli 105 nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, davalı aleyhine borç tahakkuk yaptığı, davacının tahakkuk tarihleri itibariyle zarardan ve tazminat sorumlusundan haberdar olduğu, zaman aşımı süresinin borç tahakkuk tarihi itibariyle işlemeye başladığı, davacı iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 13/05/2019 tarihinde icra takibi başlattığı, herhangi bir suç oluşmadığından uzatılmış ceza zaman aşımı süresinin de uygulanamayacağı anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosya alacağının hesaplanması konusunda dosyanın bilirkişiye tevdii edildiğini, alınan rapor içeriğine göre hüküm kurulmadığını, zaman aşımı itirazı doğrultusunda kısmi kabul kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, iştirak nafaka alacağının tahsili için yapılan ilamların icrası yoluyla takipte zamanaşımı ve itfa nedeniyle icra emrine itiraz talebine ilişkindir. Mersin 8. İcra Dairesinin 2018/9039 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 01/08/2018 tarihinde ilamların icrası yoluyla 22.845,12 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, icra emrinin davacı borçluya 05/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 08/10/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Zaman aşımı itirazına ilişkin yapılan değerlendirmede ise, takibe konu kambiyo senedinin 3 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, düzenleme tarihi olan 21/11/2016 tarihi itibarı ile 27/03/2018 takip tarihi arasında 3 yıllık zaman aşımı oluşmadığı anlaşıldığından zaman aşımı itirazının da yerinde olmadığı görülmüştür. Her ne kadar davacı tarafça bonolardaki yetki şartına dayanılarak yetki itirazında da bulunmuş ise de, 6100 sy. HMK'nun 17. mad. Hükmü uyarınca “tacir veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler." HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, avalisti ve kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde kambiyo senetlerindeki sair tüm borçlular için de geçerlidir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/401 E-2010/715 K Sayılı 14.07.2010 tarihli ilamına dayalı olarak 29.08.2020 tarihli takip talebi ile ilamlı icra takibinde bulunulduğu, davacılar tarafından ilamın zaman aşımına uğradığı iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi 7226 sayılı yasa kapsamında zaman aşımı süresinin durduğu tarih aralığının, işleyen zaman aşımı süresine ilavesi sureti ile yapılan değerlendirmeye göre 10 yıllık süre takip tarihi itibari ile geçmediğinden mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Takip kredi sözleşmesinde dayandırılmış olup, takipte ---- arasında ) talep edilmiş, davalı bu takibe süresi içinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmek suretiyle takibi durdurmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır. Mahkememizce öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz incelenmiş, daha sonra zaman aşımı defi incelenmiş olup; sözleşmenin 60. maddesinde yetkili mahkeme olarak ----- mahkemede ----olarak düzenlendiğinden;---- sözleşmesinin davalı tarafından imzalandığı konusunda da bir ihtilaf bulunmadığından ve -------- yargı sahamız içinde bulunduğundan icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiş; taraflar arasında vade uzatmasına ilişkin sözleşme gereğince de ve o sözleşme tarihine nazaran zaman aşımı dolmadığından zaman aşımı defi de nihai kararla birlikte istinafı kabil olmak üzere reddedilmiştir....
İTİRAZ Muteriz borçlu itiraz dilekçesinde; bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde alacaklı tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunulmadığından takibin zaman aşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde;davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... 10....
Şti.nin olduğu halde davayı şirket ortaklarından biri olduğunu anladıkları Hüseyin Yurtsiper'in açtığını, davacının husumet ehliyeti olmadığını, davanın borçlu şirket tüzel kişiliği tarafından açılması gerekirken şirket ortağının şahsen dava açmasının mümkün olmadığını, davanın öncelikle husumetten reddi gerektiğini, takibe konu evrağın kambiye senedi olup, davacı tarafından ne senet metnine itiraz edilmiş olduğunu ne de senetteki imzaya herhangi bir ödeme belgesi ve zaman aşımı savunmasında bulunulmadan itiraz edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, ödeme emri öğrenme tarihinin 02/09/2019 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebligat sebebiyle konulan hacizlerin kaldırılmasına, davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir....