Taraflar arasındaki boşanmadan sonra açılan çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından davanın reddi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2019 NUMARASI : 2018/402 ESAS 2019/471 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
boşanmadan sonra Adana'da yaşadığı sürece çocuğuyla görüşmediğini, davalınında çocuğun gelişimi ve tehditlere dayanamadığından dolayı Antakyaya taşınmak zorunda kaldığını, davalıyı Antakyaya taşınmaya zorlayanın davacı olduğunu, davalı ve çocuğun Hatay iline gelmesinin davacının çıkarları doğrultusunda olacağını ve bu nedenle davalının Hatay iline gitmeye zorladığını, davacının ekonomik yönden herhangi bir zorluğu bulunmadığını, davacının maaşı dışında yine çalışmasına bağlı olarak ek ders ücretleri aldığını, bu nedenle ekonomik durumunun iyi olduğunu, davacının nafakayı düzenli olarak ödemediğini, buna rağmen davalınn icra takibi başlatmadığını, bu nedenle davacının kötü niyetli olduğunu, davalının, davacı ile çocuğun rahat görüşmeleri için çocuğuna bir hat ve telefon aldığını, ancak davacının bu hattı bir kez bile aramadığını, sürekli olarak davalıyı aradığını ve sorun çıkarttığını, davacının bir yıl içerisinde çocuğu yalnızca 4 kez aldığını, müşterek çocuğun kalp rahatsızlığı bulunduğunu...
Dosya içindeki belgelerden müşterek çocuk 17/10/2015 doğumlu Berke Can'ın boşanmadan beri fiilen annesinin yanında bulunduğu, halen de annesiyle birlikte yaşamaya devam ettiği, davacı babanın annenin velayet görevlerini yerine getirmediğini iddia ettiği anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesinin 2016/533 Esas-2017/920 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma kararının 11/06/2019 tarihinde kesinleştiği, müşterek çocuk 30/06/2005 doğumlu Ömer Kağan Didikci'nin velayetinin babaya verildiği, velayeti babasına verilmesine rağmen küçüğün annesinin yanında kaldığı, velayetin anne tarafından kullanıldığı, çocuğun tüm bakım ve iaşesinin anne tarafından sağlandığı ve çocuğun velayet hususunda aldırılan sosyal inceleme raporundaki beyanında, annesinin yanında daha rahat olduğu, burada daha mutlu olduğu ve bundan sonra da annesi ile birlikte yaşamak istediğini beyan ettiği anlaşıldığından..."...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2021/12 ESAS - 2021/516 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, davalı tarafından istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması istenmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nin 353. maddesi gereğince tahkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 2006 tarihinde evlendiklerini ancak 2012 yılında tarafların boşandığını, bu evliliklerinden Sueda isimli çocuklarının olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin davacı annede olduğunu, müşterek çocuğun bakımının müvekkili ve müvekkilinin ailesi tarafından...
Sosyal inceleme raporları uyarınca çocuğun her iki ebeveynini sevdiği, doğrudan her ikisinden şikayetinin olmadığı, annesinin yanında olduğunda babasını özlediği ve babası ile görüşemediği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davalının müşterek çocuğa karşı velayet yükümlülüğünü ihlal ettiğine, istismar ettiğine veya kötüye kullanıldığına dair somut bir delilin bulunmadığı, çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine ihtiyacı bulunsa dahi 1 yaşından itibaren çocuğun bakım ve gözetimini yapmış olan davalı ve davalının annesinin bakım yükümlülüğünü eksiksiz yerine getirdikleri, çocuğun baba ile yaşadığı dönemde anne ile görüşebildiği ve baba ile yakınlarının anneye yönelik karalama, olumsuz telkinlerinin bulunmadığı, aksine davacı annenin çocuğu yanına aldıktan sonra çocuğu baba ile görüştürmediği, olumsuz etki ve telkinlerde bulunduğu, velayetin değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunmadığı saptanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "Dosya kapsamında yer alan müşterek çocuğa ait tüm ifade tutanakları, sosyal inceleme raporu incelendiğinde çocuğun annesi ile kalmakta iken öncesinde kendisine iyi davranışları olan annesinin son zamanlarda agresif davrandığı, bir gün kendisinin grip olduğu için okula gitmemesi üzerine kendisine sinirlendiğini, annesinin kendisine kızıp bağırdığını babasının ise bağırmadığını, annesinden şikayetçi olmadığını ancak babası ile yaşamaya karar vererek annesinden habersiz babasının yanına gittiğini, davalı annenin davacı babanın bu olay nedeni ile müşterek çocuğu kaçırdığına dair başvuruda bulunduğu ancak gönderilen tahkikat evraklarında müşterek çocuğun beyanlarından müşterek çocuğun babasının yanına kendi rızası ile gittiğinin anlaşıldığı, müşterek çocuğun davalı annenin yanından ayrılıp babasının yanına gittiği gün alınan darp raporunda çocuğun sol kolunda ve sağ bacağında 1*1cm hayati tehlike yaratmayacak ve BTM ile giderilebilir ekimoz olduğunun rapor...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Kaş Nüfus Müdürlüğü'nün 19.09.2011 tarihli yazısı ile; babası ölen 20.10.2003 doğumlu ...'a Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesi uyarınca vasi tayin edilmesi istenilmiştir. Mahkemece, çocuğun annesinin velayeti altında bulunduğu gerekçesiyle vasi tayini istemi reddedilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kendisine vasi tayin edilmesi istenilen ...'ın annesiyle babasının 05.05.2011 tarihinde kesinleşen Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/57 Esas 2010/146 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, mahkemece çocuğun velayetinin babaya bırakıldığı, baba İsmail'in ise 12.09.2011 tarihinde öldüğü, anne tarafından velayetin kendisine verilmesi hususunda bir davanın açılmış bulunmadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 336. maddesi uyarınca boşanma halinde hakim, ortak çocuğun velayetini eşlerden birine tevdi eder....
çocuğu yatılı olarak annesinin evinden alıp oraya götürdüğünü, 4- 5 gün sonra davalıyı arayıp "Biz marketteyiz, raftaki paketleri düşürdü, ben azarladım, şimdi de ağlıyor, durmuyor, ya sen gel al ya da ben getireyim" dediğini, müşterek çocuğun boşanma gerçekleşmeden ayrılık döneminde babasıyla birlikte AVM'ye gittiğini, dönüşte müşterek çocuğun elmacık kemiğinin üzerinde yara ile döndüğünü, boşanmadan sonraki ilk Şubat tatilinde müşterek çocuk babasıyla olan kişisel ilişki görüşmesi sonrası döndüğünde müşterek çocuğun alt dudağının iki yerinde patlama olduğunun görüldüğünü, davacının çocukla ilk görüşmesinde de davalının arabasının içerisine girip parfüm şişesini çocuğun yanındayken kırdığını ve çocuğun yanında davalı annesine hırsız diye hakaret ettiğini, daha sonra davacının tekrar çocukla görüşmek için geldiğinde davalıya hakarette bulunduğunu, çocuğu götürürken sarstığını ve zorla götürdüğünü, bunun üzerine müşterek çocuğun bir daha babası ile görüşmek istemediğini, davacının Şubat...