WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1235 KARAR NO : 2022/2035 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/587 ESAS, 2022/166 KARAR DAVA KONUSU : İİK. 150/B MUHTIRASININ İPTALİ ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/587 Esas, 2022/166 Karar sayılı dosyasında verilen talebin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile Özgür Öztürk İnşaat Haf. Taah. Nak....

KARAR Davacı, davalı kooperatife ait kredi borç senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, hakkında yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı kooperatiften 4.350 YTL borç aldığına ilişkin kredi borç senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, hakkında yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talepli bu davayı açmıştır. Davalı, Adli Tıp Kurumunca imza incelemesi yapılmasını istemiştir. Davacının müşteki, davalı kooperatifte çalışan ... Özkan’ın sanık olduğu zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarına ilişkin dava, ... Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmektedir....

    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davalının kapanış onayı olmayan HMK'nın 222/4 maddesi anlamında aleyhine delil olan defter kayıtlarına göre davacı kooperatifte 27.300,00 TL borçlu göründüğü davalı kendilerine kayıt olan üyelerle ilgili paranın iddia ettiği, ancak defterinde borç olarak kayıtlı olup üye isimlerine aktarılmadığı, bu suretle 27.300,00 TL borçlu olduğu anlaşıldığı, davacının ayrıca 10.000,00 TL'nin de borç verildiğini iddia ettiği, aleyhine delil olan defter kayıtlarına göre iddia ettiği son 10.000,00 TL'lik kısmın kayıtlarında olmadığı, dolayısı ile 10.000,00 TL'nin borç verildiğinin ispat edilemediği, talep edilen alacağın borç verildiği belirtilmekle ticari işle ilgili olmadığından yasal faizi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

      Eldeki davada, geri çevirme kararı sonrasında kurum tarafından borç miktarı belirtilmişse de borç döneminin açıkça belirtilmediği, müfettiş raporunda da dönem belirtilmediği anlaşılmakla; yeniden bir geri çevirme yapılmasına mahal bırakılmaksızın, davalı Kurumdan sorularak borç döneminin açıkça belirtilerek, davacı Songül Meşe’nin hangi dönemden ve hangi alacaklarla ilgili borçtan sorumlu tutulduğu, borca ilişkin tüm belgeler ve ay be ay borç listesi eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacıya gönderilen borç bildirim belgesi ve hangi dönem/hangi alacaklar (aylık/tedavi vs) için borç çıkartıldığına dair belgeler, davacıya yapılan evlenme ödeneğinin borçtan düşürülüp düşürülmediği, davacıya aylığın hangi tarihte bağlandığı, davacıya ait seçmen bilgi kayıtları ile davacı ve boşandığı eşine ait medula kayıtlarının celbinden sonra gönderilmesi” gereğine işaret edilerek dosya geri çevrilmiş ise de geri çevirme gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davacıya gönderilen borç bildirim belgesi ve hangi dönem/hangi alacaklar (aylık/tedavi vs) için borç çıkartıldığına dair belgeler, davacıya yapılan evlenme ödeneğinin borçtan düşürülüp düşürülmediği, davacıya aylığın hangi tarihte bağlandığı hususları davalı Kurumdan sorularak borç dönemine ilişkin tüm belgeler eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          KARAR Davacı, arkadaşı olan davalıya banka havalesi ile 15.000 TL borç gönderdiği halde davalının bugüne kadar borcunu ödemediğini, bunun üzerine başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı davacıdan borç almadığını,aksine davacının kendisine olan borcu ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece havalenin bir ödeme aracı olduğu,davacının bunun aksini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Havale, üzerinde herhangi bir meşruhat yoksa ödeme aracı olarak kabul edilebilir. Davacının icra takibine dayanak yaptığı davalıya gönderdiği 2.7.2009 tarihli 15.000 TL’lik havale dekontunda borç olarak gönderildiği şerhi mevcuttur. Bu durumda söz konusu dekontun davacı tarafından davalıya verilen borç için düzenlendiğinin kabulü gerekir....

            takibinin dayanağı olan, taraflar arasında imzalanan "borç ödeme ve yapılandırma sözleşmesi" içeriğinden tarafların kati bir borç hususunda anlaşmış olduğu, alacaklı tarafa yüklenmiş bir edim bulunmadığı ve sonuç olarak İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.O halde, mahkemece, borçlu itirazını İİK.nun 68/3.maddesi gereğince aynı maddenin birinci fıkrasında sayılan belgelerle ispat edemediğinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

              KARAR Borçlu vekili şikayetinde, davacılara tebliğ edilen icra emrinde ilam hükmünde dayanak belge olarak 23.02.3006 tarihli, 1038 yevmiye numaralı belge gösterilmesine rağmen, takip talebi ekinde sunulan "kredi borç senedi" başlıklı belgenin 04.11.2008 düzenleme tarihli ve 16259 senet numarası ile gösterildiğini, Kredi Borç Senedinin dayanağı olan Kredi Genel Sözleşmesinin ise 23.02.2006 tarih ve 423 numaralı olarak bildirilmesine rağmen, ekinde 18.03.2005 tarih, 232 numaralı sözleşmenin ibraz edildiğini, 04.11.2008 tarihli Kredi Borç Senedinde borç miktarının 15.533,75 TL, borç vadesinin 30.09.2009 olarak yazılmasına rağmen takip talebinde alacak asıl miktarının 21.899,87 TL, vade tarihinin 11.11.2009 olarak gösterildiğini, bu itibarla takip talebindeki talep içeriği ve dayanak olarak gösterilen belge ile takip talebi ekinde dosyaya ibraz edilen belge arasında uyumsuzluk ve çelişki bulunduğunu, bu durumda takip dayanağının ilam niteliğinde belge sayılmasının mümkün olmadığını, icra müdürlüğünün...

                geri dönmesi durumunda adres bilgisi kontrol edilerek adres bilgisi doğru ise borcun ilgiliye Kurumdan gönderildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ilgilinin müracaatı üzerine aynı borç tebliğ edilecek, yeniden müracaat üç aylık süreden sonra yapılmış ise borçlanma işlemi geçersiz sayılarak yeni borç tahakkuku yeni talebe bağlı olarak talep tarihinde geçerli şartlar üzerinden oluşturulacaktır" şeklinde geçen hükme göre işlem yapılması gerektiğini, 22.07.2019 tarihli borçlanma talebine yönelik oluşturulan borç tahakkukunun tebliğ adresinin, borçlanma talep formunda belirtilen adres ile aynı olduğunu, tahakkukun yeniden tebliğ edilerek üç aylık ödeme süresinin verilmesinin söz konusu olmadığını, borç tahakkukunun yeniden oluşturulmasının ise yeni müracaatın yapılması halinde mümkün olacağını beyanla kararın kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüştür....

                Davacı davalıya göndermiş olduğu havalede borç açıklamasını şerh olarak düştüğünden 22.000,00 TL'nin davalıya borç olarak gönderildiğinin kabulü zorunludur. Davalı yasal deliller ile gönderilen meblağın borç olarak gönderilmediğini ispatlamak zorundadır. Davalının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davalı her ne kadar davacı tarafın kendisine gönderilen 22.000,00 TL'nin daha önce davacı vasıtasıyla Cem'e gönderilen 230.000,00 TL'nin geri ödemesi olduğunu ileri sürmüş ise de davalının sunmuş olduğu dekontta herhangi bir borç açıklaması bulunmamaktadır. Havale kural olarak borç ödemesi niteliğinde olduğundan bunun aksinin yazılı deliller ile ispatlanması gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu