ücreti ödeyerek sözleşmeden kurtulma hakkı tanındığını, davacı tarafça 2008 yılından kalan bakiye 42.142,50 metre eksik alım için 231.783,00 €, -2009 yılı bakiye 62.599.- metre alım siparişi için 344.074,00 € olmak üzere toplam 575.857,00 € tutarın sıralı 7 adet çek ile ödendiğini, ancak sözleşme ve sipariş konusu malların davalı tarafından teslim edilmediğini, davalı şirket tarafından 11.02.2010 tarihli 388.898,63 TL tutarlı ve 30.04.2010 tarihli 518.852,43 TL tutarlı iki adet faturanın sözleşmeden kurtulma ücreti olarak düzenlendiğini ve davacı şirkete gönderildiğini, davacı şirket muhasebesinin bu faturaların bedelinin ödenmiş olması nedeniyle sehven şirket defterlerine işlediğini, sözleşmeden kurtulma hakkının sadece davacı şirkete verildiğini, davacı şirketin ise bu hakkını kullanmadığını, davacı şirketin 30.06.2009 tarihli tadil sözleşmesinin borç ödeme başlıklı bölümüne göre alım işleminde kendisine düşen yükümlülük olan ödeme için gerekli çekleri verdiğini ve ödediğini, davacı...
İtirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı koymamıştır. Oysa, borçtan kurtulma davası (madde 69/2), menfi tespit ve istirdat davaları (madde 72/8, madde 89/3) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş olup, bu davalar icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. İtirazın iptali davası için böyle bir özel yetki hükmü bulunmadığından ve mahkemelerin yetkisi ancak kanunla düzenleneceğinden (Anayasa madde 142), icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HUMK. 9. (HMK. 6 vd.) maddelerine göre yetkili değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılamaz." (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku Cilt.1 Sy.287 vd.) bu haliyle mahkemenin yetkisizlik kararı vermesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Borçtan Kurtulma Davası KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait 45.000 TL bedelli, 29.12.2015 İstanbul keşide yer ve tarihli, Bank Asya Ümraniye Şubesi'nden verilme 8270880 çek nolu bir adet çekin kaybolduğunu, çeki kaybeden tarafından İstanbul 12....
DAVANIN KONUSU: Borçtan Kurtulma Davası KARAR TARİHİ: 04/07/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait 45.000 TL bedelli, 29.12.2015 İstanbul keşide yer ve tarihli, ... Ümraniye Şubesi'nden verilme ... çek nolu bir adet çekin kaybolduğunu, çeki kaybeden tarafından İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/1279 Esas sayılı dosyası ile de çek iptal davası açıldığını, kayıp çek ile ilgili olarak davacı şirkete ... isimli şahıs tarafından icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin davalılara hiçbir borcu bulunmadığını, davacı şirketle hiçbir ilişkisi olmadığı halde ciro zincirindeki diğer davalı ...'...
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçluların itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İİK'nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir....
Esas sayılı dosyası ile şirket müdürü davacı tarafından sorumluluktan kurtulma davası ikame edildiği, 209-2020 ve 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının 5. Maddenin iptali ile müdürün ibrasının tespiti ve yine 6. Maddenin iptali ile, müdürün ücretinin belirlenmesi amacıyla dava açıldığı, dosyanın derdest olduğu nazara alındığında İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması yönünden davalı şirkete söz konusu dosya ile sınırlı olmak ve söz konusu davada temsil etmek üzere temsil kayyumu atanmasına yönelik davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davanın KABULÜ ile; İzmir 1. ATM'nin ......
Uzatım)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ: 1-İddia: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin ---- tarihinden bu yana geçen - yıllık sürede, müvekkil firma tüm imkanlarını ve ticari faaliyetini borca batıklıktan kurtulma için harcamış olduğunu, ciddi mesafeler kaydettiğini, kayyım raporlarınında bu yönde olduğunu, şirketin Mahkememiz --- sayılı dava dosyasında iflasın ertelenmesi talepli derdest davalarının olduğunu, mevcut tedbir kararının---tarihinden itibaren aynen devamı ile müvekkil şirketin iflasının ertelenmesinin - yıl süreyle uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davanın Aşamaları: Davacı şirket -----erteleme talebi ile --- dosyası ile dava açmış, İİK'nin 179/b maddesinde belirtilen tedbirlerden ------- ara karar ile yararlandırılmış, davacı tarafından yatırılması gereken ----avansı mahkeme veznesine depo edilmiş, -----erteleme davası açıldığına ilişkin ilanlar yaptırılmış, davacı ----- borca batık olup olmadığı...
ün babası olduğunu, babasının kendisinde herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını ileri sürmüş ve icra takibine konu 10.000.00 YTL’lik borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin 3.haciz ihbarnamesine konu olan borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece davanın iki ayrı nedenle açılmış bulunan menfi tespit davası olduğunu, bir yönü ile İİK.nun 89.maddesine diğer yönü ile İİK.nun 72.maddesine dayandığını,İİK.nun 89.maddesi nedeniyle açılan menfi tespit davasında davacının takip borçlusu olan babası ...'...
Adnan Deynekli-Ayhan Doğan, Sayfa 1170-1178-İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat davaları, Seyit Çavdar Sayfa 56) Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.5.2006 tarih 2005/5988 ve 2006/5901 sayılı karardada bir yıllık dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden başlayacağını bunun dışında harici öngörmenin öngörülmediğini kabul etmiştir. İİK. 68.maddesinde de itirazın kaldırılması için itirazın tebliğinden itibaren 6 aylık sürede itirazın kaldırılabileceği öngörülmüştür. 12 Hukuk Dairesinin 16.11.1989 tarih ve 1998/12589-12809 sayılı kararı ile 25.5.1995 tarih 1995/11752-12030 sayılı kararlarında itirazı öğrenme (muttali olma) olgusunu 6 aylık sürenin başlaması için yeterli görmemiş, tebliğin zorunlu olduğunu kabul etmiştir. (Bakınız itiraz iptali davaları. Adnan Deynekli-Sedat Kısa, sayfa 357-363) Somut olayda davalı borçlunun itirazı davacı alacaklıya tebliğ edilmediğinden bir yıllık sukutu hak süresi başlamamıştır....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının göndermiş olduğu ihtarın, aidatların istenmesinden sonra gönderildiği, kendisine isabet eden daireyi aldığı ve üçüncü kişiye sattığı ve fakat kooperatif hizmetlerinden faydalandığı, daire satışının üyelik devri anlamına gelmeyeceği, davacının istifasının aidatlardan kurtulma amacına yönelik olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına, birleşen davanın 2.000,00 TL asıl alacak ile 270,00 TL faiz yönünden kabulüne, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir....