un borçlu olmadığının tespit edildiğini,...'nın istirdatına hükmedildiğini beyan ederek, davanın kabulüne, Mahkememizin 2021/757 ESAS SAYILI dosya da davalı ve davanın konusu aynı olması sebebi ile dosyaların birleştirilmesine, müvekkilleri hakkında her iki icra dosyasında da her bir müvekkil için ayrı ayrı menfi tespit'i , borçlu olmadıklarının tespiti, ödeme yapanlar için ödeme yapan her bir müvekkil için ayrı ayrı ödenen miktarın istirdadı'na, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, açılan takibin kötü niyet taşıması nedeni ile alacak miktarının %20 si kadar kötü niyet tazminatına her bir müvekkil için ayrı ayrı olmak üzere hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile %40 oranında kötüniyet tazminatı karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Davacı, Mardin İcra Müdürlüğünün 2017/9536 Esas ve 2016/8828 Esas sayılı takip dosyaları yönünden ayrı ayrı borçlu olmadığının tespiti ve ayrıca bu dosyalardaki borç nedeniyle el konulan ve davalıya aktarılan destekleme primleri yönünden istirdat talep etmiş; mahkemece de davacının takip dosyalarında borçlu olmadığının tespiti ile; davacının hesabından icra dosyalarındaki borç kapsamında virman yolu ile tahsil edilen toplam 72.876,83 TL'nin tahsil tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 72.876,83 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090 TL’nin altında kalmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2008 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadıklarının tespiti ve istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava İcra ve İflas Kanunun 72. maddesine dayalı menfi tespit ve istirdat istemlerine ilişkindir. Davalı, yükleniciler davacıya ait yapıda elektrik tesisat işlemlerini yaptıklarını, bedele hak kazandıklarını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, bu hükmü taraflar temyiz etmiş, Yargıtay 15....
Mahkemece davanın kabulüne, davaya konu 4.000,00 TL lık çek ile 2.500,00 TL lık çek olmak üzere toplam 6.500 TL için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalının, sözleşmenin icrasını imkansız hale getirdiğini ve belirtilen şartlarda eğitim vermediğini ileri sürerek, davaya konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, çek bedellerinin ödenmesi halinde ödenen paranın istirdadı için eldeki davayı açmış, mahkemece istirdat talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Davacı, dava dilekçesinde aynı zamanda istirdat talebinde de bulunduğuna göre, davacı tarafından dava konusu çeklere ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak hasıl olacak sonuca göre, istirdat talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu kalem istek hakkında karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalı ...'...
Davalı vekili, davacının müvekkiline halen borçlu olduğunu, bu bağlamda ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2001/903 Esas sayılı dosyasında iflas davasının devam ettiğini, bu davanın bu nedenle dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davalının her iki icra dosyasında toplam alacağının 55.780.TL olduğu, ancak iflas davasında verilen depo kararı tarihi itibariyle davacının 54.386,39.TL borcu bulunduğu, ancak 71.645,71.TL ödeme yaptığı aradaki fark olan 17.259,32.TL’nin istirdatı gerektiği, yine davaya konu 5 adet bononun da bedelsiz kaldığı gerekçesiyle istirdat talebinin kısmen kabulüne, menfi tespit talebinin ise kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 175.maddesine göre süresinde iflas takibine itiraz etmeyen ve depo emri kararını yerine getiren borçlu tarafından açılan istirdat ve bir kısım bonolardan dolayı menfi tespit davasıdır....
Taraf iddia ve savunmaları ibraz edilen deliller, bilirkişi rapor ve ek raporu ile Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Dava, davalı tarafından dava dışı ... hakkında yürütülen icra takibinin kesinleşmesi üzerine; davacılara ait işyerine gelinip uygulanan haciz bakısı nedeni ile düzenlenen protokoller gereği verilen bonolardan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti ve yapılan ödemenin davalıdan istirdadı amacıyla açılmış Menfi Tespit davası olup, Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından dava dışı ... hakkında yürütülen icra takibinde, davacılara ait işyerine gelinip uygulanan haciz bakısı nedeni ile protokoller gereği verilen bonolardan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti ve yapılan ödemenin davalıdan istirdadının talep etmektedir. Bu kapsamda Dava TBK 77.maddesi kapsamında açılan ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat istemidir....
Dava, İİK m.72 uyarınca borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı vekili yargılama sırasında davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir. Menfi tespit davalarında borçlu tarafından İİK m.72/3 uyarınca ihtiyati tedbir kararı alınmadığı durumlarda İİK m.72/6 gereğince borç da ödenmişse davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda mahkemece fazla ödemenin tespiti halinde bu ödemenin istirdadına karar verilmesi gerekir. Mahkemece alınan 23.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının davadan sonra yaptığı ödemeler de dikkate alındığında 10.183,94 TL fazla ödeme yaptığı tespit edilmiştir. Davalı vekilinin fazla ödeme miktarı yönünden bilirkişi raporuna karşı açık bir itirazı da bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından davalıya yapılan fazla ödemenin istirdadına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
borçlu olmadığının tespiti gerektiği ve İİK'nun 72. maddesindeki kötüniyet tazminatı koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacının 1.000,00 -TL bedelli ve 30.06.2009 vade tarihli senede yönelik istirdat talebinden vazgeçtiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacının dava konusu 5 adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, 30.06.2009 vade tarihli ve 1.000,00 -TL bedelli senet yönünden talebin reddine, borçlu olunmadığına karar verilen 5 adet senet bedelinin %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. a- Hükmüne uyulan bozma ilamında icra mahkemesince alınan raporun hükme esas alınamayacağı açıkça belirtilmiş olup, yerel mahkeme yönünden kesin hüküm oluşturmayan ve bağlayıcı bulunmayan İcra Hukuk Mahkemesi'nce aldırılan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsiz olup, bu durumda mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda dava konusu bonoların...