Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Kaş Nüfus Müdürlüğü'nün 19.09.2011 tarihli yazısı ile; babası ölen 20.10.2003 doğumlu ...'a Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesi uyarınca vasi tayin edilmesi istenilmiştir. Mahkemece, çocuğun annesinin velayeti altında bulunduğu gerekçesiyle vasi tayini istemi reddedilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kendisine vasi tayin edilmesi istenilen ...'ın annesiyle babasının 05.05.2011 tarihinde kesinleşen Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/57 Esas 2010/146 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, mahkemece çocuğun velayetinin babaya bırakıldığı, baba İsmail'in ise 12.09.2011 tarihinde öldüğü, anne tarafından velayetin kendisine verilmesi hususunda bir davanın açılmış bulunmadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 336. maddesi uyarınca boşanma halinde hakim, ortak çocuğun velayetini eşlerden birine tevdi eder....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2021/12 ESAS - 2021/516 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, davalı tarafından istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması istenmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nin 353. maddesi gereğince tahkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 2006 tarihinde evlendiklerini ancak 2012 yılında tarafların boşandığını, bu evliliklerinden Sueda isimli çocuklarının olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin davacı annede olduğunu, müşterek çocuğun bakımının müvekkili ve müvekkilinin ailesi tarafından...

    Dosya içindeki belgelerden müşterek çocuk 17/10/2015 doğumlu Berke Can'ın boşanmadan beri fiilen annesinin yanında bulunduğu, halen de annesiyle birlikte yaşamaya devam ettiği, davacı babanın annenin velayet görevlerini yerine getirmediğini iddia ettiği anlaşılmıştır....

    Somut olayda müşterek çocuğun 2015 doğumlu olduğu annesi ile birlikte yaşadığı, yaşadığı ortamın gelişimine uygun olduğu, aldırılan Sosyal İnceleme Raporunda çocuğun velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesine verilmesinde üstün menfaatinin olduğu değerlendirilip, velayete ilişkin karar yerinde görülerek davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    çocuğu yatılı olarak annesinin evinden alıp oraya götürdüğünü, 4- 5 gün sonra davalıyı arayıp "Biz marketteyiz, raftaki paketleri düşürdü, ben azarladım, şimdi de ağlıyor, durmuyor, ya sen gel al ya da ben getireyim" dediğini, müşterek çocuğun boşanma gerçekleşmeden ayrılık döneminde babasıyla birlikte AVM'ye gittiğini, dönüşte müşterek çocuğun elmacık kemiğinin üzerinde yara ile döndüğünü, boşanmadan sonraki ilk Şubat tatilinde müşterek çocuk babasıyla olan kişisel ilişki görüşmesi sonrası döndüğünde müşterek çocuğun alt dudağının iki yerinde patlama olduğunun görüldüğünü, davacının çocukla ilk görüşmesinde de davalının arabasının içerisine girip parfüm şişesini çocuğun yanındayken kırdığını ve çocuğun yanında davalı annesine hırsız diye hakaret ettiğini, daha sonra davacının tekrar çocukla görüşmek için geldiğinde davalıya hakarette bulunduğunu, çocuğu götürürken sarstığını ve zorla götürdüğünü, bunun üzerine müşterek çocuğun bir daha babası ile görüşmek istemediğini, davacının Şubat...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, davalı ile boşanmalarından 8 ay sonra doğan çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece; "Türk Medeni Kanununun 337. maddesinde anne ile babanın evli olmaması halinde küçüğün velayetinin anneye ait olduğunun düzenlendiği, taraflar arasında resmi nikah akdi bulunmadığı ve küçüğün velayetinin kanun gereği annede olduğu" gerekçesiyle velayetin annede olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan delillerden, tarafların 03.05.2001 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, dava konusu küçük...'un boşanmadan sonra 05.01.2002 tarihinde doğduğu ve baba hanesinde nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....

      birlikte hiçbir sosyal aktiviteye katılmadığını, müşterek çocuğun dedesi ile birlikte sürekli evde kaldığı için içine kapanık sessiz bir çocuk olduğunu, müşterek çocuğun sürekli babasına gitmek istemediğini, müvekkil ve ailesi ile birlikte yaşamak istediğini, müvekkilinin annesinin ve babasının müşterek çocuğun maddi ve manevi her türlü ihtiyacını karşılayabileceğini, müşterek çocuğun velayetinin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesini talep ve dava etmiştir....

      , suça sürüklenen çocuğun yeğeni olduğunu beyan etmesi karşısında, mağdur ...’nun ve suça sürüklenen çocuğun annesinin duruşmada dinlenilip, suça sürüklenen çocuğun savunması doğrultusunda beyanları alınarak TCK’nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık sebeplerinin somut olayda bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydındaki suç tarihi itibariyle kesinleşmiş olan ilamlarının adli para cezası ile TCK’nın 50/1-d. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara ilişkin olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve suç tarihi itibariyle kesinleşmiş hapis cezası mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezalarının, aynı Kanunu'nun 50/1. fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden...

        Bu maddenin iptalinden önce anne ve babanın sonradan evlenmesi (Türk Medeni Kanununun 292. maddesi) ya da aynı Kanunun 27. maddesine bağlı haklı nedenlerden dolayı soyadının değiştirilmesi halleri dışında çocuğun babanın soyadını alma imkanı bulunmamaktaydı. Yukarıdaki açıklamalar ışığında bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına vs. nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır....

          Aile Mahkemesinin 2006/367 Esas, 2006/715 Karar sayılı 29/09/2006 tarihli kararı ile boşandıklarını, bu evlilikten T5 isminde çocuklarının olduğunu, davacı babanın doktor olarak görev yaptığını, davalı annenin öğretim görevlisi olarak çalıştığını, boşanma sonucunda müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, müvekkilinin o tarihte Van Devlet Hastanesinde çalışması nedeniyle davalı annenin çocuğu görmesinin zor olacağı gerekçesiyle çocuğun müvekkilinin ailesinin yanında kalması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin çocuğun anne şefkatinden uzak büyümemesi için davalının bu talebini yerine getirdiğini, ancak daha sonra davalı annenin bu durumu kendi lehine çevirerek müvekkilinin velayet görevini ihlal ettiğini ileri sürdüğünü, velayetin değiştirilmesini talep ettiğini, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, ancak müşterek çocuğun şu anda 15 yaşında olup artık babası ile yaşamak istediğini, müşterek çocuğun bu süreçte annesi tarafından kendi bulunduğu şehre götürülerek...

          UYAP Entegrasyonu