Mirasın reddi kararına dayanan takibin iptali talebinin borçlu sıfatına itiraz olarak nitelendirilip borca itiraz müessesesi kapsamında değerlendirilmesi başvurunun borca itiraz süreleri ile sınırlandırılması takip hukukunun bütünlüğü ile uyum sağlamaz. İcra hukuku ilâmlı icrayı da bünyesinde bulundurmaktadır. İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir....
Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2018/1347 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlu Bahar Kuduğ aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine alacaklının talebiyle borçlu murisin mirasçıları adına takip talebi ve ödeme emri düzenlendiği, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 21/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz etmediği ve takibin borçlu yönüyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 71/2. maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; takibin dayanağının konut yapım sözleşmesi olduğu, sözleşmenin niteliğinin eser sözleşmesi mahiyetinde olduğu, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir....
Aliağa İcra Dairesinin ... sayılı takip dosyası Uyap üzerinden gönderilmiş olup incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından, dosyamız davalısı aleyhine örnek no:7 ile 18.065,70 TL asıl alacak ve 190,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.256,26 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 07/09/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve takibe itiraz ederek, müvekkili şirketin adresinin Tire olması nedeni ile yetkili icra dairesinin Tire olduğu belirttiği, yapılan itiraz üzerine takibin 08/09/2020 tarihinde durduğu anlaşılmıştır. Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçluların icra mahkemesine başvuruları, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde mirası reddetmeleri nedeniyle borcu kabul etmediklerine ilişkin borca itiraz niteliğinde olup, anılan itirazın İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca yasal 5 günlük süre içinde yapılmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından...
DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle, kendisi aleyhine Söke İcra Müdürlüğü'nün 2019/4466 Esas sayılı dosyasında muris İsmail Akyol'un borcundan dolayı tarafına örnek 10 ödeme emri gönderildiğini, Didim Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/159 Esas 2019/258 Karar sayılı ilamı ile İsmail Akyol'un mirasını kayıtsız şartsız red ettiğini, bu nedenle borca ve ödeme emrine itiraz ettiğini, mirası red ettiğinden borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesinin yerleşmiş inançları göre mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin savı borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu nedenle, takip kesinleştikten sonra borçlu mirasçıların mirası reddettiklerine ilişkin itirazları kabul edilemez. Borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine ek takip talebi ile takibin borçlulara yöneltilerek davacıya icra emri gönderilmiş ve icra emiri davacıya 05/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, takip ilamlı takip olup, itiraz yolu bulunmadığından, Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E. - 2014/929 K. sayılı kararı karşısında, davacı mirası reddediklerini itiraz yolu ile ileri süremeyecekleri söylenebilecektir. Ancak, Yargıtay 12....
Hukuk Dairesinin 08/03/2023 tarih, 2022/7604 esas, 2023/1506 karar sayılı ilamı ile, " her dava ve şikayetin yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda, takibin 27.05.2016 tarihinde başlatıldığı, "Borç İbra Protokolü" başlıklı belgenin ise 29.09.2016 tarihinde takipten sonra düzenlendiği, bu nedenle takipten sonra düzenlenen bu belgenin borca itiraz tarihi itibari ile var olmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki itfa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, tarafların diğer istinaf sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu" gerekçesiyle Dairemizin 20/04/2022 tarih, 2022/862 esas, 2022/1158 karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir. Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde borca itirazdır. İİK'nun 169/a maddesi gereğince, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir....
Bu maddeye göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Somut olayda, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu, 01.6.2014 tarihli ve alacaklı ... imzalı belgede, şikayete konu takip dosyasına ait hiç bir alacağın kalmadığı belirtilmiştir. Alacaklının belgedeki imzaya itirazı olmadığına göre, belgeye karşı üst kısmının sonradan doldurulduğu iddiaları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. Kaldı ki, aksi ispat edilmediği sürece imza metnin üst kısmını da kapsar. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan maddede başvurunun İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süreye tabi olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda takip dayanağı bono 17/02/2018 vade tarihli olup, takip borçlusu davacılar keşideci ve avalist murisleri olup, vade tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde takibe geçilmesi gerekmektedir....