Anılan 56. maddede, oldukça yalın olarak “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....
, eşinin davacıya sürekli şiddet uyguladığını, davacı ile aynı apartmanda altlı üstlü oturduklarını, davacının boşandığı eşinin boşanmadan sonra Doğanköy'de bulunan oğlunun evinde yaşamaya başladığını, davacı ile eski eşinin boşandıktan sonra birlikte yaşamadıklarını beyan ettiği, davacının yaşadığı evin elektrik aboneliğinin başka bir kişi üzerine olduğu, su aboneliğinin ise 07.11.2005 tarihinden itibaren davacı üzerinde olduğu, zabıta tarafından yapılan tahkikatta birlikte yaşadıklarına dair bilgi edinilemediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır....
Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanan eşler bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. Yargılama devam ederken 15.12.2011 tarihinde davacı erkeğin öldüğü anlaşılmaktadır. Yasa hükmü, açıkca, boşanma davası devam ederken ölen eşin mirasçılarına, davaya devam etme ve diğer eşin kusurlu olduğunu tespit ettirme imkanı tanımıştır....
Boşanmadan sonra eş Mehmet Aydoğan ile müşterek çocuk Gizem Nur'un 22/02/2012 tarihinden itibaren ikamet adreslerini Esenşehir Mah. Çetinkaya Sok....
nun 181. maddesine göre; “Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.” Somut olayda, iptale konu vasiyetname boşanmadan önce yapılmış olup, ölüme bağlı tasarruf olma niteliği ise tartışmasızdır. Bu nedenle; mahkemece, anılan yasal düzenleme kapsamında olup olmadığı hususu incelenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak ta, davacı tarafından dava dilekçesinde vasiyetname ile saklı pay sahibi oğul ...'ın mirasın tamamından mahrum edildiği ileri sürülmektedir. Vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabidir (TMK.519.md.). Bu durumda tenkis isteminin bulunduğunun kabulü gerekir....
Dosya içerisinde yer alan adres izleme belgelerine göre, davacının boşandığı eşinin, boşanmadan sonra yaptığı adres değişiklikleri Kurum borcundan kurtulmak ve delil oluşturma amacına yönelik olabileceğinden davalının boşandığı eşinin 06.12.2012 tarihi itibariyle yerleşim yeri adresi olarak bildirdiği "Gökçek Mah. 361. Sok. D Blok No:36 İç Kapı No:13 Sincan/..." adresi ile 27.09.2016 tarihi itibariyle bildirdiği diğer adresi olan “Andiçen Mah. Göktürk Sok....
birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. 6217 sayılı Kanunun 19. maddesi ile Türk Medeni Kanunun 181. maddesinin ikinci fıkrası değiştirilerek, “Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır” hükmü getirilmiştir....
Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesinin 1. fıkrası hükmünde boşanan eşlerin bu sıfatla birbirlerinin mirasçı olamayacakları ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedecekleri, 2. fıkrasında ise boşanma davası devam ederken, ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki hükmün uygulanacağı açıklanmıştır. Toplanan delillerden muris ... sağlığında eşi ..........aleyhine ........... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2013/703 Esas sayılı davası ile boşanma davası açmış ise de davanın devamı esasında muris 18.01.2013 tarihinde vefat ettiğinden mirasçılarının devam ettikleri dava sonucunda ............. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 04.12.2013 tarihli ve 2013/703 Esas, 2013/766 Karar sayılı ilamı ile TMK'nın 181/2 maddesine göre murisin eşi ..............'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2019/723 ESAS-2020/166 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı Karl T4 ile davacı kadının boşandıklarını, davacı kadının nüfus kayıtlarında "Yeşil" olarak geçen soyadının eski eşinin soyadı olan "Brendel" olarak değiştirilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili, davanın reddine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, boşandığı eşinin soyadını kullanmaya izin verilmesi istemine ilişkindir. İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ olunur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2019/723 ESAS-2020/166 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı Karl T4 ile davacı kadının boşandıklarını, davacı kadının nüfus kayıtlarında "Yeşil" olarak geçen soyadının eski eşinin soyadı olan "Brendel" olarak değiştirilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili, davanın reddine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, boşandığı eşinin soyadını kullanmaya izin verilmesi istemine ilişkindir. İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ olunur....