Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlular vekili istinaf dilekçesinde; menfi tespit davası ile borçlu olmadıklarına karar verilmesi üzerine müdürlükten takibin durdurulması ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ettiklerini, müdürlüğün takibi durdurduğunu fakat hacizleri kaldırmadığını, müvekkillerin pek çok taşınır, taşınmaz malına ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, konulan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu iddia etmiştir. C....

    DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumun 2004/12221 sayılı dosyası ile hakkında icra takibi yapılan Özmer Suni ve Tabii Mermer San. ve Tic. A.Ş.nin borçlarından dolayı davacıya ait 34 XX 323, 34 XX 148 ve 34 XX 820 plakalı araçlar üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle dava açtıklarını, Ankara 41. İş Mahkemesinin 25/05/2021 tarih 2019/226- 2021/130 E-K sayılı kararıyla hacizlerin kısmen kaldırılmasına karar verildiğini, mahkeme kararının icrası için Kuruma yaptıkları başvurunun Kurum tarafından reddedildiğini belirterek, davacının mezkur şirketin borçlarından sorumlu olmadığının tespitine, plakası yazılı araçları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hükmü uyarınca şikayet olunan muamelenin düzeltilerek dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı borçlu aleyhine davalı alacaklı tarafından Sivas 2. İcra Dairesinin 2016/14723 esas sayılı takip dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu tarafından borçlu olmadığına ilişkin mahkeme kararının ibraz ederek hakkında konulan haciz kararlarının kaldırılmasını icra müdürlüğünden talep ettiği, icra müdürlüğünce menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar zaman aşımının kesildiği bu nedenle İİK'nun 106 ve 110 maddelerinde belirtilen sürelerin işlemeyeceğini belirterek talebin reddine karar verildiği, davacı borçlu tarafından hacizlerin kaldırılmasına ilişkin red kararının kaldırılmasına ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davacı borçlu tarafından borçlu olmadığının tespitine yönelik Sivas 1....

    Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının somut uyuşmazlık yönünden güçlü kanıt niteliğinde olduğu, davalı tarafından davacı hakkındaki hacizlerin kaldırılması için icra dosyalarına yazı yazıldığı, davacının davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya Yusufeli İcra Müdürlüğü’nün ...........,........, ..........ve .......... sayılı icra takip dosyaları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının somut uyuşmazlık yönünden güçlü kanıt niteliğinde olduğu, davalı tarafından davacı hakkındaki hacizlerin kaldırılması için icra dosyalarına yazı yazıldığı, davacının davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya Yusufeli İcra Müdürlüğü’nün ...........,........, ..........ve .......... sayılı icra takip dosyaları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

        K A R A R Borçlu Belediye aleyhine, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmış olup, borçlu vekili tarafından 2942 ve 6111 sayılı Yasa hükümleri ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine dayalı olarak hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, Mahkemece, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi üzerine; Dairemiz'in 2013/5105 Esas ve 2013/14935 Karar sayılı ilamı ile 2942 ve 6111 sayılı Yasa hükümleri çerçevesinde haciz yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığından şikayetin bu nedenle reddi yerinde ise de, borçlu vekilinin şikayet nedenleri arasında hesaptaki paranın 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi gereği de haczedilemeyeceği iddiası da bulunduğu borçlunun anılan Yasa hükmüne dayanarak, haciz konulan banka hesabındaki paranın haczedilemeyeceği yönündeki şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulduğu, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama...

          İş Mahkemesi'nin 18.09.2019 tarih, 2017/328 Esas ve 2019/89 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,...” karar verilmiştir. V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ Davacı vekili, dava konusu borçların öncelikle borçlu şirketten tahsili yoluna gidilmesi gerektiğini, tahsil edilemezse müvekkilinden talep edilebileceğini, borçlu şirketin borçları yapılandırdığını ve buna göre borcun yenilendiğini müvekkilinin borçlu sıfatının kalmaması nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir....

            Dava, Kurum’a borçlu olmadığının tespiti, yaşlılık aylığına konan hacizlerin kaldırılması ve aylıklardan yapılan kesinti tutarlarının geri ödenmesi ile sahte ...veya ...kaydının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı ...Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, kendi bilgisi dışında dava dışı ...’ye yönetim kurul üyesi olarak seçildiğini ve dava dışı bu şirketin borçlarından ötürü yaşlılık aylığına haciz konulduğunu belirtip davacının, yönetim kurulu üyesi olmadığı gerekçesiyle davalı Kurum’a borçlu olmadığının tespiti, yaşlılık aylığına konan haczin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi ile sahte olarak kayıt yapılan ...kayıtların iptalini istemiştir....

              Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Hakan Pencanıtez, Oğuz Atalay, Meral Sungurtekin Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164). Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır....

                CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkındaki tüm hacizlerin kaldırılması için başvurulduğunu, davacının açtığı tazminat davasında verilen ve kesinleşen kararları icra dosyasına sunarak dosyaların kapatılmasını istemesi gerekirken dava açmasının yerinde olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, kesinleşen Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının somut uyuşmazlık yönünden güçlü kanıt niteliğinde olduğu, davalı tarafından davacı hakkındaki hacizlerin kaldırılması için icra dosyalarına yazı yazıldığı, davacının davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya Yusufeli İcra Müdürlüğü’nün 2002/197, 2002/199, 2002/200 ve 2002/201 sayılı icra takip dosyaları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu