İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı aleyhine konkordato tedbir kararından sonra başlatılan takiplerin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerin tedbir kararını veren yerel mahkemeye yapıldığını, işbu takiplerin tedbir kararından sonra başlatılmış olması sebebiyle iptali ve bu dosyalardan uygulanan hacizlerin/ihtiyati hacizlerin kaldırılması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/10/2021 tarih, 2019/45 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, geçici mühlet kararı ile tesis edilen tedbirlere aykırılık iddiasına dayalı borçlu şirket aleyhine yapılan icra takiplerinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemine yöneliktir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/794 esas sayılı dosyasında verilen kararda temlik alan T3 alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiği için takibi devam ettirmesinin mümkün olmadığının, hüküm altına alındığını, kesinleşmiş karara rağmen icra müdürlüğünün icra işlemlerine devam etmesinin hukuka uygun olmadığını, dosyanın konusuz kaldığını, İİK 106- 110 ve 78.madde gereğince dosyanın düşmüş olduğu dikkate alınarak hacizlerin kaldırılması taleplerinin kabulü ile icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması talebinin reddi yönündeki 27/01/2021 tarihli kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince;" İstanbul 14.İcra Müdürlüğü 2004/1153 Esas sayılı dosyasında başlatılan takip kapsamında icra müdürlüğünün yaptığı işlemlerin tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
, bu nedenle hacizlerin kaldırılması gerektiğini, icra mahkemesi tarafından yapılması gereken işlemin İİK'nun 71. maddesi kıyasen uygulanarak, icra takibinden sonra davalı alacaklı tarafından verilen yazılı taahhüdün sıhhatinin araştırılması ve sonuçta bu taahhütname davalı alacaklıdan sadır olmuş ise taahhüt gereği hacizlerin kaldırılması olduğunu, istinafa konu yerel mahkeme kararının hatalı ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulünü, takip dosyasından müvekkili şirkete ait mal varlıkları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu Demirel Nakliyat .. Ltd. Şti.nin şikayet dilekçesinde; i) Müvekkilinin, ..... Ltd. Şti. ile adi ortaklık kurduğunu, iş ortaklığı şantiyesinde yapılan hacizlerin usulsüz ve iş ortaklığının sorumlu tutulduğu borç miktarının üzerinde olduğunu bu nedenle hacizlerin kaldırılmasını, ii) Adi ortaklığa karşı takip yürütülemeyeceğinden ortaklığa karşı yapılan takibin iptalini, iii) Borçlu...İnşaat .. Ltd. Şti hakkında iflasın ertelenmesi kararı olduğundan bu şirket hakkında takip yapılamayacağını, iv) Borçlu ..... Ltd....
İcra Hukuk Mahkemesince takip dosyası hakkında icranın geri bırakılması kararı verildiğini ileri sürerek icra müdürlüğüne yaptığı hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın ve hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 4721 sayılı TMK'nun 705. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulu'nun 07/04/2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur....
Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali ile hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin olduğu görüldü. Mahkemece her ne kadar diğer takip borçlusu Umut Özbek İnş. ..... Ltd. Şti dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmesi sebebiyle karar başlığında da davalı olarak belirtilmiş ise de, itirazdan hakkı haleldar olacak alacaklının dışında diğer borçluların taraf olmasının gerekmediği anlaşılmakla dairemizce yapılan inceleme sonucu karar başlığından çıkartılmasına karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/59243 Esas (Kapatılan Kayseri 7. İcra Dairesinin 2013/6358 Esas) sayılı dosyası ile takip alacaklısı Şekerbank T.A.Ş tarafından davacı borçlu T1 ile Menderes Özbek ve Umut Özbek İnş. Taah. Turizm ...Ltd....
borçlunun itirazı üzerine, konkordato mühleti öncesinde tahakkuk eden işçilik alacağı olmasına ve kanuni bir dayanağı olmamasına rağmen, borçlu şirkete ait bir takım banka hesaplarına konulan hacizlerin konkordato komiser hesabı olması iddiasıyla kaldırılması yoluna gidildiğini, mezkur kararın müvekkili nezdinde büyük mağduriyete yol açtığını ve hukuka aykırı bir şekilde alacağın tahsiline engel oluşturduğunu belirterek, 12/06/2019 tarihli müdürlük kararının ortadan kaldırılmasını, dosya kapsamında konulan hacizlere devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet; ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir....
Sayılı dosyasından 03.01.2020 tarihinde haczedilen menkul mallara ilişkin hacizlerin kaldırılması talebi bakımından dosya tefrik edilmiş ve Tarsus İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/19 E. sayısına kaydedilmiştir. Yapılan yargılama neticesinde; Tarsus İcra Mahkemesinin 2020/10 E. sayılı dosyasından verilen 20.01.2020 tarih ve 2020/28 K. sayılı kararda; Tarsus İcra Müdürlüğünün aldığı haciz kararına yönelik icra memur muamelesi şikayeti yönünden yapılan değerlendirmede özetle; kural olarak icra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisinin bulunmadığı, icra müdürünün haciz yapılan adresin borçlu ile alakasının bulunmadığı gerekçesi ile haciz talebini reddetme yetkisi olmadığı, belirtilerek şikayetin reddine, hacizlerin kaldırılması talebi yönünden 2020/19 E. sayılı dosyada yargılama devam ettiğinden bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Borçlu tarafından icra dairesine borca yeter miktarda mal bildirilmeksizin, 6552 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce konulan hacizlerin icra mahkemesince, belirtilen yasal düzenleme resen dikkate alınarak kaldırılmasına karar verilemez.O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin 5393 Sayılı Yasa'nın 15/son maddesi gereğince esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....