WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesinde, boşanmadan sonra yapılan araştırmalarda davacının çocuğun kendisinden olmadığını anladığı, davalının da durumu bildiği, ancak çocuk için nafaka aldığından dava konusu yapmadığı, bu nedenle davayı açtığı bildirilmiş, 01.03.2016 günlü dilekçe ile de 05.06.2013 tarihinde oğlu olmadığının öğrenildiği açıklanmıştır. Bu tarih esas alındığında 02.01.2014 tarihinde açılan soybağının reddi davasının sürede olduğu, aksi kanıt bulunmadığından davanın 1 yıllık sürede açıldığının kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın hak düşürücü süreden reddi doğru görülmemiştir....

    Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı davacının delil olarak dayandığı; .... Esas sayılı dosyaları getirtilip incelenmeden ve diğer deliller ile birlikte değerlendirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken ve kişisel ilişki düzenlenirken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır. (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi md.l; TMK. md.339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md, 4/b) Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkûmiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurenin kayden 01.06.2000 doğumlu olup nüfusa tescil tarihinin 19.09.2005 olması, 20.03.2014 tarihli beyanında "ben şu anda onyedi yaşındayım, kimlikte ondördüm fakat gerçek yaşım onyedidir" demesi, mağdurenin annesinin de 20.04.2014 tarihli kolluk beyanında, mağdurenin hastanede dünyaya geldiğini, doğumdan iki sene sonra nüfusa kaydettirdiğini, 07.08.2014 tarihli duruşmada ise, nüfus kaydının doğru olmadığını, şu anda onyedi yaşında olmalısı gerektiği şeklindeki beyanları karşısında; suçun unsurlarına ve niteliğine etkisi bakımından mağdurenin mernis doğum tutanağı getirtilerek, hastane doğumlu olup olmadığının mağdure ile annesinin beyanlarına göre muhtemel doğum tarihleri de dikkate alınarak bir...

        müvekkilinden şikayetçi olduğunu, müvekkilinin evden ayrılırken ziynet eşyalarıyla bir kısım parayı yanında götürdüğünü iddia ettiğini, bu iddianın doğru olmayıp zaten hakkında takipsizlik kararı verildiğini, iki günün sonrasında annesinin yanına gittiğini, bu noktadan sonra davalının, müvekkiliyle görüşmediğini ve artık kabulümüz değildir şeklinde haber gönderdiğini, bu olaydan sonra tarafların bir araya gelmediklerini, müvekkilinin annesinin evine geldikten iki gün sonra davalı eşinin annesiyle birlikte müvekkiline ait özel eşyaları çöpe atarak yaşadıkları evden müşterek çocuklarıyla birlikte ayrıldıklarını öğrendiklerini, bugüne kadar çocuğu müvekkiline göstermediklerini, halen çocuğun nerede olduğunu müvekkilinin bilmediğini, davalı hakkında İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının 2019/66234 soruşturma numaralı dosyası ile çocuk kaçırma suçundan şikayetçi olduğunu, çocuğun tedbiren teslimini talep ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, kusurlu olanın davalı olduğu belirterek...

        bulunduğu, ancak suça sürüklenen çocuğun 1-2 saate ayılacağını ve hastaneye gitmeleri durumunda kendisinin de yanacağını beyan ettiği, bu aşamadan sonra tanık ...’nın annesinin çağırmasıyla olay yerinden ayrıldığı, yine kısa bir süre sonra ise; suça sürüklenen çocuğun kuzenleri ve annesinin gelmesiyle ambulans çağrıldığı, maktulün kaldırıldığı hastanede uyuşturucu ve uyarıcı madde zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybettiği anlaşılan olayda; İlgili adli tıp ihtisas dairesinden; maktulün zamanında hastaneye götürülmesi durumunda hayatının kurtulup kurtulamayacağına ilişkin rapor alınarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin vasfının belirlenmesi yerine yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmekle, hüküm ile bağlantı nedeniyle cinsel saldırı suçundan kurulan beraat hükmünün BOZULMASINA, 27.10.2020 gününde oy birliği ile karar verildi....

          Mahkemece; davacının boşanma sırasında ileriye dönük nafaka talebinde bulunmayacağını taahhüt etmesi ve boşanma davasından sonra tarafların ekonomik durumlarının değiştiğine dair somut delil elde edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır (TMK nun 327/1. maddesi). Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK 328/1. maddesi). Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerlerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK.nun 329/1. maddesi). Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur (TMK.nun 330/1. maddesi). TMK.nun 182/2. maddesine göre boşanma veya ayrılık vukuunda velayet kendisine verilmeyen eş, küçük çocuğun bakım ve eğitim giderlerine ”gücü” oranında katılmak zorundadır....

            maddesine göre, velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. ... İlçe Emniyet Müdürlüğünün 19.02.2016 tarihli tutanağından küçüğün, anne ve babasının yanında “...” adresinde ikamet ettiği ve bu adresin adres kayıt sisteminde kayıtlı adesi olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". TMK. 328/1.maddesine göre; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." TMK. 330/1.maddesine göre; Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur." TMK. 331.maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya kaldırır." düzenlemesine yer verilmiştir....

              söz konusu adreste oturmaya devam ettiği, ancak eşi ile bir araya gelerek fiilen yasama olgusunun olmadığı ve boşandıktan sonra eşi işe birlikte yaşadığı iddia edilen dönem itibariyle annesinin yaşamakta olduğu, annesinin vefat tarihinden sonra aylık bağlanma tarihi olan 21/07/2015 tarihinden önce babasının yanına taşındığı, boşanma kararının annesinin sağlığında olduğu, bu itibarla aylık almak amacıyla muvazaalı boşanma iddiasının yerinde olmadığı gibi aylık bağlandıktan sonra davacının eski eşi ile yaşadığına dair delil de bulunmadığı, rapora dayanak beyanların aylık bağlanmadan önceki döneme ait boşanmadan sonra annesinin sağlığında olan olaylara ilişkin olduğu, bu itibarla mahkeme karar ve gerekçesinin yerinde olduğu kanaati ile istinaf talebinin reddi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              in 07.11.2012 doğumlu olup olay tarihi olan 23.07.2021 tarihinde 8 yaşının içinde olduğu, annesi ve babası ile olay yeri olan babaannesinin evine geldikleri, babaannesinin evine ... ziyareti için sanık ... yanındaki iki kişinin geldiği, gelenlerin evdeki hastayı ziyaret ettikleri, bu sırada katılan çocuğun annesi, babası ve babaannesi ile birlikte evin damında oldukları, sanığın yanlarına geldiği, babaanneyi çağırdığı, katılan çocuğu da annesinin içeri gönderdiği, çocuk içeri girerken sanık ile karşılaştığı, sanığın çocuğu tek başına beklemekte olduğu ve yanına çağırıp kucağına oturttuğu, tişörtünün içine elini sokup göğüslerini okşadığı, iç çamaşırının üstünden ön bölgesine dokunduğu, çocuğun canının acıması nedeni ile bağırdığı, bu sesi annesinin duyduğu, çocuğa seslenince sanığın çocuğu bıraktığı, daha sonra evden çıkıp gittikleri, katılan çocuğun olayı hemen annesine anlattığı, onun da babasına söylediği, jandarmaya haber verdikleri anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu