Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Ticaret Kanunu'nun 701/4 maddesine göre aval beyanında kimin için verildiği belirtilmemişse avalin keşideci hesabına verildiğinin kabulü gerekir. Aval şerhinin mutlaka poliçe, bono veya alonj üzerine yazılması gerekir. Bono üzerine "kefil" ibaresi konsa dahi bu, aval olarak nitelendirilir ve aval veren, bononun diğer borçlusu ile birlikte müteselsilen sorumlu olur(TTK.614). TTK.nun 636. maddesi hükmü gereğince kambiyo senetlerinde müteselsil borçluluk esası olduğundan, bu tür senetlerde imzası olan herkes, hamile karşı müteselsilen sorumludur. Avale ilişkin hükümler kendi içinde bir bütünlük teşkil eder ve münhasıran kambiyo hukuku içinde düzenlenmiştir. Bu haliyle özel nitelikte bir şahsi teminat türü olan aval bakımından genel nitelikli kefalet hükümlerine gidilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Avalin bu özel niteliği kambiyo senetlerine duyulan güven ve tedavül kabiliyeti ile de ilgilidir....

Türk Ticaret Kanunu'nun 701/4 maddesine göre aval beyanında kimin için verildiği belirtilmemişse avalin keşideci hesabına verildiğinin kabulü gerekir. Aval şerhinin mutlaka poliçe, bono veya alonj üzerine yazılması gerekir. Bono üzerine "kefil" ibaresi konsa dahi bu, aval olarak nitelendirilir ve aval veren, bononun diğer borçlusu ile birlikte müteselsilen sorumlu olur(TTK.614). TTK.nun 636. maddesi hükmü gereğince kambiyo senetlerinde müteselsil borçluluk esası olduğundan, bu tür senetlerde imzası olan herkes, hamile karşı müteselsilen sorumludur. Avale ilişkin hükümler kendi içinde bir bütünlük teşkil eder ve münhasıran kambiyo hukuku içinde düzenlenmiştir. Bu haliyle özel nitelikte bir şahsi teminat türü olan aval bakımından genel nitelikli kefalet hükümlerine gidilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Avalin bu özel niteliği kambiyo senetlerine duyulan güven ve tedavül kabiliyeti ile de ilgilidir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/68 Esas KARAR NO : 2021/906 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 27/01/2021 KARAR TARİHİ : 13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ------ Noterliği'nin -- tarihli ve -- Yevmiye Numarasıyla yapılan "----- Banka uhdesinde iken kaybolmuş ve tüm aramalara rağmen bulunamadığına, Keşidecisi ----olan bononun keşideciye ibrazı, ibrazından sonra iyi niyetli kişiler tarafından kullanılması, hatta bonolara istinaden icra takibi dâhil bilcümle işlemlerin yapılması her zaman için mümkün olduğunu, Müvekkili Banka’nın rızası olmaksızın elinden çıkan yukarıda bilgileri yer alan bonodan dolayı ödenmemesi gereken bir bedelin ödenmek zorunda kalınması veya haciz gibi istenmeyen bir durumla karşılaşılması telafisi imkânsız zararların doğmasına sebebiyet vereceğini...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/11 Esas KARAR NO : 2021/402 TALEP : BONO İPTALİ TALEP TARİHİ : 08/01/2021 KARAR TARİHİ : 21/06/2021 YAZIM TARİHİ : 29/06/2021 Mahkememizde ileri sürülen bono iptali talebi ile ilgili yargılama sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : Talep eden vekili ; ... tarafından 23/12/2019 düzenleme, 24/04/2020 ödeme tarihli olarak düzenlenen ve alacaklısı ... olan 10.000,00 TL bedelli bononun tahsil için bankalarına verildiğini, bono kendilerinde iken zayi olduğunun belirtip, iptaline karar verilmesini istemiştir. DELİLLER : -Talebin dayanağı bono örneği, -Ticaret sicil ilan gazeteleri, -Bononun kaybına ilişkin tutanak, -Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talebin konusu, tahsil için talep edene teslim edilen bononun talep edenin elinden rızası dışında çıktığı iddiasına dayalı bono iptali kararı verilmesi istemine ilişkindir....

        A.Ş. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davacı bankanın aval şerhinin bulunduğundan bahisle arandığını, ancak dava konusu bonodaki aval şerhindeki imzanın davacı banka yetkililerine ait olmadığını, bono üzerinde iki adet düzenleme tarihinin bulunduğunu, senedin sahte olduğunu iddia ederek dava konusu bono nedeniyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Mayateks Tekstil San. ve Tic. A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı Atlas D Ltd. Şti. vekili, davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, davacının bonolara aval vermenin başlangıçta ipotek verme koşuluna bağlandığını geçerli delillerle kanıtlayamadığı, protokolde ipoteğin verilmemesi halinde yapılan ödemelerin geri alınacağı ve henüz ödenmeyen bonolardaki avalin de sona ereceği yolunda bir hükme yer verilmediği, protokolde ipoteğin neyin teminatı olarak verileceği hususunda bir açıklık olmamakla birlikte burada tarafların amacının davacıya teminat sağlamak olduğunun kabulü gerektiği, davalının bu edimini yerine getirmemesinin müeyyidesinin de aval veren olarak ödemeleri yapan davacının bu ödemeleri asıl bono borçlusundan temin edememesi halinde uğranılacak zararın giderilmesinde nazara alınması gereken bir husus olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenlerle davacının davası haklı ve yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve 550.000 TL üzerinden hesaplanacak % 40 icra inkar tazminatının davacıdan alınmasına karar verilmiştir....

            Bu değerlendirme kapsamında, ----- karar sayılı ilamında da vurgulandığı ve aynı kararda atıf yapılan -----sayılı ilamında da işaret edildiği üzere, banka tarafından icra takibinde bono bedelinin tamamının tahsilinin istenmemiş olduğu, talep edilmeyen kısım için menfi tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı Mahkememizce gözetilmiş, bu nedenle tüm senet bedeli yönünden harç ikmali gerekmediği değerlendirilmiştir. Mahkememizce takip konusu senet tetkik edilmiş, ----- ibaresi altında davacının isim, adres bilgileri, imzasının yer aldığı, bundan başka ----- ibarelerinin yer aldığı belirlenmiştir. Bu tespit karşısında davacı vekilinin, -------- olma yönünde davacının iradesinin bulunmadığı savunmalarının ---------olmadığı değerlendirilmiştir....

              CEVAP :Davalı vekili; davanın süresinde açılmadığını, bono üzerinde davacının dört adet imzası bulunduğunu, bu imzalarından iki tanesi kaşe dışında olduğunu, davacının kendi el yazısıyla bu bono üzerinde ad ve soyadı da yazılı olduğunu, bu hususların, davacının müvekkiline borçlu olduğunu açıkça ortaya koymakta olduğunu, dava konusu bononun geçerli bir bono olduğunu, davacı tarafın yazılı belge sunamadığını, davacının yazılı olmayan delillerine ve tanık deliline ve iddialarına itiraz ettiklerini ve kabul etmediklerini, kambiyo senedinin kayıtsız şartsız bir borç ikrarı olduğunu, kambiyo senedinin illetten mücerret olduğunu, davacının 08/10/2018 tarihinde açmış olduğu imza itirazının da Ankara Batı ......

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/283 Esas KARAR NO : 2021/577 TALEP : BONO İPTALİ TALEP TARİHİ : 07/05/2021 KARAR TARİHİ : 27/09/2021 YAZIM TARİHİ : 15/10/2021 Mahkememizde ileri sürülen bono iptali talebi ile ilgili yargılama sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : Talep eden vekili ; ... tarafından 16/12/2019 düzenleme, 06/02/2020 ödeme tarihli olarak düzenlenen ve alacaklısı ... olan 10.843,65 TL bedelli bononun kendilerinde iken zayi olduğunun belirtip, iptaline karar verilmesini istemiştir. DELİLLER : -Talebin dayanağı bono örneği, -Ticaret sicil ilan gazeteleri, -Bononun kaybına ilişkin tutanak, -Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talebin konusu, tahsil için talep edene teslim edilen bononun talep edenin elinden rızası dışında çıktığı iddiasına dayalı bono iptali kararı verilmesi istemine ilişkindir....

                  Somut olayda, davalı dava konusu aile konutu üzerinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis etmiş, bu işlem sırasında davacı kadınının muvafakatı alınmamıştır. Yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde eşin “açık rızası” alınmadan yapılan işlemin Hukuk Genel Kurulunca da açıkça ifade edildiği üzere “geçerli olduğunu” kabul etmek imkansızdır. söyleyişle eşin “açık rızası alınmadan” yapılan işlemin “geçersiz olduğunu” kabul etmek zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece Hukuk Genel Kurulunca benimsenen yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkelere uygun değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2015 (Pzt.)......

                    UYAP Entegrasyonu