Asliye ceza mahkemesi 2019/873 E. 2020/727 K. sayılı ilamı ile son derece hatalı, haksız ve hukuka aykırı olarak borçtan kurtulma maksatlı şikayetin yapıldığını, dosya kapsamını hiçbir şekilde göz önüne almaksızın matbu, kalıp, şablon şikayet dilekçesinin hükme esas alarak 4 gün adli para cezasına hükmedildiğini ve akabinde müvekkili hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, birçok yargıtay kararı ve hukuk genel kurul kararıyla da sabit olduğu üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların hukuk hakimini bağlayıcı etkisinin bulunmadığını, davacı taraf sadece hükmü açıklanmamış ceza mahkemesi kararına dayanarak borçlu olmadığı iddiasında bulunmakta olduğunu, salt bu durumun dahi davacının suç tipini kötüye kullanmak suretiyle şikayette bulunduğunu borçtan kurtulma maksadıyla hareket ettiğinin açıkça görülmekte olduğunu, borcun dosyada adı geçen ... ... isimli şahsa değil davacı tarafa arkadaşlık ilişkisi nedeniyle verildiğini, müvekkilinin ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Mahkemece, dosya ve davaya konu çekler incelendiğinde davacının talebinin vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir alacağa ilişkin olduğu anlaşıldığından, davacının ihtiyati haciz isteminin kabulüne, takdiren %15 teminat alınmasına karar verilmiştir YEREL MAHKEMENİN İHTİYATİ HACİZ TALEBİNE İTİRAZ: Davalı/İhtiyati Hacze İtiraz Eden vekili 27/04/2021 Havale tarihli cevap dilekçesi ve 14/04/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile özetle; mahkemece verilen ara karar ile de ihtiyati haczin kabulü kararının hatalı ve hukuk müessesine aykırı olduğunu, çekte ibraz koşulunun gerçekleşmediğini, müvekkili şirketin yerleşim yerinin belli olduğunu, borçtan kurtulma maksadı ile yapmış olduğu bir davranışının bulunmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği, itirazın İİK 265....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozmak HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Sanıkların, yakalandıkları sırada aldıklarını suçtan kurtulma amacıyla farkettirmeden yere atmaya çalışırlarken kolluk görevlilerince görüldüğünün anlaşılması karşısında; isteğe bağlı iade koşullarının oluşmadığı ve 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanmaması gerektiği düşünülmeden, yasal olmayan gerekçe ile yazılı biçimde uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
ın üzerine de 1973 model ... plakalı üzerinde çok sayıda haciz bulunan ford marka bir araç bulunduğunu, davalıların mal kaçırma ve borçtan kurtulma girişimleri olması nedeni ile İİK 277 vd Maddeleri gereğince davalı ... üzerine kayıtlı bulunan taşınmaz ile, ... ve ... plakalı araçlar üzerine tasarruflarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara usulüne uygun dava dilekçesinin gönderildiği ve davalı vekillerinin cevap dilekçesi vererek davanın reddini istedikleri anlaşılmıştır....
Şti. olarak ... tarafından imzalandığı ve çekler verildiğinin sonradan anlaşıldığını, işbu şirkete ait 975.000TL değerindeki çeklerin ödenmediğini, müvekkilinin yıllara dayanan ilişki nedeniyle muhataplarına güvendiğini ancak muhataplarının hile ve desise ile borçtan kurtulma gayreti içinde olduğunu, oysaki her iki şirketin de aynı adreste faaliyet gösterdiğini, gönderilen faxların...Trafik...Ltd. Şti.nin telefon numarasını taşıdığını, aslen ... tarafından kurulan...İnşaat San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti’deki hisselerin yine kendisinin güdümünde olan kişilere devredildiğini ve bu yolla borçtan kurtulmayı amaçladığını, şirketler arasında organik bağ olduğunu ileri sürerek davalıların borçluluklarının tespiti ile tespit edilen miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep dava etmiştir. Davalı ... Trafik İşaretleri San. Tic. Ltd. Şti....
TTK’nın 1457.maddesinde de buna paralel olarak sigortalı malın haczi halinde, sigortacıya zamanında bildirilmek şartı ile tazminatı icra müdürlüğünü ödeyerek borçtan kurtulur hükmüne yer verilmiştir. Her iki madde de üçüncü kişi konumundaki sigorta şirketinin sorumluluğu, kendisine malın hacizli olduğunun ve borcun icra dairesine ödenmesinin ihbar edilmesi ile başlar. Bu ihbar yapılmadığı sürece sigorta şirketinin (üçüncü kişinin) borçlunu alacağını ödemesine engel bir durum ve hüküm bulunmamaktadır. Bu ihbarın gönderilmesini isteme yükümlülüğü ise borçludan alacağı olan ve hakkında takip yapmış alacaklıların talebi üzerine icra müdürüne aittir. İcra müdürü de talep olmaksızın resen İİK’nın 89/1 ihtarnamesini gönderemez. Şayet, bu ihtarnameye rağmen borcun borçluya veya onun göstereceği başka bir kişiye ödenmiş olması halinde üçüncü kişi borçtan kurtulmuş olmaz....
Davacı avukat ile diğer davalılara velayeten, kendisine asaleten davalı ... arasında imzalanan 11.5.2006 tarihli Avukatlık Hizmet ve Ücret Sözleşmesinde lll/b maddesinde "şirket uhdesinde bulunan malvarlığı yapılacak hukuki girişimlerle malvarlığına katılacak diğer kazanımlar (muvazaalı satış nedeniyle iade, borçtan kurtulma, tazminat vs) toplamı üzerinden müveklilerin hissesine düşen bedelin %l5"nin avukatlık ücreti olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin düzenlediği tarihte, 20.01.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5043 sayılı yasa ile değişik Avukatlık Kanununun hükümleri yürürlükte olup, sözleşmde kararlaştırılan ücret ve ödenme şeklinin az yukarıda anılan yasa hükümlerine aykırı olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşme geçerli olduğuna ve hükümleride tarafları bağladığına göre uyuşmazlığın sözleşme kapsamında çözülmesi gerekir....
Davalı vekili, borçtan kurtulma davasının 1 yıl içinde açılması gerektiğini, 1 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini, senedin bayilik sözleşmesinden önce davacı tarafından alınan malzemeler karşılığında verildiğini, teminat senedi olmadığını, sözleşmedeki teminatın davaya konu senet olduğu konusunda açıklığın bulunmadığını belirterek davanın reddine ve %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Adnan Deynekli-Ayhan Doğan, Sayfa 1170-1178-İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat davaları, ... Sayfa 56 Nitekim Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 31.1.2006 gün 2005/755 esas 2006/757 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere 1 yıllık bu süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacaktır. Somut uyuşmazlıkta, davalı borçlunun itirazı davacı alacaklıya tebliğ edilmediğinden bir yıllık sukutu hak süresi başlamamıştır. Bu nedenle işin esasının incelenmesi gerektiği halde, mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasala aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 7.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(Bkz.HGK'nın 11.05.1977 gün, 1976/4-3068 esas, 1977/468 karar) Öte yandan, zamanaşımı def’i, borçtan kurtulma durumunu husule getirmediğinden, müteselsil borçlulardan birinin ileri sürdüğü zamanaşımı def’inden bunu ileri sürmemiş olan diğer müteselsil borçluların yararlanması mümkün değildir. O halde mahkemece davacının ıslahla artırılan kısım bakımından, zamanaşımı def’inde bulunmayan diğer davalılar yönünden talebin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 8.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....