İlâmın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir." denilmekte olup bu hükme göre menfi tespit davasının kabulü kararının kesinleşmesi üzerine, kararın içeriğine göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan, icra dairesi tarafından icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Menfi tespit davası borçlu lehine sonuçlanmadan önce, borçlunun malları haczedilmiş ise, menfi tespit kararının kabulü üzerine haczedilen mallar satılamaz ve davanın kabulü kararının kesinleşmesi üzerine bu haciz kalkar ... Somut olayda, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.12.2013 Tarihli, 2013/329 Esas ve 2013/315 Karar sayılı kararı ile takibe konu senetten dolayı borçlunun alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ancak şikayet tarihi itibariyle karar kesinleşmemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının yaptığı icra takibi neticesinde dosyadaki mevcut hacizlerin kaldırılması için borcu ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile 3.102,64 TL’nin iadesini ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, takibe dayanak açık faturadaki işlerin yapılıp yapılmadığı hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile takip dosyasına dayanak olan faturaya ilişkin borcun olmadığının tespitine, tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Temyiz Sebepleri Temyiz başvuru dilekçesinde; sırf alacaklı ve borçlu ve hatta alacağı temlik alan yeni alacaklının arabuluculuk yolu ile borcun aslında olmadığı hususunda anlaşmış olması ve bu arabuluculuk tutanağının mahkeme ilamı ile aynı kuvvette kabul edilerek olaydaki diğer birçok unsuru yok kabul ederek verilen kaldırma kararının bozmayı gerektirdiği ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takip borçlusu ile temlik eden ve temlik alan takip alacaklısının taraf olduğu 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereğince sulh ile sonuçlanan borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup, icra edilebilirlik şerhi verilerek kesinleşen anlaşma belgesinin, takibe ve alacak üzerindeki üçüncü kişi tarafından konulan hacze etkisi, takibin ve hacizlerin borçlu olunmadığının tespitine ilişkin karar gereğince ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağına yöneliktir. 2....
DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE Dava, davalı tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılması ile icra dosyasına girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin kabulüne dair ara karara yapılan itirazın reddi kararı davalı tarafça istinaf edilmekle dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; 6100 sayılı HMK'nun 341/1 maddesinde, "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir." denmiştir....
DELİLLER : Tapu senedi, Konut teslim tutanağı, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan tapu kaydındaki hacizlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile T15 Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen tapu kaydındaki hacizlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, hacizlerin kaldırılması yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesi 16.07.2020 tarih, 2020/127- 494 sayılı kararı ile yetki itirazını kabul ederek yetkili icra dairesinin Bakırköy olduğuna hükmedildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararı sebebi ile icrai hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması yönünde mahkemece karar verilmediğinden talebi reddine karar verildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararının verilmesi ile yetkisiz icra müdürlüğünce konulan hacizlerin hükümsüz kalacağından ve hacizlerin kaldırılması için yetkisizlik kararının kesinleşmesi gerekmediği beyan edilerek icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle icra müdürlüğünün 15.08.2020 tarihli kararının kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne ve müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği, davalı tarafça yetkisizlik kararının sonucu beklenilmeden hacizlerin kaldırılmasının hatalı olduğu, davacının ihtiyati hacizlerin kaldırılması taleplerinin...
Hukuk Dairesi’nin 2016/15986 Esas sayılı dosyasında kayıtlı olup halen derdest bulunduğu, her ne kadar mahkemece şikayete dayanak takipteki diğer borçlu hakkındaki hacizlerin kaldırılması sebebiyle suçun oluşmayacağı belirtilmişse de icra dosyasının incelenmesinde kaldırılmış bir haciz bulunmayıp sadece ihtiyati haciz uygulanmasından feragat edilmiş olduğu anlaşılmakla; mahkemece, öncelikle aynı suçtan şikayet bulunan Mahkemenin 2013/434 Esas sayılı davasına konu edilen fiillerin aynı olup olmadığının tespiti ile mümkün olması halinde davaların birleştirilmesine ve sanıkların kastının tayini bakımından tasarrufun iptali davası sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerekirken; davaların mükerrer açıldığı, borçlu şirket yetkilisinin de haciz ihbarnameleri neticesinde borçlu sıfatını aldığı, muvazaalı olduğu iddia edilen takipteki hacizlerin kaldırılması halinde alacağın tahsil edilemediğinin ispatlanamamış olacağı yönünde; usule aykırı, suçun unsurlarına etki etmeyen, varsayıma...
Bunun üzerine borçlu vekili tarafından icra hukuk mahkemesinden anılan hacizlerin tahsil harcı alınmadan kaldırılması talep edilmek suretiyle icra müdürlüğü kararına yönelik şikayette bulunularak mal beyanında bulunmayan mallar üzerine haciz konulmasının da usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. İlk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde, alacaklı vekilinin takipten vazgeçtiğine dair beyanının bulunmadığını bu nedenle söz konusu hacizlerin kaldırılmasının tahsil harcının yatırılması şartına bağlanmasının hatalı olduğunu beyan etmiş ise de; Y.12.HD.nin 2020/5775 E. 2021/408 K. sayılı emsal içtihadında özetle”492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde; ''Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İlamlı takipte borçlu, takibin iptali kararından sonra yapılan hacizlerin kaldırılması gerekirken müdürlük tarafından işlemlere devam edildiğini, haciz uygulandığını belirterek 08/05/2019 tarihli hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin müdürlük kararının düzeltilerek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; dava açıldıktan sonra müdürlüğün ittihaz ettiği 10/05/2019 tarihli karar ile hacizlerin fekkedildiği gerekçesiyle, konusuz kalan uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince...
Hukuk Dairesi T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A Y A R G I T A Y İ L A M I ESAS NO : 2014/33621 KARAR NO : 2015/8386 İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Dörtyol İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlu belediyenin banka hesabına haciz konulduğu, borçlu belediyenin icra mahkemesine başvurusunda hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine...