Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı tarafça her ne kadar itirazın iptali davası açılmış ise de; itirazın iptali davasının görülmesi için öncelikle icra takibine süresinde yapılmış bir itirazın varlığının gerektiği, oysa ödeme emri borçluya 05.09.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen borçlunun 7 günlük itiraz süresinden (itirazın son günü 12.09.20103) sonra 13.09.2013 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, süresinden sonra yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durmayacağı, zira takibin kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. ... Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında bulunan ödeme emri üzerinde borçluya 05.09.2013 tarihinde tebligat yapıldığı yazılıdır. ... Müdürlüğünde icra takibi 02.09.2013 tarihinde başlatılmış, davacı vekili ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.09.2013 olduğunu iddia etmektedir....

    DELİLLER : ----takip dosyası sureti, ----müzekkere cevabı, ---- müzekkere cevabı, ---- müzekkere cevabı, ------ 11/11/2021 tarihli müzekkere cevabı, ----- müzekkere cevabı, -----tarihli müzekkere cevabı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hizmet ilişkisinden kaynaklanan ihlalli geçiş sebebi ile tahakkuk eden geçiş ücretine dayalı alacak nedeni ile başlatılan takibe karşı itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. --- dosya örneğinin ------- gönderildiği, incelenmesinde; Ödeme emrinin --- tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından --- tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği, icra dairesince takibin durdurulduğu, dosyada gider avansı bulunmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir. --- tarihleri arasındaki --- hesap hareketleri bildirilmiştir. --- plaka sayılı ------ kayıtlı olduğunun bildirildiği...

      Mahkemece; Borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin olmaması nedeniyle borca itirazın geçersiz olduğu şikâyeti bakımından: dilekçede başlı başına borçlunun “adresinin” bulunmamasının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz iradesini geçersiz kılamayacağı, çünkü; borca itiraz dilekçesini veren borçlunun adresinin hâlihazırda gerek takip talebi gerekse örnek 7 numaralı ödeme emrinde yazılı olduğu, bu hâliyle borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin yazılmamış olmasının İİK 62’deki düzenlemenin amacını zedeler biçimde “takibin sürüncemede kalması” sonucu doğurmadığı, somut dosya bakımından borçlunun adresinin bilinir ve kullanılır olması nedeniyle takibin verimli ve hızlı olarak işlemesi koşullarının oluştuğu, yapılan açıklamalar ışığında borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresini göstermemesinin sonradan giderilmesi olanaklı basit ve esasa etkili olmayan bir eksiklik olduğu saptanmakla bu aşamada belirtilen gerekçelerle şikâyetin reddine karar verilmiştir....

      E sayılı dosyasıyla 09.08.2017 tarihinde, borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu tarafından borca itiraz edildiğini ve ilgili icra dairesi tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, durdurma kararının, davacıya tebliğ edilmediği için takibin durduğunu haricen öğrendiklerini, borçlunun itiraz dilekçesinde, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, takip öncesinde davacı tarafından fatura ve borç ihbarnamesi gönderilerek borçlunun temerrüde düşürüldüğünü, takip tarihinden itibaren, reeskont avans faiz taleplerinin olduğunu beyan ederek, itirazın iptal ile takibin devamına, alacak muaccel ve likid olduğundan alacağın %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; '' Borçlu, icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, İİK'nun 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı vardır.Kaldı ki ödeme emrinde belirtilen faiz alacağının başlangıç tarihinin ve faiz oranının açıkça gösterilmediğine ilişkin iddialar borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....

        Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/712 Esas sayılı dosyasının Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/62172 soruşturma numaralı dosyasının bekletici mesele yapılması talepleri gereği takibin iptali yönündeki taleplerinin mahkemece hukuka ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, davalı lehine asıl alacağın %20'si oranında iki kez icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/25906 Esas sayılı dosyasına konu takibin iptaline, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borca itiraz ile şikayette dayalı takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/25906 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı ciranta Güç İmar T4 ... Ltd....

        Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır.” hükmü yer almakta ise de; davalının süresinde icra dosyasına sunduğu ve takibin durmasına vesile olan itiraz dilekçesinde açıkça hakkında açılan takibe, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini belirten açık ifadesi olduğu, sadece devamında bir kısım ödemeler yaptığı yönünde beyanda bulunduğu, itirazın içeriğinin İİK m.62/1'e uygun olduğu, sadece bu beyana göre davalının itirazının tamamının geçersiz sayılması gerektiği, takibin durmayacağı ve bu şekilde de iş bu davanın açılmasında davacının hukuki yararı olmayacağı yönündeki usulden red kararının usul ve kanuna aykırı olduğu ve kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır....

        KARŞI OY İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı itirazla, duran takibin devamını sağlama amacı ile açılan bir davadır. Alacaklı davayı kazanır ise borçlunun itirazı da iptal edilmiş olur. İtirazın iptali ile alacak (tahsil-eda) davası birbirinden farklıdır. Bu nedenle itirazın iptali davasında itirazın iptali ve inkar tazminatı talebi ile tahsil isteminin bir arada dava edilmesi mümkün değildir. İtirazın iptali davası tahsil hükmünü içermemesi dolayısı ile ilamlı icraya konu edilemez. Bu karar ile itirazla duran ilamsız icra takibine devam edilmesi sağlanabilir. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerindendir. İlamsız icra takibinde borçlu, kendine tebliğ edilen ödeme emrine karşı 7 günlük süre içinde icra dairesinde, borca, işlemiş faize ve takip talebinden sonra işleyecek faiz oranına itiraz edebilir....

          Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eldeki dava İİK 67/1'e göre açılan itirazın iptali davası olduğunu, işbu davada, takip/ödeme emrine ilişkin hususların değil, borçlunun borcuna ilişkin hususlar(borçlu olup olmadığı, borçlu ise borcun miktarı, borcun ödenip ödenmediği) incelenmeli ve bu yönde bir değerlendirme yapılması gerektiğini, borçlunun borca itiraz ettiğini ve borçlu olmadığını iddia ettiğini, bunun karşısında alacaklı tarafından da borçlunun borca haksız itirazı sebebiyle itirazın iptali davası açıldığını, borçlunun ise takibe/ödeme emrine itiraz davası açmadığını, icra dairesinde borca itiraz ettiğini, işbu dosyada mahkemenin, icra mahkemesi gibi hareket ettiğini, borçlunun takip talebine itirazı dahi yokken, takip talebini resen incelediğini, İcra Hukuk Mahkemeleri’nin görev alanına girildiğini ve takibe/ödeme emrine ilişkin hususlarda inceleme yapmasının hatalı olduğunu, borçlunun, kesinleşmiş mahkeme kararı ve akabinde çıkarılan yeni ihtarname ile de borçtan...

          Dava konusu Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında faturaya dayalı olarak 14.968,01 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalının süresi içinde sunmuş olduğu borca itiraz dilekçesinde "şirketimizin alacaklıya böyle bir bulunup vadesi dolmadığı için ödeme yapılmamıştır. Ödeme vadesi dolduğunda ödemenin yapılacağını bildiririz. Bu nedenle dosyanın tamamına, faizlerine, avukatlık ücretlerine itiraz eder yapılan icra takibinin durdurulmasını" denilerek itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve itirazın iptali talebiyle süresi içinde itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı açıldığı anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu