Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca davacı bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve sunduğu dekontardan bir kısmının toplamının bono bedeli kadar olduğunu ve tanzim tarihinden sonra ödemenin yapıldığını , tanzim tarihinden sonra yapılan ödemelerin karine olarak bono için yapıldığının kabul edileceğini , davalının bu ödemeleri bono için almadığı savunması kapsamında söz konusu ödemelerin hangi sebeple alındığı hususunun ispatının davalı tarafa geçtiğini ve bunun davalıca ispat edilmesi gerektiği itirazında bulunmuş ise de tarafların defter incelemesi sonucu mali müşavir bilirkişi ---- tarihli raporda da bahsedildiği üzere davacının yaptığı ödemlerin davalı tarafından davacının borcundan düşüldüğü diğer bir ifade ile yapılan ödemelerin davalının açık hesabına mahsup edildiği görüldüğünden davalının ödemeleri ne için aldığına dair bir ispat etme yükümlülüğü kalmamıştır....

    , ödemelerin durdurulması ve bonoların tarafına iadesi amacıyla bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu bildirilerek, taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki ve fiili imkansızlık nedeniyle feshine, ödemeler bonoya bağlandığından dolayı sözleşme nedeniyle verilen ve ödenmemiş olan 37 adet bononun 3.şahıslara ciro, temlik edilmemesi ve ödemelerin tedbiren durdurulmasına, doğmuş ve doğacak tüm talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, davalıya yapılan ödemelerin her biri fiili ödeme tarihinden başlayarak yasal faiz ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/84 Esas KARAR NO : 2021/542 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 27/01/2021 KARAR TARİHİ : 11/05/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali (Hasımsız)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin borçlusu ..., lehdarı ... Petrol Ürünleri San.Tic.Ltd.Şti.olan, 17/11/2020 vade tarihli, 2.200,00 -TL bedelli bonoyu kaybettiğini, aramalara rağmen bulunamadığını belirterek bonoya ödeme yasağı konularak zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; TTK'nın 818/1-s maddesi atfıyla aynı yasanın 757 ve takip eden maddelerine göre açılan bono nedeniyle bono iptali istemine ilişkin çekişmesiz yargı işidir. Anılan yasa hükmü gereğince zayi nedeniyle bono iptali davası açma hakkı lehtar veya hamile tanınmış bir haktır. Keşidecinin bu hakkı yoktur....

        İcra Müdürlüğünün 2003/1719 sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine, bu takibin devamına, davalının %40 oranında kötüniyet tazminatıyla sorumluluğuna, davacının manevi tazminat isteminin reddine, ... İcra Müdürlüğünün 2003/1706 sayılı dosyası için açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. HUMK.nun 388/son ve 389.maddeleri uyarınca hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkemece "... İcra Müdürlüğünün 2003/1719 sayılı takip dosyası nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ve bu takibin devamına" biçiminde hüküm kurulmakla anılan yasa maddelerine aykırılık oluşturulmuştur. Bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Asıl dava, depozito ve peşinatın iadesi, fazla ödenen kira bedelinin iadesi ile menfi tespit talebine ilişkin birleşen dava ise menfi tespit talebine ilişkin olup mahkemece asıl davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verildiği, davacı vekili tarafından asıl dava yönünden istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 05.04.2014 tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

          Mahkememizce takibe itirazın haksız olduğu ve alacağın likit nitelikte olduğu kabul edildiğinden hükmedilen alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Her ne kadar davalı da feri nitelikte tazminat isteminde bulunmuş ise de, davaya konu icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunun anılan nedenlerle kabulü mümkün olmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-DAVANIN KABULÜ ile Konya . İcra Müdürlüğü'nün ......

            . - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketle aralarında cari hesap ilişkisi bulunan müvekkilinin 17/02/2005 tarihli anlaşmayla borcun 50.674 TL olduğu hususunda mutabık kalarak, bu borca karşılık 9 adet bono düzenleyerek verildiğini, bonoların ödendiğini, ancak davalının iadesi gereken 6 adet çeki iade etmesi gerekirken bunları müvekkiline vermediğini, 3’ünü de icra takibine koyduğunu belirterek söz konusu 6 çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiş, yargılama sırasında ...’un davalı şirket adına tahsilat yapma yetkisinin olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı temsilcisi ... tarafından imzalandığı, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre borcun sıfırlandığı ve çeklerin davacıya iadesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüyle söz konusu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, davalının akaryakıt istasyonu kira bedellerinin ödenmesi için verilen senetleri tahsil amacıyla Antalya 7.İcra Müdürlüğünün 2004/9048 Esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, takipten sonra yapılan protokoller ile davalıya 3 adet her biri 34.800.00 YTL. lik senetler verildiğini ve takibe konu önceki senetlerin iadesi hususunda tarafların anlaştıklarını itfa nedeniyle bedelsiz kalan önceki senetlerin iade edilmeyerek yeniden ayrı bir icra takibine konu edildiğini belirterek borçlu olmadıklarının tesbitine sonraki takibin ve bonoların iptaline %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, anlaşma ile verilen senet bedellerinin ödenmediğini yeni senetlerin tahsili güç olduğundan teminat niteliğindeki önceki senetleri yeniden takibe koyduklarını ve kötüniyetten söz edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

                . - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca müvekkili aleyhine 50.000.000.000.TL bedelli bonoya dayalı olarak takip yapılmış ise de, müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığını ve bono üzerinde davalı yanca revizyonlar yapıldığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin anlaşmalı muhasebe elemanı olduğunu, şirkete ait vergi borçlarının ödenmesi amacıyla kendisine havale edilen paraları zimmetine geçirmesi üzerine müvekkili şirket zararlarını karşılamak için takibe konu bononun düzenlendiğini ve davacının bono nedeniyle müvekkiline borçlu olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

                  in ise lehdar sıfatıyla yer aldığının görüldüğünü, ancak bonodaki imzanın müvekkiline ait bulunmadığını ve müvekkilince böyle bir bono imzalanmadığını belirterek, bono nedeniyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., bonoda keşideci olan ...in bonoyu bizzat imzaladığını ve kendisinin davacıyı tanımadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dava dışı keşideci ...in ve bonoda lehdar bulunan davalı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu